Mezopotamya Kadın Gazeteciler Platformu (MKGP) ve Dicle Fırat Gazeteciler Derneği (DFG), Diyarbakır Adliyesi önünde bir açıklama yaptı.
Açıklamaya, birçok gazetecinin yanı sıra Yeşiller ve Sol ve Gelecek Partisi (Yeşil Sol Parti) Amed milletvekili adayı Sorgül Aytek katıldı.
Kürtçesini MKGP Sözcüsü Roza Metina, Türkçesini ise DFG Sekreteri Cuma Daş’ın okuduğu açıklama, 3 Mayıs Dünya Basın Özgürlüğü Günü’nde 2 gazetecinin daha tutuklandığı hatırlatıldı.
SON BİR YILDA ÖZGÜR BASIN ÇALIŞANI 35 KİŞİ TUTUKLANDI
Özellikle son 10 yılda Özgür Kürt Basını’na dönük artan baskılara dikkat çekilen açıklamada, “Ajanslar, prodüksiyon şirketleri basıldı, onlarca teknik ekipmana el konularak gazeteciler çalışamaz hale getirildi. Son bir yılda 35 arkadaşımız tutuklandı halen de 33 arkadaşımız tutuklu bulunuyor. Gazeteciler haber takiplerinde defalarca engellendi, gözaltına alındı, işkenceye varan saldırılara maruz kaldı” denildi.
Açıklama şöyle devam etti: “Diyarbakır’da 16 Haziran 2022’de tutuklanan 16 gazetecinin iddianamesi 10 ay boyunca hazırlanmadı. Daha sonra hazırlanan iddianamede, gazetecilerin yaptığı haber ve programlardan suç üretilmeye çalışıldı. Ankara’da 29 Ekim 2022’de tutuklanan 10 arkadaşımız hakkında iddianame ise 4 ay sonra hazırlandı. Burada da haber içeriklerinden suç üretilmeye çalışıldığını gördük. Yine Diyarbakır’da 25 Nisan’da siyasetçi, hukukçu ve sanatçılara dönük gerçekleşen operasyonda 4 arkadaşımız yaptıkları haberler gerekçe gösterilerek tutuklandı. Son olarak ise DFG Eşbaşkanı Dicle Müftüoğlu ve Mezopotamya Ajansı (MA) editörü Sedat Yılmaz, 29 Nisan’da Ankara’da yürütülen bir soruşturma kapsamında Diyarbakır'daki evlerine baskın yapılarak gözaltına alındı ve 15 saat ters kelepçe işkencesi ile yüz yüze bırakıldı. Yine Sedat Yılmaz, gördüğü işkence nedeniyle işitme kaybı yaşadı. Dicle Müftüoğlu ve Sedat Yılmaz dün gece yani 3 Mayıs gününün ilk saatlerinde yargı kararı ile tutuklandı.”
TUTUKLAMALAR SEÇİM GÜVENLİĞİ İÇİN TEHLİKE
“Her alanda gazetecilerin yanında olmayı sürdüreceğiz” vurgusunun yapıldığı açıklama şöyle son buldu:
“14 Mayıs seçimlerine sayılı günler kala yapılan bu gözaltı ve tutuklama operasyonlarını ülke ve seçim güvenliği için bir tehlike olarak görüyoruz. Basının susturulması demek, gerçeklerin bu toplumdan saklanmaya çalışılması demektir. Bütün tutuklama baskı ve işkence uygulamalarına rağmen canı pahasına hakikatler için mücadele eden gazeteciler bu toplumun sesi olmaktan hiçbir zaman vazgeçmedi. Apê Musa’ların, Deniz Fırat’ların ve Gurbetelli Ersöz’lerin bizlere bıraktığı mirası yaşatmaya devam edeceğiz. Tutuklanan arkadaşlarımızın dediği gibi ‘kahrolsun faşizm, yaşasın özgür basın. Harami düzen 10 gün sonra yıkılacak.”