PAJK: Komplocu güçleri nefret ve devrimci öfkemizle kınıyoruz

Komplo 27. yılına girerken komplocu güçleri büyük bir nefret ve devrimci öfkeyle kınayan PAJK, herkesi Önder Apo’ya özgürlük hamlesi sonuç alıncaya kadar eylemleri kesintisiz sürdürmeye çağırdı.

KOMPLO AÇIKLAMASI

PAJK  Koordinasyonu, “Rêber APO şahsında kadınlara, Kürdistan ve Ortadoğu halklarına, dünya insanlığına yönelik geliştirilen uluslar arası komplonun 27. yılına girerken komplocu güçleri bir kez daha büyük bir nefret ve devrimci öfkemizle kınıyoruz. Komploya karşı direniş çizgisini bedenleriyle yaratan ‘Güneşimizi Karartamazsınız’ şehitlerini minnetle anıyor, anıları önünde saygıyla eğiliyor, komployu tarihe gömmenin iddiasıyla başarı sözümüzü yineliyoruz” dedi.

“ABD, İngiltere, İsrail’in mimarı olduğu 9 Ekim komplosunun AB ülkeleri ve diğer güçler dahil çoklu bileşenle gerçekleşmesi amacın genişliği ve büyüklüğüyle bağlantılıdır” denilen açıklamada şunlar belirtildi: “Bu anlamda uluslar arası komployla Rêber APO şahsında sadece Kürtler, Kürt Özgürlük Hareketi’nin tasfiyesi hedeflenmedi. Ortadoğu halklarının demokratik geleceği ve kadınların özgürlüğü hedeflendi. Ortadoğu’nun yeniden dizaynı için öncelikli olarak Rêber APO’ya yöneldiler. Rêber APO’nun rolü ve yürüttüğü özgürlük mücadelesi, fikriyatı, çözüm projeleri Ortadoğu planlarını ters yüz ettiği için komployu geliştirdiler.  Kürdistan, Suriye, Filistin, Lübnan’da süren ve daha da genişleyecek olan savaşla görüldüğü gibi Ortadoğu halkları soykırımdan geçiriliyor, sömürgeleştiriliyor, kaynaklarına el konularak dizayn etme planı uygulanıyor. Ataerkil sistem tüm gerici hücreleriyle ayaklandırılarak kadın dinci, milliyetçi, cinsiyetçi cenderede boğdurulmak isteniyor ve savaşta kurban ediliyor.

Faşist Türk devletinin Kürt halkına karşı yürüttüğü soykırım savaşı, Irak-Başûrê Kurdistan’da askeri üs sahalarını çoğaltarak işgal saldırılarını artırması, Suriye’deki askeri işgalde ısrarı, İsrail’in de Filistin’de başlattığı soykırım savaşı birbiriyle bağlantılıdır.  Faşist TC devletinin Kürdistan’da yürüttüğü soykırım savaşına yol veren de NATO’dur, İsrail’in dehşetine de yol veren yine aynı güçtür. Kürdistan merkezli yürüyen ve Ortadoğu’da genişleyen savaşla kapitalist sistem kendisini yeniden tesis etmeyi amaçlamakta. Bu bağlamda komplo gerçeği sadece Kürt halkını ve dostlarını ilgilendiren Kürdistan Özgürlük Hareketi ile faşist Türk devleti arasında siyasi-askeri-hukuki bir sorun ve mücadele değildir. Başta Türkiye, Irak, Suriye ve İran olmak üzere Ortadoğu halklarının, dünya insanlığının geleceğini ilgilendiren özgürlük ve demokrasi sorunudur. Bu anlamda Rêber APO’nun özgürlüğü Kürt sorununun çözümü, Ortadoğu halklarının özgürlüğünü sağlayacaktır. Faşist Türk devleti ve İsrail’in Ortadoğu’da demografyayı değiştiren soykırım savaşına, faşist Türk devletinin işgal-ilhak planına, soykırım savaşından nemalanan KDP’nin ihanetine son verecek, Suriye ve İran’ın statükocu merkezi ulus-devlet anlayışını değiştirerek demokratik konfederal çözümün önünü açacaktır. Kapitalist sistem güçlerinin ve bölge ulus-devletlerinin gerici erkek egemen zihniyetinin ürünü olan DAİŞ, Hamas, Hizbullah, Taliban, HÜDA-PAR gibi karanlık silahlı çetelerin zeminini kurutacaktır. 

RÊBER APO’YA ÖZGÜRLÜK HAMLESİ HALKLARIN ÖZGÜRLÜK MÜCADELESİDİR

Komplocu plan ne denli bölgesel ve küreselse buna karşı mücadelenin de Kürdistan, Ortadoğu ve küresel ölçekte yürütülmesi herkes için hayatidir. ‘Rêber APO’ya Özgürlük, Kürt Soruna Çözüm’ hamlesi küresel kapitalist güçlere, bölge ulus-devletlerine karşı halkların özgürlük mücadelesidir. Komplonun başarısızlığa uğraması kadınlar ve halklar için yepyeni tarihi bir dönemi başlatacaktır.  Kadınların, halkların baharı başlayacaktır.

Komplo gerçeğini en derinden anlayan kuşkusuz kadınlardır. Kadınlar, komplonun kadın devrimini bertaraf etme stratejisi olduğunu bilerek ‘Jin Jiyan Azadî Ber Bi Şoreşa Jine we’ hamlesini yürütmekte. Komployla mücadele erkek egemen sistemin yeniden paylaşım savaşına karşı 21. yüzyılı kadın yüzyılı yapma ısrarı ve mücadelesidir. Dünyanın farklı kıtalarından yükselen Rêber APO’ya özgürlük çağrıları, yayılan eylemler kapitalist modernist sisteme karşı başkaldırıdır. Bu anlamda komploya karşı mücadele erkek egemen sisteme karşı kadın devrimini başarma savaşıdır. Ataerkil zihniyete karşı yaşamı özgürleştirme, kadın özgürlükçü ekolojik demokratik sistemi inşa ve varlığını savunmadır. Kadınlar bu bilinç ve inançla her yerde mücadeleyi dalga dalga yayarak mutlaka komployu başarısızlığa uğratacaktır.

Tam 27 yıldır yürürlükte olan İmralı tabutluğuyla Kürt ve Türkiye halkları esaret altında olup savaş tırmandırılmaktadır. İmralı tabutluğu herkesin bugününü ve geleceğini karartmaktadır. Herkesin kendi esaret zincirini kırarak Rêber APO’nun fiziki özgürlüğü için mücadele etmesi özgürlük, demokrasi ve barışı getireceği gibi Ortadoğu’ya barışın, demokrasinin kapısını açacaktır.

Komplonun 27. yılına girerken verdiği kararla faşist Türk devletinin suçuna ortak olan Avrupa Konseyi'ni kınıyor, 9 Ekim komplosuna karşı alanlara çıkan, çeşitli biçimlerde hamleye katılan herkesi selamlıyoruz.  Hamle sonuç alıncaya kadar eylemleri kesintisiz sürdürmeye ve özelde 13 Ekim Amed mitingini zirveye taşıyarak başarının startını vermeye çağırıyoruz."