YRJ: Kürt kadın gazetecilerin mücadelesi zaferle taçlanacak

Kürt Kadın Gazeteciler Günü’nü kutlayan YRJ, "Kürt kadın gazeteciliği direnişin bir sonucu olarak ortaya çıktı. Erkek-devlet güçlerinin tüm saldırı ve baskılarına rağmen bu yolu zaferle taçlandıracağız" dedi.

KÜRT GAZETECİLER GÜNÜ

Kadın Basın Birliği (YRJ) Kürt Kadın Gazeteciler Günü’ne ilişkin yazılı açıklama yaptı.

Açıklamada "Öncelikle, kadın özgürlük mücadelesinin öncüleri olan Gurbetelli Ersöz, Nagîhan Akarsel, Şaristan Asmîn, Saya Onur, Gulistan Tara, Hêro Bahadîn, Rosîda Amargî, Nujiyan Erhan ve Denîz Fırat şahsında tüm özgür basın şehitlerimizi saygıyla anıyoruz. Gurbetelli ve Şîlan Aras’ların başlattığı bu mücadele, Kürt kadın gazeteciliğinin temelini oluşturdu. Bugün, bu çizgiyi izleyen tüm özgürlük mücadelecilerini kutluyoruz" denildi.

'DİRENİŞİN BİR SONUCU OLARAK ORTAYA ÇIKTI'

“Kürt kadın gazeteciliği, Kürt kadınlarının ve halkının büyük bedeller ödeyerek verdiği direnişin bir sonucu olarak ortaya çıktı" vurgusunu yapıldığı açıklamada şöyle devam edildi:


"Gerçeği inşa etmek, takip etmek ve onu açığa çıkarmak, kadın gazetecilerin hayatının vazgeçilmez bir parçası haline geldi. Kürdistan’da kadın gazetecilik, zorlu ve amansız bir mücadele gerektiriyordu. Bu mücadele, güçlü bir düşünce yapısı ve sağlam bir hafıza ile desteklenmek zorundaydı. Kürt kadın gazetecileri, bu temelde kendilerini örgütlediler.

Bugün Kürt kadın gazeteciler, kadın özgürlük hareketinin ve kadın tarihinin mirasını aydınlatmayı kendilerine bir görev bildiler. Faşist saldırılara rağmen en zorlu dönemlerde topluma gerçekleri aktaran bu gazeteciler, mücadelenin en önemli örnekleri arasında yer aldı. Erkek-devlet medyasına, kadın ve toplum gerçeklerinin çarpıtılmasına ve işgal ile soykırım politikalarına karşı duran Kürt kadın gazeteciliği, devrimci ve direnişçi kadınların sesi oldu. Kadın özgürlüğü ilkesi temelinde örgütlenen ve gelişen bu basın çizgisi, Gurbetelli Ersöz’den Nagihan Akarsel ve Gulistan Tara’ya kadar uzanan kesintisiz bir mücadelede büyük değerler yarattı ve ağır bedeller ödedi. Bu hakikat çizgisi, Kürt gazeteciliği için bir ilham ve kaynak haline geldi. Devrimci gazeteci Gurbetelli Ersöz’ün bilgi ve mücadelesi, tüm kadınlar için bir rehber ve hakikatin yolunu gösteren bir adres oldu. Bu da çalışmalarımızın sağlam temeller üzerine kurulmasını sağladı.

'GURBETELLİ ERSÖZ HAKİKATİN MİMARI OLDU'

Gurbetelli Ersöz, devrimci bir gazeteci ve özgür yaşama sadık bir öncü olarak, geri kalmış toplumsal ölçülere, geleneklere, erkek egemen medya anlayışına ve iktidar düzenine karşı kadın estetiği ve düşüncesiyle mücadele etti. Kalemiyle, özgür yaşamın ve hakikatin mimarı oldu. Kürdistan devriminde, Gurbetelli Ersöz ve hakikat uğruna mücadele eden onlarca gazetecinin öncülük ettiği basın alanı, erkek-devlet iktidarından hesap sorma mecrasına dönüştü. Özellikle 1990'lı yılların başında, Türk devletinin Bakurê Kürdistan'daki imha, soykırım ve işgal politikalarına karşı, Kürt kadınlarının ve Kürdistan halkının direniş ruhunu açığa çıkardı."

