Suriye kâbusunda çözümsüzlük sürüyor

Suriye kâbusunda çözümsüzlük sürüyor

Suriye’de her gün onlarca insan ölmeye devam ederken, İstanbul’da toplanan muhalefet aralarında anlaşamıyor, AB ülkeleri silah yardımı için bir uzlaşma arayışında, kimyasal silah kullanımına ilişkin yeni tanıklıklar ortaya çıktı.

Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Yüksek Komiseri Navy Pillay, BM İnsan Hakları Konseyi 23. Oturumunun açılışında yaptığı konuşmada “Zaten bir insani, siyasi ve sosyal felaket bizi vuruyor ve bizi şu anda bekleyen gerçek bir kabustur” dedi. Pillay, “Uluslar arası toplumun mağdurlar karşısındaki temel zorunluluklarını yerine getirmeyi başaramayacağından korkuyorum” diye ekledi.

KIZ ÇOCUKLARI SAVAŞÇILARLA ZORLA EVLENDİRİLİYOR

Şam yönetiminin hiçbir ayrım gözetmeden ve orantısız bir şekilde ikamet alanlarında güç kullanmaya devam ettiği tepkisinde bulunan Pillay,  silahlı grupların sivilleri canlı kalkan olarak kullandığı ve kaçırma olaylarının sürdüğünü belirtti. Pillay, “Genç kadınlar ve kız çocuklarının savaşçılarla zorla evlendirildiği iddia ediliyor” diye ekledi.

Uluslararası toplum Mart 2011’den bu yana devam eden çatışmaya bir çözüm bulmada bir anlaşma sağlayamazken, Navy Pillay, BM’yi yaşanan suçları, Uluslararası Ceza Mahkemesi’ne gitmeye çağırdı.

Bu arada ABD, Türkiye ve Katar, Suriye’de kötüleşen insan hakları durumu ve Kuseyr kendindeki ölümlere ilişkin İnsan Hakları Konseyi’nde acil tartışma istedi.

AB ÜLKELERİ ORTAK TAVIR BELİRLEMEYE ÇALIŞIYOR

Alanda iki yılı aşkın bir sürede 100 bin dolayında insanın ölümü gerçekleşirken Brüksel’de Avrupa Birliği üyesi ülkeler silahlı gruplara yardım konusunda ortak bir tavır belirlemeye çalışıyor.  İngiliz Dışişleri Bakanı William Hague yaptığı açıklamada, Suriye üzerine ortak bir tavır alınamazsa, her üye devletin silahlara uygulanan ambargo konusunda kendi politikasını uygulayacağını söyledi. Aylardır Fransa ve İngiltere, Suriye’ye silah satışı üzerindeki AB ambargosunun kısmen kaldırılmasını istiyor. Her iki ülke bu şekilde Suriye’deki silahlı gruplara yardımı arttırmayı planlıyor.

PARİS’TE II.CENEVRE HAZIRLIĞI

Hague, ambargoyu hafifletmeye hazır olarak Başar El Esad rejimine “müzakere etmesi” gerektiğini açık bir şekilde söylemenin önemli olduğunu belirtti. Ancak birçok Avrupa ülkesi, özellikle de Avusturya, İsveç ve Finlandiya, Avrupa silah stoklarının Suriyeli isyancı güçlere sızan radikal İslami hareketlerin eline geçmesinden endişe ediyor.

AB Dışişleri Bakanları Brüksel’de bir araya gelirken, Paris’te Suriye’ye ilişkin Uluslararası Konferans için hazırlıklar hızlandırılıyor.  ABD Dışişleri Bakanı John Kerry ile Rus mevkidaşı Sergey Lavrov, bugün Paris’te bir araya gelecek. Haziran ayında yapılması planlanan ikinci Cenevre toplantısı temel gündem maddesi olacak. Washington ile Moskova, kısa bir süre önce bu konuda bir uzlaşıya varmışlardı. Fransa Dışişleri Bakanı Laurent Fabius, Kerry ve Lavrov ile birlikte yapılacak görüşmede “II. Cenevre” olarak adlandırılan bu konferans projesini ilerletmeyi umduklarını söyledi.  Kürtler de II. Cenevre konferansında katılmak istiyor.

İSTANBUL’DA ANLAŞMAZLIK

Paris’te böyle bir konferansın temelleri oluşturulmaya çalışılırken de İstanbul’da tam bir karmaşa durumu var. Aralarında sert bir rekabet ve iç bölünmeler yaşayan, ayrı dış güçlerin baskısı altında olan Suriye Muhalefet Koalisyonu, neredeyse patlama noktasına gelmiş. İstanbul’da dört gün boyunca yürütülen tartışmalarda, delege sayısının arttırılması konusunda bir anlaşmaya varılamadı. Mevcut 63 delegeye 21 yeni temsilcinin eklenmesi üzerinde tartışma yürütülüyor. Özellikle Kürtler, Türkmenler ve sola yer açılması talep ediliyor. Laik solcu Michel Kilo, en az 37 sandalye istiyor.  

Bu tartışmalar ve bölünmeler, koalisyonun Suriye halkları nezdindeki inandırıcılığı ve meşruiyet zeminini de ortadan kaldırıyor. Alanda rejimle çatışan gruplar ise ortak bir noktada buluşamıyor. Aralarında savaş suçlarına bulaşan, alıkoyma, hırsızlık, yağmalama ve işkence yapalar var.  Bununla birlikte rejimle işbirliği içinde olanlar, Körfez Monarşileri tarafından desteklenenler, Türkiye’nin açık destek verdiği gruplar, Batılıların silah yardımı yapmak istediği gruplar var. Diğer tarafta rejimin yanında duran İranlı milisler ile Lübnan Hizbullahı’nın gönderdiği savaşçılar var.

Suriye rejiminin kimyasal silah kullandığına dair iddialar da, AB Dışişleri Bakanları’nın toplandığı gün ve Kerry-Lavrov ikilisinin Paris'teki görüşmesi öncesi yeni tanıklıklarla birlikte gazetelerde yer aldı. Le Monde gazetesi muhabirleri iki aylık bir çalışma sonucunda, kimyasal silah kullanımına tanık olduklarını duyurdu.