Şengal’de dini inançları çatıştırma stratejisi çerçevesinde gerçekleştirilen provokasyonların direnişle kazanılan statüyü sabote etmeye yönelik olduğunun kaydedildiği platform açıklamasında bu olaylar Bağdat, Ankara, Hewlêr yönetimleri tarafından Şengal’e yönelik düşmanca yönelimin bir parçası olarak değerlendirildi.

“Bir yandan DAİŞ taraftarı olan aileleri bölgeye getirmekteler, diğer taraftan inanç eksenli toplulukları birbirine karşı kışkırtmaktadırlar. Bu provokasyonlarla hedeflenen temel amaç ise, kan, gözyaşı ve olağanüstü̈ bir direnişle Şengal’de elde edilen fiili statüyü̈ ortadan kaldırmaktır. Özgürlükçü, eşitlikçi ve ortak yaşam felsefesine dayalı politik modelin toplumlar arasında taban bulması ve güçlenmesi, kuşkusuz mevcut iktidar odaklarını oldukça korkutmuştur. Bölgesel hegemon güçler ve yerel işbirlikçileri, zorbalığa ve sömürüye dayalı statükonun değişmemesi için ellerinden geleni yapmakta ve bu doğrultuda kirli oyunlarını

devreye sokmaktadırlar” ifadelerinin kullanıldığı açıklamada inançlara yönelik saldırıların kimden gelirse gelsin, kime karşı yapılırsa yapılsın kabul edilmeyeceği belirtildi.

Bugün Êzidî soykırımının devam ettirilmek istendiğinin vurgulandığı açıklamada Êzidî toplumunun korunmasının ancak Şengal’in özerk statüsünün anayasal güvenceye alınmasıyla mümkün olduğu belirtildi.

Açıklamada şunlar ifade edildi: “DAİŞ ve benzeri zihniyetler, İnançlar beşiği olan Mezopotamya topraklarında, bir daha yeşermemek üzere zihinsel olarak ortadan kaldırılmalıdır. Halkımızı, yapılmaya çalışılan mevcut ve gelecekte olası provokasyonlar konusunda duyarlı olmaya ve buna karşı bilinçli hareket etmeye çağırıyoruz.”