Erkek-devletin kadınlara ve Kürt halkına yönelik soykırım saldırılarının devam ettiğine dikkat çekilen açıklamada şunlar belirtildi:


"Kadın gazeteciler, Türk devletinin Kürdistan'daki vahşetini açığa çıkarmayı ve bunu haberleştirmeyi tarihi bir görev olarak gördüler ve bu süreçte öncü bir rol üstlendiler. Kadın duyarlılığı, inancı ve umuduyla kadın hakikatine ve bilimine yöneldiler. Devrimin ve kadın bilincinin dünyaya yayılması için görsel materyaller, araştırmalar ve önemli veriler hazırladılar."

'DİRENEN KADINLARIN SESİ OLMAYA DEVAM EDECEĞİZ'

Açıklamada işgalci Türk devletinin 1997 yılında Medya Savunma Alanları'na düzenlediği saldırıda Gazeteci Gurbetelli Ersöz ve kadın yoldaşlarının şehit edilmesine atıfta bulunularak, bugün de aynı vahşetle saldırıların sürdüğü vurgulandı.
Açıklamada şu ifadelere de yer verildi:
"İşgalci Türk devleti, özgür basına karşı topyekûn bir saldırı başlatmış durumda. Başta basın alanı olmak üzere her alanda kadına olan düşmanlıklarını sergiliyorlar. Gerçeklerin sesi olan kadınlar, katil iktidar güçlerinin hedefi haline geliyor. Hegemonik güçlerin desteği ve bazı işbirlikçi Kürtlerin ihanetleriyle devrimcilere, öncülere ve kadın savaşçılara karşı en acımasız saldırı yöntemleri uygulanmaya devam ediyor. Bunun en son örneği, gazeteciler Gulistan Tara ve Hêro Bahadîn’in şehit edilmesiydi. Kürdistan genelinde egemen güçler ve müttefikleri, tutuklama, cezalandırma ve gerçeklerin peşine düşmeyi engelleyerek özgür basını susturmak istiyorlar. Ancak bizler, hakikati ifşa ederek cinsiyetçi, dinci, bilimci ve sömürgeci erkek egemen zihniyetini yıkacağız.
Özgür basın hiçbir zaman sessiz kalmadı ve kalmayacak. Kadın gazeteciler, hakikat ve gerçekler uğruna nasıl canlarını feda ettilerse, bundan sonra da aynı irade ve kararlılıkla çalışmalarını sürdürecekler. Verilecek en büyük söz, şehit Gurbetelli, Gulistan, Nagîhan, Hêro Bahadîn ve tüm şehitlerimizin intikamı olacaktır. Bu soykırım ve vahşet saldırılarına karşı her kadını ve özgürlüğe susamış toplumu aydınlatmak, bizim için tarihi bir görevdir. Özgür basının öncüsü Gurbetelli Ersöz’ün bilinci ve derin bakış açısıyla bu saldırıları boşa çıkaracağız. Kesintisiz bir mücadeleyle Demokratik, Ekolojik ve Kadın Özgürlüğü Paradigması’nı tüm dünyaya yayacağız. “Jin, jiyan, azadî” felsefesiyle 21. Yüzyılı kadın özgürlüğünün yüzyılı yapacağız.

Bu temelde, özgür basın ve kadın özgürlük hareketinin öncüsü Gurbetelli, Jineoloji hakikat arayışçısı Nagîhan Akarsel, Gulistan Tara ve tüm Ekim şehitlerini bir kez daha saygı ve minnetle anıyoruz. Onların amaçlarının bizim de amacımız olduğunu ve mücadelelerine ulaşmanın görevimiz olduğunu yineliyoruz. Büyük bir kararlılıkla, iktidar ve erkek-devlet güçlerinin tüm saldırı ve baskılarına rağmen bu yolu zaferle taçlandıracağımızı belirtiyoruz.
Gurbetelliler'in izinden gidenler, kadın devrimini dünyaya duyurmakta kararlıdır. Her koşulda direnen kadınların ve özgürlük sevdalılarının düşüncelerinin, umutlarının, ideolojilerinin ve mücadelesinin sesi ve kalemi olmaya devam edeceğiz.