Fransa eski Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy hakkında, Libya ile mali ilişkilerine ilişkin soruşturma başlattı.  Muammed Kaddafi'nin Sarkozy'nin 2007'deki seçim kampanyasını finanse ettiği belirtiliyor.

Fransız medyasına göre Fransız adaleti Sarkozy ile Libya arasındaki mali ilişkileri soruşturacak. Soruşturma  "Aktif ve pasif yolsuzluk", "kamu mallarının suiistimali" ve "bu suçlara yataklık etmek, işbirliği yapmak ve aklamak" gibi suçlamalar çerçevesinde yürütülecek.

Lübnan-Fransız iş adamı Ziad Takieddine 19 Aralık günü yaptığı açıklamada Sarkozy'nin seçim kampanyasının Libya tarafından finanse edildiğine dair elinde kanıtların bulunduğunu söylemişti.  Karaşi davasında bir çok kez hakkında dava açılan Takieddine, Sarkozy ve Claude Gueant'ın kampanyanın finansmanı için aldığı miktarın 50 milyon euronun üzerinde olduğunu belirtmişti.

Kaddafi'nin, Sarkozy'nin kampanyasını finanse ettiği bir çok kez belgeleri ile ortaya konuldu.  Mart 2011'deki Libya savaşına Fransa öncülük etmiş, Kaddafi dahil tanıkların çoğu savaşta katledilmişti.

Alternatif internet gazetesi Medipart'ın, Nisan 2012’de yayınladığı bir belgeye göre Libya rejimi 2006'dan itibaren Nicolas Sarkozy'nin seçim kampanyasını desteklemeye başladı. Resmi armalı belgede Kaddafi'nin 2007'deki cumhurbaşkanlığı seçimleri için 50 milyon euro vermeyi kabul ettiği anlaşılıyordu. 10 Aralık 2006 tarihli belge eski güvenlik servisleri ve dış istihbarat şefi Musa Kusa'nın imzasını taşıyordu.

Muammer Kaddafi'nin kendisi, oğlu Seyfül İslam ve eski istihbarat şefi Abdullah Senusi,  Sarkozy'nin seçim kampanyasını finanse ettiklerine dair ellerinde belgelerin olduğunu kamuoyuna açıklamışlardı. 

Fransa ve İngiltere öncülüğündeki NATO saldırısı sırasında kameralar önünde yapılan linç ardından infaz edilen Kaddafi'nin bir Fransız ajan tarafından öldürüldüğü de iddia ediliyor.

Eylül 2012'de İtalyan Corriere della Sera gazetesi, Kaddafi'nin ölümüne ilişkin resmi nedenleri zan altında bırakan bir haber yayınladı. Gazeteye göre Sirte kenti yakınında yakalanan Kaddafi'yi “Libya direnişinin bir üyesi değil, Fransız istihbarat servisinin bir elemanı öldürdü. 

31 Ekim 2011'de Fransız Paris Match” haftalık dergisi de Kaddafi'nin son saatlerine ilişkin yayınladığı özel bir haberde, eski Libya liderinin ambulansa konulduğunda halen sağ olduğunu ve araçta iki kurşunla infaz edildiğini yazmıştı. Ancak ateş edenin kimliği bir sır olarak kalırken, haberde yabancı bir askerin varlığından da söz edilmemişti.

Kaddafi, 20 Ekim 2011'de Sirte yakınlarında yakalandı. Nasıl öldüğü konusu aydınlatılmadı. Olaya ilişkin ilk açıklamalara bakılırsa, bir araç konvoyu NATO tarafından bombalandı. Ardından, olay yerindeki silahlı militanlar, bir kanalizasyonda saklanmaya çalışan Kaddafi'yi esir aldı. Misrata şehrine doğru yola çıkarıldıktan birkaç dakika sonra öldüğü iddia edildi. Kaddafi'nin linç edildiği görüntüler de tüm dünyaya izlettirilmişti. 

Kaddafi'nin son dakikalarının temel tanıklarından biri olan 22 yaşındaki Omran Bin Şaban da artık konuşamayacak. Kaddafi'yi tuttuğu sırada çekilen fotoğraf ve görüntülerle ünlenen Şaban, Temmuz 2012'de Beni Walid kenti yakınlarında silahlı kişilerce kaçırıldı. Şaban, Eylül ayının son haftasında ağır yaralı halde bırakıldı. İki ay boyunca işkence gören Şaban, gönderildiği bir Fransız hastanesinde 24 Eylül günü öldü.

Sarkozy'nin "kirli" faaliyetleri Libya ile sınırlı değil. Pakistan’ın Karaşi kentinde 2002’de 11 Fransız’ın öldürüldüğü saldırıya ilişkin yürütülen soruşturmada da Sarkozy’nin adı geçiyor. Savcılar 1994’te Pakistan ile yapılan Agosta tipi deniz altı anlaşması ile Suudi Arabistan’a ile yapılsan Sawari II deniz altı satışları sırasında komisyon alınıp alınmadığını soruşturuyor. Bu komisyonların 1995’te eski Başbakan Edouard Balladur’un cumhurbaşkanlığı seçim kampanyasının finansmanı için kullanıldığından şüphe ediliyor. Nicolas Sarkozy o dönemde Balladur’un sözcüsüydü. Silah tüccarı Ziad Takieddin hakkında 2011’de ve  24 Nisan 2012'de iki kez Karaşi soruşturması çerçevesinde dava açıldı.