HDP’nin genç milletvekillerinden Dersim Dağ, 6 Mayıs 1972'de idam edilerek katledilen 68 Kuşağı'nın devrimci gençlik önderlerinden Deniz Gezmiş, Hüseyin İnan ve Yusuf Aslan’dan miras kalan 68 ruhunun, Kürt gençleri tarafından hep diri tutulduğunu söyledi.

68 Kuşağı öncülerinden Deniz Gezmiş, Hüseyin İnan ve Yusuf Aslan'ın 6 Mayıs 1972'de idam edilmelerinin üzerinden 48 yıl geçti. Kürdistan ve Türkiye'deki devrimci gençliğin mücadelesinin şekillenmesinde hatırı sayılır katkıları olan 68 Kuşağı'nın ruhu, bugün devrim alanlarında yaşatılıyor. Özellikle Rojava Devrimi'nin kozmopolit yapısı buna en büyük örneği teşkil ediyor. Halkların Demokratik Partisi (HDP) Amed Milletvekili Dersim Dağ, 68 Kuşağı'nın günümüz politik gençlik mücadelesi üzerindeki etkilerini ve genel olarak başkaldırı geleneklerini ANF'ye değerlendirdi.

MÜCADELE GELENEĞİ SÜRÜYOR

Dağ, onların mücadelelerinin daima devrimci hareketler için ön açıcı olduğunu kaydetti. Dağ, ardılları olan devrimci mücadele içerisindeki gençlerin, bırakılan bu devrimci mücadele mirasına sahip çıkmaya çalıştığını kaydetti. Onların öncülük ederek başlattığı mücadele geleneğinin, gelişerek bugünlere ulaştığını belirten Dağ, “Milyonlarca genç onların öncülük ettiği mücadele geleneğinden güç alarak, esinlenerek kapitalizme, faşizme ve işgalciliğe karşı mücadele etmektedir. Evet onlar belki 48 yıldır fiziken aramızda değiller ama ruhları ve düşünceleri hala aramızda dolaşıyor. Bugün binlerce Deniz, Hüseyin ve Yusuf mücadele vermektedir. Binlerce gencin yüreğinde bulunan devrim aşkının kaynağı onlar ve bu devrim aşkı yaşadığı sürece Denizler de yaşayacaktır" dedi.

HALA DİMDİK AYAKTA

68 Kuşağı ve günümüz devrimci gençlik arasındaki bağlara işaret eden Dağ, şöyle devam etti: “Zaman hızla akıp gitmekte ve birçok şeyi de kendisiyle beraber değiştirmektedir. Bu zamanın hızına yetişebilmek, onun ruhunu yakalayabilmek çok zor. Bu devinim birçok şeyi bizlerden alabilmektedir. Yani değişim kaçınılmaz, değişime ayak uyduramazsan yok olmaya mahkumsun. İşte devrimci gençlik geleneğinin gücü ve mücadelesinin büyüklüğü tam da burada kendini açık bir şekilde göstermektedir. Bu gelenek, zamanın bu denli acımasızlığına, yıllarca süren baskılar, ölümler, tutuklamalar ve sürgünlere rağmen bugün hala dimdik ayakta durabiliyorsa muazzam bir başarıdır. Bu başarının kaynağı ise temelinin sağlam olmasından, nesilden nesile aktarılan inanç ve kararlılık ilkelerinden geliyor.”

İLK GÜNKÜ İNANÇ VE KARARLILIK

Günümüz politik gençliğinin hala ilk günkü kararlılık ve inançla mücadelesine devam ettiğini ifade eden Dağ, değişimlere, konjonktüre ayak uydurarak ve zamanın ruhunu yakalayarak mücadeleyi yükseltmeye çalıştığını belirtti. Dağ, “Bizim için bellek çok önemli ve bizleri besleyen temel etmendir. Bu mücadele bugün milyonlara ulaşmışsa geçmişten alınan güç ve fedakarlıktandır. Herkes bunun bilincinde ve ona göre mücadeleye tüm enerjisini vermeye çalışmaktadır. Geçmişimiz, bugünümüz ve yarınımızla birbirinden enerji alan, birbirini tamamlayan bir geleneğiz ve gücümüz buradan geliyor" şeklinde konuştu.

