Demokratik Toplum Kongresi (DTK) ve Demokratik Bölgeler Partisi’nden (DBP) oluşan bir heyet, Mersin, Hatay ve Adana’da temaslarına başladı.

“Faşizme karşı örgütlenelim” şiarıyla yürütülecek temaslar iki hafta sürecek. Heyetin ziyaretinin ilk durağı Mersin oldu.

DTK Eşbaşkanı Berdan Öztürk, DBP Eş Genel Başkanları Saliha Aydeniz ve Keskin Bayındır’ın yer aldığı heyete, HDP Mersin İl Eşbaşkanları Gülbahar Şöfer ve Mehmet Alış ile il ve ilçe yöneticileri eşlik etti.

İlk olarak aile ziyaretlerinde bulunan heyet, Yenişehir ilçesindeki bir çay evinde halkla buluştu.

'ZULÜMLERİYLE BİTECEKLER'

DBP Eş Genel Başkanı Saliha Aydeniz buluşma sırasında yaptığı konuşmada öncelikle bu pazartesi günü Rosa Kadın Derneği’ni hedef alan polis operasyonuna tepki gösterdi.

Aydeniz, “İktidar ne zaman dara düşerse Kürtlere, demokrasiye ve kadınlara saldırıyor. Zulümleri artıkça ve çaresiz kaldıkça kadınlara saldırıyor. Bunu bilsinler, bu zulümleriyle bitecekler” dedi.

“İktidarın halka vereceği bir şey yok. Sadece zülüm ve şiddet var” diyen Aydeniz, şunları ekledi: “Kadınlara saldırı, onların bitişi olacaktır. Kadınlar, toplumun öncüsüdür. Kadınlar her zaman mücadele veriyor. Önce kadına daha sonra topluma saldırıyor. Kadınlar, her zaman toplumun içerisinde olacaklar. Tek rejim sistemi, tüm halkları baskı altına almaya çalışıyor, ama bunu başaramayacaklar. Kazanacak olan toplum ve kadındır.”

‘BİR HALK LİDERİNİN KONUŞMASINI KEYFİ ENGELLEYEMEZSİNİZ!’

DTK Eş Başkanı Berdan Öztürk ise Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan üzerindeki tecrit ve cezaevlerinde tecridin kaldırılması amacıyla devam eden açlık grevlerini değindi.

Öztürk, “6 yıldır en kirli politikalar yürütülüyor. Kirli savaş konsepti, İmralı’da başladı. Kürtleri dünyaya tanıtan Öcalan’dır. Bundan kaynaklı da Sayın Öcalan’a karşı tecrit uyguluyorlar. Sayın Öcalan, kardeşiyle 4 dakika konuşabildi. Bir halk liderinin konuşmasını öyle keyfi engelleyemezsiniz” şeklinde konuştu.

‘SAYIN ÖCALAN BİZİZ’

Öztürk şöyle devam etti:

“Öcalan, Türkiye’ye umut oldu. Türkiye halkları da bunu da görmelidir. Tecrit, Sayın Öcalan üzerinde değil tüm Türkiye üzerinde uygulanıyor. Kürtleri kısa bir sürede bitirmeyi amaçladırlar. Her türlü politikayı uyguladılar. Ama Kürtleri bitiremediler. Halkımız, 21 Mart’ta güçlü bir cevap verdi. Kürtleri tasfiye edeceklerdi ama kendileri tasfiye oldular (…)Tecritle Sayın Öcalan’ı unutturmaya çalıştılar. Sayın Öcalan biziz. Bu tecrit bize uygulanıyor. Onurlu bir barış lazım. Muhatap ise Sayın Öcalan’dır. Onurlu bir barış Türkiye’ye gelmezse özgürlükten, barıştan bahsedemeyiz.”

Dolmabahçe Mutabakatı’nı da hatırlatan Öztürk, “O mutabakatta 10 madde var. O mutabakatın neresinde Türkiye’nin parçalanması var. Tecridi kabul etmiyoruz, faşizm karşısında mücadele edeceğiz. Artık söz yeterli değil, faşizm söze bakmıyor. Demokratik yollarla tepkimizi dile getirmeliyiz. Tecrit, demokrasi, hukuk ve insan haklarına karşıdır. Öcalan, kırmızı çizgimizdir” ifadelerini kullandı.

İktidarın “Türkiye halklarına söyleyecek bir sözleri kalmadığını” kaydeden Öztürk, “Ancak, sözlerini savaş üzerinden yürütüyorlar. Bu karanlıktan Kürtler ve tüm Türkiye halkları mücadele ederek çıkabiliriz. AKP-MHP iktidarı, devleti hem içerden hem dışarıda bitirdiler. Kendi içlerinde kavga ediyorlar” şeklinde konuştu.

Halk buluşması sonrası heyetin, kentteki temasları sürecek.