Sendikal hakların tanınmadığı Gebze’deki Smart Solar fabrikasında işçilerin direnişi kararlılıkla sürüyor. İşçilerin örgütlendiği DİSK’e bağlı Birleşik Metal-İş Gebze 1 No'lu Şubesinin fabrikada çoğunluğu sağlamasına rağmen, Smart Solar patronu Halil Demirdağ mahkemeye başvurarak yetkiye itiraz etti. En son sendikal faaliyetleri yürüten öncü bir işçinin hukuksuz bir biçimde işten çıkarılması üzerine şalterleri indiren 300 işçi, dün akşam saatlerinde fabrikada işgal direnişi başlattı. Sendika yöneticileri ve avukatların yaptığı görüşmelerden sonuç çıkmazken, işçiler sendikal hakları tanınıncaya ve işten çıkarılan işçi işe iade edilene kadar direnmeye kararlı.

İşten çıkarılma sürecini ANF’ye anlatan kadın işçi, “Bezdirme politikası uygulanıyor ama bezmeyeceğiz” derken, Birleşik Metal-İş’in Gebze 1 Nolu Şube Başkanı Selçuk Çifci, sonuç alıncaya kadar mücadelenin süreceğini vurguladı.

‘MAAŞLAR İŞE GÖRE DEĞİL KİŞİYE GÖRE VERİLİYOR’

Şu anlık isminin yazılmasını istemeyen kadın işçi, 1.5 sene önce fabrikada çalışmaya başladığında zaten sendikalı olduğunu belirtti. Güneş enerjisi panellerinin üretildiği Smart Solar fabrikasında 1.5 yıldır çalışan kadın işçi, maaşların işe göre değil kişiye göre verildiğini fark edince, bu haksızlığa dur demek için işyerinde sendikal faaliyet yürüttüğünü anlattı. “Ne kadar emek verirseniz verin emeğiniz bir dakikada hiç oluyor” diyen kadın işçi, normalde asgari ücret tutarında maaş aldıklarını ancak sendikal örgütlenmenin hız kazandığını duyan yönetimin son 3-4 ayda iyileştirmelere gidip, primlerini ve enflasyon zammını da vermeye başladığını belirtti. Kadın işçi, ancak bu primlerin de bölüm bölüm, farklı farklı bir biçimde yatırıldığına dikkat çekti.

‘PATRON SENDİKANIN YASAL ÇOĞUNLUK YETKİSİNİ TANIMADI’

Sendikanın fabrikada sağladığı çoğunluk yetkisinin patron tarafından tanınmadığını belirten kadın işçi, işten çıkarılma sürecini şöyle anlattı: “Ben bu fabrikada işe başladığımda önceki çalıştığım işyerinden dolayı zaten sendikaya üyeydim ve üyeliğim düşmemişti. Çalışırken maaşlardaki adaletsizliği görünce bu duruma el atmaya karar verdim. Örgütlenme çalışmalarında yer aldım. İşçi arkadaşlarıma sendikal haklarından söz ettim, sendikalı oldukları zaman nelerden faydalanabileceklerini anlatarak bilinçlenmelerini sağladım. Böylece onlar da üyeliklerini başlattılar. Birden üye sayımız yarının üzerine geçti ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’ndan onayımız geldi. Ama patron sendikanın bu yasal çoğunluk yetkisini tanımayarak, ‘Sizin yasal hakkınız ise benim de yasal hakkım. Süreci beklemek zorundasınız’ diyerek mahkemede yetkiye itiraz etti. Mahkeme sırasında bana sürekli hakkımda şikayet olduğu söylendi. Sırf bu yüzden çalışma hattımı değiştirmek zorunda kaldım. Normalde insanlarla iç içe çalışıyordum ama bu söylentiler üzerine kimseyle konuşamayacağım bir bölüme verdiler.

