İzmir Newroz'da buluştu: Bu saltanatı yıkacağız!

İzmir'de Newroz alanını dolduran binler, İmralı tecridi ve HDP'ye baskıları protesto etti. Kutlamadaki konuşmalarda, "Bu haramilerin saltanatını yıkacağız" denilerek, direnişi büyütme çağrıları yapıldı.

İzmir'de binlerce kişi aşırı yağmura rağmen Gündoğdu Meydanı'na akın ederek, Newroz'u kutladı. Kadınların ulusal kıyafetlerle katıldığı kutlamaya, kentteki siyasi partiler, sivil toplum örgütleri, kadın örgütleri ve yöre dernekleri de katıldı.
Halkların Demokratik Kongresi (HDK), Halkların Demokratik Partisi (HDP), Emek Partisi (EMEP), Halkevleri, Toplumsal Özgürlük Partisi (TÖP), Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP), Sosyalist Yeniden Kurtuluş Partisi (SYKP), Devrimci Parti, Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), Partizan, Tümtis, Kaldıraç, İzmir Dersimliler Derneği gibi kurumların katıldığı alanda, sık sık “HDP halktır, halk burada”, “Bijî Newroz”,  “Bijî HDP”, “Bijî berxwedana zindanan”, "Be Sêrok jiyan nabê”, “Serok Apo” sloganları atıldı.
Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’a yönelik tecridin son bulması, cezaevlerinde açlık grevinde olan tutsakların taleplerinin karşılanması, HDP’ye yönelik kapatma ve baskı siyaseti, Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu’nun vekilliğinin gasp edilmesi ve İstanbul Sözleşmesi’nden çekilmesinin protesto edildiği alanda, emek ve demokrasi güçleri de taleplerini dile getirdi.
HDP Grup Başkanvekili Saruhan Oluç, kent vekili Serpil Kemalbay ve partililerle birlikte Newroz ateşi yaktı.
HDP İl Eşbaşkanı Besriye Tekgür, İstanbul Sözleşmesi’nden çekilmesine tepki gösterdi, "HDP’nin olduğu her yerde Kawalar vardır" dedi.
İl Eşbaşkanı Kadri Baydur da İzmirlileri selamlayarak, “AKP ve MHP bilsin ki halkın iradesi kırılamaz. HDP halktır. Mutlaka kazanacağız. Özgür yarınlar yakındır” diye belirtti.
HDK İl Eşsözcüsü Sabri Gül ise “Tarihte ne kadar Dehak varsa o kadar da Kawa var. Bu zorba saldırıları boşa çıkaracağız” diye konuştu.  

TUTSAKLAR SELAMLANDI

İzmir Barış Anneleri İnisiyatifi adına konuşan Nüfusa Ataç da "Cezaevlerindeki açlık grevindeki tutukluları selamlıyorum. Bugün onlar Öcalan’ın özgürlüğü için açlık grevindeler. Biz barış istiyoruz. Savaş istemiyoruz. Onlar irademizi yıkamaz. Barış yakındır. Biz kazanacağız. Birliğimizi güçlendirmemiz gerekiyor" diye konuştu.
İzmir Kadınlar Birlikte Güçlü Platformu üyesi Ebru Dinçel de gece yarısı İstanbul Sözleşmesi’nden çekilmesini kınadı.
SYKP Eş Genel Başkanı Cavit Uğur da HDP’ye açılan kapatma davasına tepki göstererek, şunları dile getirdi: “Partimizi kapatma çabası içindeler. Parti nedir ki. Parti burada. Halkı kapatabilmeniz mümkün mü? Onlar halka dayalı bir siyaset yürütmez, halktan beslenmezler. Halkı kapatamayacağınıza göre partiyi kapatamazsınız. Dökülüyorlar, lime lime dökülüyorlar. Hep beraber kadınlarla birlikte yıkacağız. İnsanlık için yeni yollar açacağız. Sermayenin doğamızı katletmesine, sermayenin işçileri yok saymasına karşı hep birlikte onlara mücadelemizi göstereceğiz.”

'DİRENENLER OLURSA DİKTATÖRLÜK KALMAZ'

KESK Yürütme Kurulu Üyesi Elif Çuhadır da “Binalar kapatılabilir. Örgütlü bir halkı, örgütlü bir işçi sınıfı olduğu sürece önümüzde ne burjuvazi ne sermaye ne de diktatörlük kalır" vurgusunda bulundu.

