Almanya’da yılbaşında Köln’de yaşanan cinsiyetçi saldırılar ardından göçmenlere yönelik ırkçı söylemler devam ederken, cinsiyetçi-ırkçı başlık atan Süddeutsche Zeitung gazetesi özür dilemek zorunda kaldı. Focus dergisi ise benzer bir başlıktan ötürü özür dilemeyi kabul etmiyor.

31 Aralık gecesi Köln Tren Garı önündeki kutlamalar esnasında sayıları yüzlerle ifade edilen bir grup, kutlama yapan kişilere hawai fişeklerle saldırmış ve kadınlara yönelik cinsel içerikli hakaret ve tacizlerde bulunmuştu. Olaya karışan grubun çoğunluğunun mülteciler veya diğer göçmenerden oluşması nedeniyle ülkedeki tartışmalar gündemin ilk sırasında yer alıyor.

Cumartesi günü ise, Süddeutsche Zeitung gazetesi ile Focus dergisi tarafından yabancılara hakaret eden iki başlık kullanılmıştı. Süddeutsche Zeitung’un ana sayfasında yayınlanan bir resimde, siyah bir elin beyaz renkli bir kadın tasvirinin mahrem bölgelerine saldırdığı görülüyordu. Focus dergisi ise, sarışın bir kadını bedeni üzerinde siyah el izlerinden kaynaklı lekeler olduğu halde elleriyle vücudunu korumaya çalışırken gösteriyor.

Her iki başlıktaki tasvirlerde beyaz kadınların göçmenleri temsil eden siyah ellerin saldırısı altında olduğu teması öne çıkmış ve sosyal medyada ciddi tepki almıştı.

Tepkiler üzerine açıklama yapan Süddeutsche Zeitung Genel Yayın Yönetmeni Wolfgang Krach, gazetenin haberindeki siyah el tehditi altındaki beyaz kadın motifinin birçok okuyucunun tepkisini çektiğini itiraf etti. Okuyucuların yayınladıkları tasviri ‘ırkçı ve cinsiyetçi’ bulduklarını kabul eden Krach, ‘kadını beyninde sadece cinsel obje olarak gören siyahi adam’ tiplemesinin doğru olmadığını söyledi. Krach, yayınladıkları haber başlığından dolayı okuyucularından özür diledi.

Focus dergisi ise özür dilemezken, birçok önde gelen kadın yazar tarafından protesto edildi. Elle ve Bunte dergilerinin eski genel yayın yönetmenlerinden Beate Wedekind, Facebook üzerinden yaptığı açıklamada, Focus dergisinin son sayısının satın alınmaması çağrısı yaptı.

Focus dergisinden yapılan açıklamada ise, Köln’deki saldırıların ‘sembolik olarak tasvir edilmek istendiğini’ ve bunun ‘cinsel objeye indirgenen ve küçültülen kadın kurbanları’ temsilen yapıldığı savunuldu.