Cumartesi Anneleri, Sevim kardeşleri sordu

Cumartesi Anneleri, gözaltına alındıktan sonra kaybedilen Hüseyin ve İskender Sevim kardeşlerin akıbetini sordu, mücadeleden vazgeçilmeyeceği mesajını verdi.

Cumartesi Anneleri, eylemlerinin 862. haftasında online açıklama yaptı. Bu haftaki açıklamada 27 Ağustos 1993 tarihinde Batman’a bağlı Balpınar beldesinde çalışmaya gittikleri tütün tarlasında gözaltına alındıktan sonra 'kaybedilen' Hüseyin Sevim ve İskender Sevim'in akıbeti soruldu.

Hasan Ocak'ın yeğeni Dilcan Acer, 1990’lı yıllarda yargısız infazların, faili meçhul cinayetlerin ve gözaltında kayıpların sıkça yaşandığını anımsattı, “Suça tanıklık edecek, yaşananları anlatacak kişiler susturulmak istendi. Geçmişi unutturarak, yaşananlarla yüzleşme, hesaplaşma ihtimali yok edilmek istendi. Yalnız kaybedilen kişiyi değil, faili ve hakikati de gizleyen bu hukuk dışı, vicdan dışı yöntem ilgili kurumların yaklaşım birliği halinde uygulandı. Kayıp yakınlarının hakikati bilme ve adalete erişme hakkı sistematik bir biçimde ihlal edildi” dedi.

DEVLET-HİZBULLAH İLİŞKİSİNE DİKKAT ÇEKİLDİ

Devletin raporlarına girmesine ve devlet görevlilerinin itiraflarına rağmen devlet-Hizbullah ilişkisinin açığa çıkarılmadığının belirtildiği açıklamada, "Bu ihlallerden biri Sevim kardeşlerin zorla kaybedilmeleriydi. Sevim Ailesi Batman/ Balpınar beldesinde yaşıyor ve çiftçilikle uğraşıyordu. 16 Ekim 1993 tarihinde ailece aynı beldede bulunan ortakçı oldukları tütün tarlasına çalışmak üzere gittiler. Tarlada çalışırken saat 22.00 sularında kar maskeli, silahlı ve telsizli 15 kişi tarlaya baskın düzenledi. Hüseyin, İskender ve Vahdettin Sevim kardeşleri, uzaktan ışıkları görünen araca zorla bindirdiler” denildi.

'ZAMANAŞIMI DEVREYE SOKULDU'

Gözaltına engel olmak isteyen eşlerine, “Merak etmeyin birkaç soru sorup bırakacağız” denildiğini aktaran Acer, bir süre sonra Vahdettin Sevim’in bırakıldığını fakat Hüseyin ve İskender Sevim’den bir daha haber alınamadığını söyledi. Acer, “Ailenin yaptığı başvurular sonuçsuz kaldı. Etkin bir soruşturma yürütülmeden zamanaşımı devreye sokularak, Sevim kardeşlerin akıbetleri karanlıkta bırakıldı” dedi.

Sevim kardeşlerin ebeveynlerinin hakikate ve adalete ulaşamadan hayatını kaybettiğini belirten Acer, şunları söyledi: “862’inci haftamızda onların bıraktığı yerden çocukları ve torunları ile birlikte İskender ve Hüseyin Sevim kardeşler için adalet istiyor ve bir kez daha hatırlatıyoruz. Yargı makamları suç teşkil eden davranışlara dair ciddi iddiaları etkin bir biçimde soruşturmak ve cezalandırmakla yükümlüdür. İnsan hakları hukukunda ailelerin kaybedilen üyelerinin akıbeti ile ilgili gerçeği öğrenmeleri yasal bir haktır. Devlet, ailelerinin hakikati bilme hakkı doğrultusunda harekete geçmek zorundadır."

Acer, “Kaç yıl geçerse geçsin, İskender ve Hüseyin Sevim için, tüm kayıplarımız için adalet istemekten, devletin hukuk normları içinde hareket etmek zorunda olduğunu hatırlatmaktan, 163 haftadır bize yasaklanan kayıplarımızla buluşma mekanımız Galatasaray’dan vazgeçmeyeceğiz” diye konuştu.