AKP-MHP iktidarının çıkardığı infaz yasasında başta hasta tutsaklar olmak üzere gazeteciler ile siyasi tutsaklar kapsam dışında bırakıldı. Çıkarılan İnfaz yasasında mafya liderleri, uyuşturucu, cinayet davalarından yargılanan birçok tutuklu ve hükümlü bırakıldı.

İnsan Hakları Van Şube Başkanı Murat Melet, Türkiye cezaevlerinde sorunların hala devam ettiğini söyledi. Cezaevlerinde kötü muamele ve işkencenin devam ettiğini dile getiren Melet, "Bizler bu salgınla aslında vicdanlarda merhamet duygusu oluşabileceği inancıyla, cezaevlerinde işkence ve kötü muamelenin son bulacağına inanıyorduk. Ama maalesef infaz indirimi yasasında görüldüğü gibi zihniyet ve siyasal iktidar aynı olunca maalesef mevcut uygulamalarda aynı oluyor. İnfaz yasası adı altında Türkiye’de 90 bin mahpus bırakıldı.

Elbette bunun olumlu sonuçları var. Bizler bunu olumsuz olarak görmüyoruz. Fakat bu yasanının düzenlenmesi, bu yasanın kimler tarafından çıkartıldığı düşünüldüğünde bu yasanın adına Alaattin Çakıcı yasası diyoruz. Türkiye’de daha önce buna benzer yasalar vardı. Özellikle Rahşan Ecevit affı diye anılan Türkiye toplumunda buna benzer aflar vardı. Bugün de maalesef AKP ve MHP’nin pazarlık sonucunda Alaattin Çakıcı affını, Alaattin Çakıcı yasasını tüm Türkiye’nin gözü önünde, Türkiye’yi temsil eden Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde çıkardılar. Bununla 90 bin insan faydalandı" diye konuştu.

CEZAEVLERİNDE BİN 533 HASTA TUTSAK VAR

Cezaevlerinde 200 bini aşkın insanın olduğunu vurgulayan Melet şöyle devam etti: "Bu 200 bin aşkın insanın da sorumlusu siyasi iktidardır. Yarın, öbür gün olabilecek her şeyde sorumlu yine siyasi iktidar olacaktır. Çünkü bu insanlar cezaevlerindedirler. Dört duvar arasında tamamıyla cezaevi idaresinin alacağı kararlar neticesinde orada yaşamlarını devam etmektedirler. Bizler daha önce de çağrılarda bulunduk. Cezaevlerinde bin 533 hasta mahpus ve tutuklu var.

Biz bu insanların bir an önce salıvermesini istemiştik. Çünkü bu insanlar hiçbir şekilde cezaevlerinde, sağlıklı koşullarda olmadıkları gibi yaşamlarını idame etme gibi bir durumları söz konusu değil. Böylesi bir sürecin yaşandığı, bu hastalığın tüm dünyayı etkilediği bu süreçte biraz daha vicdanlardan merhamet bekliyoruz. Çünkü vicdanlarda merhamet olduğunda bizim söylemlerimiz çok daha iyi anlaşılacaktır. Bugün cezaevlerinde, bu insanların yaşamlarını yetirmesine hiçbirimiz seyirci kalmamalıyız."

CEZAEVLERİNDEKİ MAHPUSLAR BİR AN ÖNCE SALIVERİLMELİ

"Bu insanların taleplerini dikkate almalıyız. Daha birkaç gün önce Helin’in ve Mustafa’nın yaşamını yitirdiğine tüm Türkiye toplumu tanıklık etti" diyen Melet, konuşmasını şu sözlerle sonlandırdı: "Cezaevlerindeki diğer mahpusların yaşamını yitirmemesi için herkes elini vicdanına koymalı ve siyasal iktidara, siyasal egemenlere çağrı yapmalıdır. Bu insanlar yaşamlarını yitirdiklerinde toplumun vicdanının da yara alacağını herkes bilmelidir.

Bizler bu olumsuzlukların bir daha yaşanmaması için, mevcut düzenlemelerin yeniden gözden geçirilmesi, Türkiye toplumunu bir bütünen etkileyen yasaların çıkarılması gerektiğini düşünüyoruz. Yoksa belli bir kesim için, belli insanlar için çıkarılan yasaların toplum vicdanında hiçbir karşılığı olmayacağını, aynı zamanında Türkiye toplumunun bütünleşmesini ve birlikte hareket etmesinin önünde çok ciddi engeller olduğunu belirtmek istiyoruz. Türkiye haklarının birlikte yaşaması için ortak yasaların çıkarılması gerekir. Cezaevlerindeki mahpusların bir an önce salıverilmesi lazım."