'CEZAEVLERİNİN SESİ OLALIM'

Milletvekili Serpil Kemalbay da Kürtçe ve Türkçe katılımcıları selamlayarak, "HDP’ye açtığınız kapatma davası sizin yok oluşunuzun davası, dosyası olacak. Sizi tarihin çöplüğüne göndermeyi hızlandırıyorsunuz" diye belirtti.
Kemalbay, sözlerini şöyle sürdürdü: “Kadınların şiddete karşı isyanlarını bir gece yarısı KHK ile kaldırdınız. Tıpkı her gün bu ülkenin yasalarını, anayasasını, hukuku ayaklar altına aldığınız gibi kadın düşmanı, halk düşmanı olduğunuzu gösterdiniz. Bizler bugün bahar çiçekleri gibi açıyoruz. Demokrasi ve barış mücadelesini veriyoruz. Bu ekonomik krizden, savaştan, çatışmalardan barışa, adalete kavuşmasının umududur. HDP barışın mücadele ortağıdır. Bu halkı kapatamazsınız.”
Cezaevlerinde devam eden açlık grevini hatırlatan Kemalbay, sözlerini şöyle tamamladı: “Cezaevlerinde açlık grevleri var. Aylardır sürüyor. Bu açlık grevlerinin sebebi Türkiye halklarının barışa kavuşması, tecridin son bulması, adalet içindir. Bu direniş ve mücadeleye ses olmak durumundayız. Ant olsun k bizler bu haramilerin saltanatını yıkacağız. Zindanlardaki yoldaşlarımızı selamlıyoruz. Sevgili Selahattin Demirtaş, Figen Yüksekdağ, Selçuk Mızraklı'nın Newroz’u kutlu olsun.  Bu ülkede Kürtler, sosyalistler, devrimciler, feminist hareket, kadınlar, işçilerin emekçilerin direnişleri var. Halklar, emekçiler kadınlar olarak birleşerek, bunları tarihin çöplüğüne göndereceğiz.”

MUHALEFETE ÇAĞRI: KORKMAYIN, BOYUN EĞMEYİN

HDP Gurup Başkanvekili Saruhan Oluç ise partilerine yönelik kapatma davası ve gündemdeki konulara dair konuştu. Oluç, "İstanbul tarih yazıyor. İstanbul HDP’yi kapatmak isteyenlere cevap verdi. Yarın Amed’de Kürt halkı kendisine düşmanlık yapan iktidara cevabını verecek. Biz varız, mücadele ediyoruz. Bizi yok edemezsiniz, diyecek. Onlar Dehaksa biz Kawalarız. Karşımızda çürümüş, siyasi ahlakını yitirmiş, insanlık değerini yerle bir eden, Kürt halkının temsilcilerine ve Türkiye halklarının temsilcilerine karşı yönelen yozlaşmış bir iktidar var. Bu iktidar Türkiye’yi yerle bir edecek adımları ardı ardına atıyor. Bugün 10 milyonu aşkın insan işsiz, milyonlarca insan açlık sınırındaki asgari ücretle geçinmek zorunda kalıyor. Bu iktidar halkları, emekçilerini, işçilerini, çiftçilerini, gençlerini, kadınlarını, yaşlılarını yerle bir edecek her türlü adımları artıyor. Bir tek kendi yandaşları için adım atıyorlar. Onlar bir tek kendi koltuklarını bekalarını düşünüyorlar" diye konuştu.
Oluç, "15 milyon insanı nereye kapatacaksınız? Bu halk bizim yöneticilerimizi, milletvekillerimizi cezaevine koysanız gelip kadrolarını kadınıyla, gençleriyle o bayrağı asla yere düşürmez" dedi.
"İktidara muhalefet edenlere sesleniyorum" diyen Oluç, şöyle dedi: "Boyun eğmeyin, HDP’den korkmayın. HDP demek, adalet, barış, özgürlük, eşitlik, hukuk demektir. HDP’den korkmayın ki hep birlikte bu iktidara karşı toplumsal ve siyasal mücadele verelim. Bu iktidarı sandıkta gömelim. Bu iktidarın zorbalığına, faşizmine karşı mücadele edelim. 2013 Newrozu’nda Diyarbakır Meydanı’nda İmralı’dan Sayın Öcalan’dan gelmiş barış deklarasyonunu hatırlıyorsunuz. 8 yıl önce okunan o barış deklarasyonun ve ardından 28 Şubat 2015’te Dolmabahçe mutabakatının sahibi ve öncüsü olmaya devam edeceğiz. HDP olarak barışı sağlama sözü verdik. Kürt halkının özgürlüğü ve eşitliği sözünü verdik. 2013 Newroz’undan bugüne kadar barış mücadelesinde vazgeçmedik, vazgeçmeyeceğiz. Bu halk demokratik siyasete, kendi siyasi iradesine sahip çıkacak. Barış elini uzatmaya devam edecek. Onurlu ve adil barışı kazanacak. Bu konuda kararlılığımızdan vazgeçmeyeceğiz. Eşitlik, özgürlük mücadelemizden vazgeçmeyeceğiz.
Kutlama Arhat ve Ayfer Düzdaş’ın ezgileriyle devam etti.

Binleri buluşturan İzmir Newrozu sahil şeridi boyunca atılan, "Bijî Serok Apo" sloganlarıyla sona erdi.

Binleri buluşturan İzmir Newrozu tecride karşı atılan sloganlarla sona erdi. Gündoğdu Meydanı'ndan kitleler halinde ayrılan binlerce kişi Alsancak'tan Konak sahili şeridi boyunca, "Bijî serok Apo", "HDP halktır halk burada", "Bijî berxwedana zindana" sloganları attı.