KÜRT GENÇLİĞİ ÜZERİNDEKİ BASKILAR

Kürdistan gençliğine üzerindeki saldırılara dikkat çeken Dağ, özellikle AKP-MHP blokunun Kürt gençleri özelinde tüm Kürdistan toplumunu hedef aldığını vurguladı. Son yıllarda bu saldırıların dozunun arttığını; Kürt gençlerinin politik bir hatta mücadele yürütmemesi için her şeyin yapıldığını söyleyen Dağ, şunları dile getirdi: “Onları uyuşturucu, fuhuş ve ajanlık kıskacına almaya çalışmaktadırlar. Bu kirli politikalar ile Kürt gençleri şahsında tüm Kürt toplumunu yozlaştırmaya ve politik mücadele çizgisinden saptırmaya çalışmaktadırlar. İktidarın gençleri bu denli hedef almasının temel sebebi şudur; bir toplumun dünü, bugünü ve yarını gençlerdir. Apolitize edilmiş, yozlaştırılmış bir gençliğe sahip toplumun mücadele yürütmesi beklenemez. Gençlik biterse toplum da yok olur. İşte saldırıların bu denli yoğun olduğu bir dönemde Kürt gençleri mücadelelerini her alanda vermeye devam ediyor. Bu gelenek baskılara boyun eğecek, geri adım atacak bir gelenek değildir. Böylesi zorlu dönemlerde gençlik asıl gücünü geçmiş dönemlerdeki görkemli direnişlerden almaktadır.”

KÜRT GENÇLERİ HER ALANDA MÜCADELE EDİYOR

Kürt gençliğinin mücadele dinamizmi ve gelenekten aldığı güçle kararlılığını gösterdiğini kaydeden Dağ, şöyle konuştu: "Deniz'in idam sehpasındaki haykırışı; Mazlum, Hayri, Kemal ve İbolar’ın Diyarbakır zindanındaki heybetli direnişi; Mahir ve Sinanlar’ın inancı, Agit ve Zilanlar’ın fedakarlığı, başta Kürt gençleri olmak üzere tüm devrimci gençlere mücadele azmini aşılıyor. Bugün de Kürt gençleri faşizme karşı her alanda mücadele etmeye devam ediyor. Her ilde her ilçede örgütlüyüz ve bu örgütlülüğümüzü güçlendirmeye devam edeceğiz. Sokak sokak, mahalle mahalle, şehir şehir örgütlü mücadelemizi yükseltmeyi esas alıyoruz. Bu sokaklar, mahalleler ve şehirler bizimdir. Bizim olanın tahrip edilmesine, yozlaştırılmasına ve yok edilmesine asla izin vermeyeceğiz."

KÜRT GENÇLERİ 68 KUŞAĞI'NDAN BESLENİYOR

Kürdistan gençliğinin, gücünün kaynağını ve ilhamını 68 Kuşağı'nın devrimci geleneğinden aldığını tekrarlayan HDP Amed Milletvekili Dersim Dağ, şunları ekledi: “Yaşadığımız acılar, verdiğimiz mücadele ve fedakarlıklar bizleri bugünlere taşıdı. Onun için 68 Kuşağı, Kürtler ve Kürt gençleri için bir dönemeçtir. 40 yılı aşkındır devam eden ve muazzam kazanımlara ulaşan devrimci mücadelenin beslendiği harekettir. Birkaç gençle başlayan bu mücadele, bugün milyonlara ulaşmıştır ve 68 ruhunu hiçbir zaman kaybetmemiştir. Bugün Rojava’da yürütülen savaş, tüm devrimcilere umut ve örnek olmuştur. Dünyanın dört bir yanından devrimciler, Rojava’ya akın ederek ortak bir mücadele hattı kurdu. 68’de Fransa’da, Latin Amerika’da ve dünyanın dört bir yanında mücadele veren devrimci gençlik geleneği, bugün Rojava’da mücadele veriyor. Kürt gençleri 68 ruhunu hiçbir zaman kaybetmedi.”