Suriye Ulusal Konseyi (SUK) temsilcisi Mahmud Al Hamza, uluslararası gözlemcilerin denetiminde bir ateşkese hazır olduklarını söyledi. Ancak çatışma alanında bu çağrının ne kadar karşılık bulacağı bilinmiyor. Özgür Suriye Ordusu (ÖSO) alandaki etkisini kaybederken, El Kaide çeteleri ile İslami gruplar güçlendi. Bu arada SUK’un Moskova temsilcisi ise Cenevre-2’nin koşullarının olmadığını savundu.

SUK temsilcisi Mahmud El Hamza Suriye’nin uluslararası gözlemcilerin çalışmasına izin vermesi halinde çatışmaya son vermeye hazır olduklarını açıkladı.

Hamza, “SUK ve Muhalif Güçler Ulusal Koalisyonu (SMDK), diğer devrimci güçler ve ÖSO ile koordinasyon halinde, belli bir süre için silahlı eylemi durdurabilir. Ancak Humus, Halep ve diğer şehirlere Arap Birliği ve diğer ülkelerden gözlemcilerin girmesi şartı ile” ifadesini kullandı.

Temsilci, uluslararası gözlemcilerin, taraflardan hiçbirinin ateşkesi bozmaması için güvence olacağını vurguladı.

Rusya’nın Sesi radyosunun geçtiği habere göre,  Suriye Ulusal Konseyi’nin Moskova temsilcisi Mahmud Al Hamza ise, konsey olarak Cenevre-2 barış konferansının yapılmasından yana olduklarını, ancak düzenlenmesi için henüz şartların oluşmadığı düşündüklerini söyledi.

Cenevre-2’nin temel fikrinin 30 Haziran 2012 tarihli Cenevre Anlaşması'nın yerine getirilmesi olduğunu hatırlatan Hamza, anlaşmanın, silahlı çatışmalara son verilmesi, hükümet ordusunun ve ağır silahların şehirlerden çekilmesi, siyasi tutukluların serbest bırakılması ve hükümet ile muhalefet arasında diyalogun başlamasını öngördüğünü belirtti.

Suriye hükümetinin anlaşmada yer alan tek bir maddeyi bile yerine getirmediğini ifade eden SUK temsilcisi, bu nedenle yeni Cenevre’nin söz konusu olamayacağını savundu.

Batı destekli Suriye muhalefeti hem siyasi hem de askeri alanda yoğun bir parçalı duruş sergiliyor. Siyasi alanda Suriye halklarını temsil edecek bir bileşim bugüne kadar hiç oluşmazken, askeri alanda ise ÖSO zayıfladı ve yerini başka gruplar doldurdu.

Ekim 2011'de İstanbul'da kurulan SUK Batılı bir çok ülke tarafından tanınmasına rağmen bir temsil gücüne ulaşamazken, Kasım 2012'de Suriye Devrimci ve Muhalif Güçler Ulusal Koalisyonu'na (SMDK) katıldı.