‘YILLIK İZİNDEYKEN İŞTEN ÇIKARILDIĞIMI ÖĞRENDİM’

Daha sonra benim hakkımda şikayet dilekçelerinin verildiğini öğrendim. Yönetim beni çağırdı ve hakkımda şikayet dilekçeleri olduğunu söyledi. Bana neden sendikayı istediğimi sordular, ben de iş hayatımda ve özel hayatımda beni koruyup kollayan bir babam, bir kardeşim veya bir eşim olmadığını ifade ederek, hakkım ve hukukum, çocuklarımın geleceği için sendikalı olduğumu belirttim. Şikayetlerden dolayı olmayan suçumu kabul etmem için önüme bir kağıt koydular ve imzalamamı istediler. Ben de bu suçu kabul etmediğimi söyleyerek kağıdı imzalamadım. İki gün sonra evde otururken içeride yıllık iznim olmamasına rağmen yaptırım uygulanarak zorla yıllık izne çıkarıldım. Bu pazartesi yıllık izin evrağını imzalamak zorunda kaldım. Yıllık izinde sendikanın fabrikaya gireceğini beklerken, Haziran’ın 22’sinde çıkışım veriliyor, ben de bunu bir gün sonra, ayın 23’ünde SGK’dan gelen mesajla öğrendim.”

Sendikanın çoğunluğu sağlamasına rağmen, işçilere sataştığı, zorla sendikalı yaptığı iftirasıyla Kod 45 ile işten çıkarıldığına dikkat çeken kadın işçi, mücadeleye devam vurgusunda bulundu. İşveren sendikayla sözleşme masasına oturana ve işine iade edilene kadar işçiler olarak direnişi sürdüreceklerini vurgulayan kadın işçi, “Sendikalı olmak bizim anayasal hakkımız ama işverene de itiraz hakkın var diyor. Biz bu çifte standardı kabul etmiyoruz ve hakkımızı istiyoruz. Bizi bezdirme politikası uygulanıyor ama bezmeyeceğiz” mesajını verdi.

‘SONUÇ ALANA KADAR MÜCADELE EDECEĞİZ!’

Smart Solar işçilerinin örgütlü olduğu Birleşik Metal-İş Gebze 1 No'lu Şube Başkanı Selçuk Çifci ise, iki yıldır bu fabrikada örgütlenme çalışması yaptıklarını anlattı. Aralık ayında çoğunluğu sağladıklarını ve yetki tespitlerinin geldiğini belirten Çifci, ancak o günden bugüne işverenin yetki itirazları ve açtığı davalarla uğraştıklarını ifade etti.

Bu süreçte işçileri sendikalı olmaktan vazgeçirmek için mobbing ve baskı uygulandığına dikkat çeken Çifci, ancak işçilerin geri adım atmaması üzerine, sendikal faaliyet yürüten öncü işçilerden bir kadın işçinin iş akdinin feshedildiğini belirtti. Çifci, bunun üzerine işçilerin direnişe başladığını söyledi. Smart Solar işçilerinin kötü koşullarda çalıştığını, asgari ücretin biraz üstünde para aldıklarını ve pazar günleri zorunlu mesai saatlerine maruz kaldıklarını anlatan Çifci, bu mesailerin 16 saate kadar uzatıldığını ve gelmeyenler hakkında ise tutanak tutulduğunu belirtti. Fabrikaya ilk defa bir sendikanın girdiğine dikkat çeken Çifci, şu ana kadar yapılan görüşmelerden bir sonuç çıkmadığını ama sonuç alana kadar mücadele edeceklerini vurguladı. Bugün Türkiye’nin her yerinde özellikle DİSK’e bağlı sendikalara karşı bir sınıf saldırısı olduğuna işaret eden Çifci, bu nedenle de sendikalarda tekil direnişler olduğunu dile getirerek, bu tekil direnişleri birleştirmek, sınıf saldırısına karşı sınıf mücadelesini örgütlemek gerektiğini vurguladı.