Türk Tabipler Birliği’nin pandemi başladığından bu yana sürecin dışında tutulduğunu vurgulayan Çağdaş Hukukçular Derneği kurucularından Hüsnü Öndül, “Koronavirüs salgını konusunda doğrular ve yanlışlar ile eksikler iç içe. Söz gelimi Sağlık Bakanı’nın her akşam bilgilendirmede bulunması doğru ve yerinde ama bilgilerin içeriği ile ilgili sorun var. Vakalar hangi şehirde, kaç kişi, kimler ve nasıl sorularının cevabını içermiyor. Dolayısıyla şeffaflık sorunu var. Anayasal bir kurum olan Türk Tabipleri Birliğinin (TTB) dışlanmış olması da ayrı bir sorundur” dedi.

Cezaevlerinin büyük risk altında olduğuna da dikkat çeken Öndül, CPT’nin Mart ayında açıkladığı ilkelere uygun davranılması ve tutsakların tahliye edilmesi gerektiğini de söyledi.

“İktidar ideolojik ve siyasi davranıyor. Covid- 19 vesilesi ile devletlerin yükümlülüğü tekrar gündeme geldi. Sağlık hakkı bir insan hakkıdır ve devletlerin koruma, önlem alma pozitif yükümlülüğü var” diyen Öndül, infaz yasasının örtülü af yasası özelliklerini taşıdığını da dile getirdi.

Yasanın af anayasasının 87’inci maddesinde düzenlendiğini vurgulayan Öndül, şöyle konuştu: “Çıkarılan yasa, bazı suçlar bakımından örtülü af özellikleri taşıyor. 90 binden çok daha fazlası için çıkarıldı. Siyasi suçlara af yok ve bu eşitlik ilkesine aykırı, ayırımcı bir yasadır. Bu nedenle ‘Çakıcı affı’ ya da ‘Çakıcı yasası’ diyebiliriz bu yasaya.

Siyasi iktidar siyasi bir tercih ve tasarrufta bulundu, ayırımcılık yaptı. Bunun farkında olarak yaptı, yanlışlıkla değil. Yasasının gerekçesinde Covid- 19’dan bahsediliyor. Virüs siyasilere bağışıklık tanımıyor. Burada bile ayrımcılık yapılıyor. Tehlike herkes içindir.”