Cumartesi Anneleri: Davacı olan biziz!

Anayasal haklarını kullandıkları gerekçesiyle yargılanan Cumartesi Anneleri, Çağlayan Adliyesi önünden bir kez daha hatırlattı: “Adliyelerde yargılanması gerekenler bizler değiliz; kardeşlerimizi yakınlarımızı kaybedenler ve onları koruyanlardır.”

Cumartesi Anneleri'nin 700. buluşmasında gözaltına alınan 46 kişi hakkında açılan davanın ilk duruşması İstanbul 21. Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülecek.

Duruşma öncesi Çağlayan Adliyesi önünde kitlesel basın açıklaması yapıldı. Kayıp yakınlarının hazır bulunduğu eyleme, HDP Milletvekilleri Oya Ersoy, CHP Milletvekili Ali Şeker, bağımsız milletvekili Ahmet Şık, İHD Eş Genel Başkanları Eren Keskin ve Öztürk Türkdoğan, HDP İstanbul İl Eşbaşkanı Elif Bulut, CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu yanı sıra çok sayıda kişi katıldı.

BİZ DAVACIYIZ !

Gözaltında kaybedilenlerin fotoğraflarının taşıdığı açıklamada, “ Bu davada yargılanan bizim, hakikat ve adalet arayışımızdır “ yazılı pankartı açıldı.

Eylemde ilk konuşma gözaltında kaybedilen Murat Yıldız’ın annesi Hanife Yıldız tarafından yapıldı. “Burası bizim yerimiz değil; bizim yerimiz Galatasaray” vurgusunda bulunarak sözlerine başlayan Hanife anne, bugün mekanları olan Galatasaray Meydanı’nın hâlâ yasaklı olduğunu hatırlattı.

Yaptıkları barışçıl eyleme saldırı olduğunu; yıllardır oturdukları alandan çıkartıldıklarını anımsatan Yıldız, “Orası bizim hem arkadaşlarımızla hem de kayıplarımızla buluşma yerimizdi. Bize mezar yeri göstermedikleri için orayı mezar yeri olarak kabul etmiştik” dedi

Gözaltına kayıplarının akıbetini sordukları için bugün burada yargıladıklarına işaret eden Yıldız, “Biz davacıyız, yargılanacak değiliz. Bugün burada bizim kayıplarımız arama davamız yargılanıyor biz değil” diye konuştu.

HANGİ FAİLLİ YARGILADINIZ DA ANNELERE DAVA AÇIYORSUNUZ?

İHD Eş Genel Başkanı Öztürk Türkdoğan da Türkiye’nin en uzun süreli sivil itaatsizlik eylemini gerçekleştiren Cumartesi Anneleri’nin şimdi keyfi sebeplerden dolayı yargılandığını hatırlatarak sözlerine başladı.

700 haftadır aynı yerde ve aynı kurallara tabi olarak gerçekleşen bir eylemin yargılanamayacağının altını çizen Türkdoğan, şöyle tepki gösterdi: “ Hanife annenin söylediği gibi; davacı olan biziz, şikayetçi olan biziz, kayıplarımızı arayan biziz, adalet arayan biziz, faillerin yakalanması ve yargı önünde hesap vermesini isteyen biziz. Siz hangi failli yakalayıp yargıladınız da şimdi gerçekten vicdanları kanatacak şekilde ailelere dava açıyorsunuz ve onların cezalandırılmasını istiyorsunuz? Böyle bir dava hiç olmamalıydı. Ama annelerin inancı ve direnci hepimize güç veriyor; bu adalet arayışımız sürecek.”

GALATASARAY BİR HAFIZA MEKANI !

Konuşmaların ardından Cumartesi Anneleri ve İHD İstanbul Şubesi adına ortak açıklamayı gözaltında kaybedilen Fehmi Tosun’un avukat kızı Jiyan Tosun okudu.

Devletin güvenlik güçleri tarafından gözaltına alındıktan sonra kaybedilenlerin aileleri ve hak savunucuları olarak burada olduklarını ifade eden Tosun, şöyle konuştu: “Bizler bir insana yönelmiş en vahşi saldırı olan gözaltında kaybetme gerçeğini hatırlatmak, unutturmamak için 699 hafta boyunca Galatasaray Meydanı’nda, Türkiye’nin en uzun barışçıl buluşmalarını gerçekleştirdik. Galatasaray Meydanı’nı hakikatin seslendirildiği bir agoraya dönüştürdük. O meydanda, inkara karşı hakikatin tarihini yazdık. Galatasaray’ı bir hafıza mekanına çevirdik. Ancak ‘sorununuz kabinemin sorunudur’ diyen iktidar sahipleri, 25 Ağustos 2018 tarihinde 700’üncü hafta buluşmamızı ağır bir polis şiddetiyle engelledi. Üzerimize gaz sıkıldı, yerlerde sürüklendik, yaralandık, gözaltına alındık. O tarihten beri de Galatasaray Meydanı’ndaki buluşmalarımız İçişleri Bakanı’nın talimatı, Beyoğlu Kaymakamlığı’nın kararı ile polis tarafından engelleniyor.”

ESAS BULUŞMAYI ENGELLEMEK HUKUKA AYKIRI

Tosun, şikayetçi olmalarına rağmen işkence ederek gözaltına alan kamu görevlilerinin değil adalet isteyen kendilerini yargılandığını belirtti.

Barışçıl toplanma hakkı Anayasa’nın ve uluslararası sözleşmelerin güvencesi olduğunu vurgulayan Tosun, “Çeyrek asırdır süren, artık geleneksel hale gelmiş Cumartesi Anneleri’nin buluşmasını engellemenin, Galatasaray Meydanı’nı yasaklamanın, polis şiddeti ve yargı tacizi ile bu hakkın kullanımını engellemenin hukuka aykırı olduğunun altını çizdi.

 YARGILANMASI GEREKEN BİZ DEĞİLİZ!

“Adliyelerde yargılanması gerekenler bizler değiliz. Çeyrek asırdır haykırdığımız gibi, evlatlarımızı, kardeşlerimizi yakınlarımızı kaybedenler ve onları koruyanlardır” diyen Tosun, “Adliyeler adalet dağıtmak için vardır, adalet isteyenleri, haklarını kullanmak isteyenleri susturmak için değil. Bu suçlanmayı kabul etmiyoruz ve bu yargılama vesilesiyle bir kez daha ilan ediyoruz; biz Galatasaray Meydanı’ndan vazgeçmeyiz. Çünkü Galatasaray Meydanı çeyrek asırdır hayatımızın bir parçasıdır. Kayıplarımızı ararken o meydanda yaşlandık, çocuklarımız o meydanda büyüdü, torunlarımız o meydana doğdu. Mezarsız sevdiklerimizin mezarlarına bırakamadığımız karanfilleri götürdüğümüz yerdir o meydan, mezar yerimizdir” dedi.

Açıklamanın ardından GBT'si yapılan Birhat Avcı isimli genç, annelerin ve kayıp yakınlarının tüm engellemelerine rağmen gözaltına alındı. Ancak tepkiler ardından kısa bir süre sonra serbest bırakıldı.