'Çözümün adresi Moskova ve Washington değil, Öcalan'dır'

Türkiye'nin zorlu bir dönemden geçtiğini söyleyen HDP Milletvekili Ömer Öcalan, Türkiye yaşadığı sıkıntılardan kurtulmak istiyorsa, “çözümün adresinin Moskova ve Washington değil Öcalan olduğunu” söyledi.

Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'a yönelik tecrit devam ediyor. Avukatların tüm başvurularına rağmen görüşme talepleri reddedilirken, en son 2 Mart'ta Öcalan’ın kardeşi Mehmet Öcalan ile görüşmesi sağlandı.

HDP Urfa Milletvekili Ömer Öcalan, Kürt Halk Önderi Öcalan'a uygulanan tecridi, iktidarın Suriye ve mülteci politikasını ANF'ye değerlendirdi.

İmralı'da devam eden tecridin gün geçtikçe daha da ağırlaştığına dikkat çeken Öcalan, "Devlet 9 yıl boyunca avukatların Öcalan ile görüşmesini engelliyordu. 2019 yılında binlerce kişinin açlık grevi direnişi sonucu avukatlar toplamda 5 defa İmralı'ya gitti. Sayın Öcalan avukatları ile yaptığı görüşmede çözüme ilişkin tutumunu bir kez daha gösterdi" diye konuştu.

27 Şubat'ta İmralı'da çıkan yangını hatırlatan Ömer Öcalan konuşmasını şu sözlerle sürdürdü: "İmralı'da yangın çıktığına dair açıklamaların ardından Kürdistan'ın dört parçasında ve Avrupa'da Kürtlere alanlara çıkarak tepkilerini dile getirdiler. Bunun üzerine sayın Öcalan ile tekrar görüşme yapıldı. Sayın Öcalan'ın sağlık durumunun ve moralinin iyi olduğu söylendi. Maalesef Türk devletinin sayın Öcalan'a yaklaşımı her zaman stratejik olmuştur. Bazen yıllarca tecrit uyguluyorlar, bazen de mecbur kalıp görüşmelere izin veriyorlar."

ÖCALAN MÜZAKERE ETMEYE HAZIR

Kürt sorununun demokratik ve barışçıl yollarla çözülmesi gerektiğini vurgulayan Ömer Öcalan, şunları ifade etti:

"Sayın Öcalan çözüm için müzakere etmeye hazır. Kürt halkı, Ortadoğu halkları ve devlet de Sayın Öcalan'ın ne kadar etkili olduğunu biliyor. 2013-2015 yılları arasında da bu durum daha iyi ortaya çıktı. Sayın Öcalan 21 yıldır Kürt sorununun çözümü için çabalıyor. Her devlet gibi Türkiye'nin de Kürt halkının haklarını kabul etmesi gerekiyor.

Türkiye'nin durumu şuan çok kötü. Ülkenin bu kötü durumdan kurtulması için Türkiye'nin adres değiştirmesi lazım. Adres Moskova ve Washington değil. Adres Sayın Öcalan'dır devletin bu konuda ciddi hareket etmesi lazım. Rusya açıklamasında Efrin işgalinde 250 bin Kürdün yerinden yurdundan edildiğini belirtti. Serêkaniyê ve Girê Spî'de 150 bine yakın insan göç ettirildi" şeklinde konuştu.

İDLİB BAHANE ASIL HEDEF KÜRT HALKI

Türk devletinin Suriye politikasına ilişkin değerlendirmelerde bulunan Ömer Öcalan, "Kürtlerin Suriye'de önlerini kesmek için İdlib'deki savaşı derinleştirdiler. Çetelerin hepsi Türkiye üzerinden Suriye'ye geçti. Bu çeteler 7-8 yıldır büyük katliamlar yaptılar. Binlerce kişi katledildi. Bu katliamlarda Türkiye'nin de payı var. Osmanlı hayali ile bir kumar oynadılar. Kürtler Ortadoğu'da ve dünyanın yer yerinde varlar ve kazanımlar elde etmişler. Önümüzdeki günlerde de Kürtlerin birliğini ve ittifakını güçlendirmesi gerekiyor" dedi.

İNSANLIK DEĞERLERİ AYAKLAR ALTINA ALINDI

Türkiye ve Yunanistan sınırında insanlık değerlerinin ayaklar altına alındığını vurgulayan Ömer Öcalan konuşmasını şu sözlerle sonlandırdı:

"Türk devleti mültecilere karşı kirli bir politika yürütüyor. Kendi çıkarı için çocuk, kadın, ihtiyar bütün mültecileri Avrupa'ya karşı kullanıyor. Şimdiye kadar 3 mülteci kurşunla katledildi. Maalesef insanlık değerleri ayaklar altına alınmış durumda. Türkiye bilinçli bir şekilde bu politikayı yürütüyor. Bu mülteciler savaştan dolayı Türkiye'ye gelmek zorunda kaldılar. Yıllardır Türkiye'de yaşıyorlar ve iktidar bunun için Avrupa'dan bir çok yardım aldı.

Şuan İdlib'de hesapları tutmadığı için mültecileri Avrupa'ya karşı kullanıyor. Resmen insan kaçakçılığı yapıyor. Bu durumun kirli siyasetin bir parçası haline getirildi. Bugüne kadar, ‘Bu insanlar Müslüman kardeşlerimizdir, onlara kapılarımız açık, bir insan haklarını savunuyoruz’ diyorlardı, şimdi de binlerce mülteciyi Avrupa sınırlarına yolluyorlar.”