İstanbul Tabip Odası: Kimse fırsatçılık yapmasın

Sancaktepe ve Atatürk Havalimanı’nda yapılması planlanan pandemi hastanelere ilişkin açıklama yapan İstanbul Tabip Odası, “Asıl amaç Atatürk Havalimanı’nı inşaata açmak mı? Kimse ‘Korona Fırsatçılığı’ yapmaya kalkmasın” dedi.

İstanbul Tabip Odası Yönetim Kurulu, AKP Genel Başkanı ve Türk Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından dillendirilen Sancaktepe ve Atatürk Havalimanı’nda 45 gün içinde yapılması planlanan pandemi hastanelerine ilişkin yazılı açıklama yaptı.

“Kimse ‘Korona Fırsatçılığı’ yapmaya kalkmasın” başlığıyla yayınlanan açıklamada, “Yoksa asıl amaç Atatürk Havalimanı’nı inşaata açmak mı” diye soruldu.

Erdoğan’ın Covid-19 pandemisi nedeniyle artan ihtiyacı gerekçe göstererek Avrupa yakasında Atatürk Havalimanı'nda, Anadolu yakasında ise Sancaktepe'de şehir hastanesi yapılacağına ilişkin sözleri hatırlatılan açıklamada, “Sonra, Yeşilköy'deki hastane için Atatürk Havalimanı'nda değil, yanındaki Milli Emlak'a ait arazide hafriyat çalışmaları başladı. Daha sonra, hastane için Atatürk Havalimanı'nda pistlerin kırılarak hastane inşaatına başlandığı ortaya çıktı. Son olarak da Sağlık Bakanı Fahrettin Koca yapılacak hastanenin sağlık turizmi için kullanılacağını söyledi. Bu belirsizlik içinde kesin olan tek şey ise hastane inşaatlarını Rönesans Holding'e verilmesi oldu” denildi.

Covid-19 pandemisine bağlı olarak ortaya çıkan talebi hızlıca karşılamak üzere atıl durumdaki hastanelerin ve kısa bir sürede bu amaca hizmet edebilecek binaların mevcut olduğu belirtilen açıklamada, “Atatürk Havalimanının hangarları, binaları, Dünya Ticaret Merkezi Fuar alanı, Yenikapı'da alt yapısı hazır. Atatürk Havalimanı pistleri üzerine ve Sancaktepe'de alt yapısı ve ulaşımı olmayan alana yeni yapılar oluşturmak neden?” diye soruldu.

Yetkililer tarafından Covid-19 nedeniyle enfekte hasta sayısı artmasına karşın yatış yapılan ve yoğun bakım gereksinimi olan hasta sayısının artış hızında duraklama olduğunun hatırlatıldığı açıklamada, “Acaba pandeminin yapması beklenen ikinci tepe noktasında hasta sayısının çok artacağı ve kapasitenin bu durumu karşılamada yetersiz kalacağı mı hesaplanmaktadır? Kuşkusuz ki, her durumda İstanbul'da yeni sağlık tesislerinin yapılması olumsuz değildir. Ancak; eğer durum diğer ülke örneklerinde olduğu gibi çok acil ise en az 45 gün beklemek mantıklı görünmemektedir. Böyle bir halde yukarıda belirttiğimiz seçenekler devreye girmeliydi” ifadelerine yer verildi.

“Durum çok acil değil, orta vadede ihtiyaç var ise planlama yapmak gerekirdi” denilen açıklamada, kamuoyunu aydınlatılması için yetkililere şu sorular yönetildi:

*Gerçek ihtiyaç (yatak sayısı, fiziki altyapı, vb.) nedir?

* Bu tesisler için seçilen yerler uygun mudur? Master şehir planında bu alanlar (ulaşım, alt yapı, vb.) ne durumdadır?

*Finansman nasıl sağlanmaktadır? Kamu-özel ortaklığı mı, bağış mı, kamu ihale yöntemi mi?

*Hastaneleri yapacak firma hangi kriterlere göre nasıl belirlendi?”

Açıklamanın devamında ise şunlara yer verildi: “Hukuk devletinde kamunun yapacağı işler pandemi gibi ciddi bir olay gerekçe edilerek yasalara aykırı biçimde gerçekleştirilemez. Öncelikle kamuoyuna açık biçimde yapılan işin gereği ve planlaması konunun uzmanları, alanın meslek örgütleri temsilcileri ile değerlendirilmeli, ihale süreçleri ve finansman sağlama yöntemi yasalara uygun biçimde gerçekleştirilmelidir. Aksi durumda ‘Kamuoyundan gizli, adeta kaçırılarak, pandemiyi bahane ederek başka amaçlar mı güdülmektedir? Korona fırsatçılığı mı yapılmaktadır? Yoksa asıl amaç Atatürk Havalimanı'nı inşaata açmak mı?’ sorularının sorulması kaçınılmazdır.”