Pazar ve pazartesi sabahı arasında 26 uçak ve 13 askeri geminin Tayvan adası çevresinde faaliyet gösterdiği bildirildi.

Tayvan Savunma Bakanlığı'na göre pazartesi günü erken saatlerden itibaren 13 uçak daha tespit edildi.

Bakanlık, Çin uçak gemisi Shandong'un da pazartesi günü Tayvan'ın en güney ucunun yaklaşık 60 deniz mili güneydoğusunda tespit edildiğini belirtirken, geminin doğuya doğru seyrettiğini ve batı Pasifik'e girdiğini ifade etti.

Çin, Tayvan adasını kendi eyaletlerinden biri olarak görürken, gerekirse güç kullanarak kendi topraklarına katmaktan çekinmeyecekleri yönünde mesajlar veriyor.

Tayvanlı yetkililer, yakın zamanda tespit edilen 39 uçaktan 22'sinin, adayı anakaradan ayıran görünmez bir sınır olan Tayvan Boğazı'nın orta çizgisini geçtiğini bildirdi.

Tayvan Savunma Bakanlığı, "Ordu durumu yakından takip ediyor ve karşılık vermek üzere uçakları, donanma gemilerini ve karada konuşlu füze sistemlerini görevlendirdi" dedi.

Cumartesi günü Çinli bir askeri sözcü, iki Amerikan ve Kanada gemisinin Tayvan Boğazı'ndan geçmesinin ardından Çinli askerlerin "sürekli yüksek alarmda" kaldığını açıklamıştı.  

ABD Donanması, gemilerin Arleigh Burke sınıfı füze destroyeri USS Ralph Johnson ve HMCS Ottawa olduğunu duyururken, gemilerin bölgeden geçişinin "ABD'nin, müttefiklerinin ve ortaklarının serbest ve açık bir Hint-Pasifik'e olan bağlılığını gösterdiğini" savundu.

Washington, Çin ile gerilime rağmen Tayvan'ın en güçlü müttefiki olmaya devam ediyor ve adanın kendi geleceğine karar verme hakkını desteklediklerini bildiriyor.

ABD ve Batılı müttefiklerinin, Tayvan Boğazı ve Güney Çin Denizi'nin uluslararası su yolları olduğunu vurgulamak adına bu iki bölgede savaş gemilerinin "seyrüsefer serbestisi" adı verilen geçişlerini arttırması, Pekin’in tepkisine neden oluyor.