Dede: Cezaevlerinde vaka sayısı artıyor

HDP Hukuk ve İnsan Haklarından Sorumlu Eşbaşkan Yardımcısı Ümit Dede, cezaevlerinde siyasi tutsakların ölümle karşı karşıya olduğunu ve koronavirüs vaka sayılarının giderek arttığını belirtti.

Adalet Bakanı Abdülhamit Gül, birkaç hafta önce koronavirüs (covid-19) nedeniyle hayatını kaybettiğini açıklarken, dün de 120 tutuklu-hükümlünün virüs nedeniyle tedavi altına alındığını söyledi. Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Türkiye’de koronavirüs vakasının ve ölümlerin azaldığını söyledi ama cezaevlerinde bu sayı günden güne artıyor.

Son olarak DTK Eşbaşkanı Berdan Öztürk ile Patnos Cezaevi'ne giderek incelemelerde bulunan HDP Hukuk ve İnsan Haklarından Sorumlu Eşbaşkan Yardımcısı Ümit Dede, cezaevlerindeki son durumu ANF’ye değerlendirdi.

TUTSAKLARA ŞEBEKE SUYU İÇİRİLİYOR

DTK Eşbaşkanı Berdan Öztürk ile birlikte Patnos Cezaevi'ne gittiklerini ancak kapıda jandarma tarafından engellendiklerini belirten Dede, 3 saatlik görüşme trafiğinin ardından sadece kendilerinin içeri alındığını ve Öztürk’ün cezaevine alınmadığını söyledi. Cezaevinde siyasi tutsaklarla görüştükleri bilgisini veren Dede, siyasi tutsaklardan aldıkları bilgilere Patnos Cezaevi'nin 40 gün önce dezenfekte edildiğini ve bir daha buna ilişkin bir çalışmanın yapılmadığını söyledi.

Tutuklu ve hükümlülerin sıvı sabun ve deterjan yetersizliğinden yakındığını kaydeden Dede, "Sabun ile deterjanın yetersiz olduğu söylediler ve tutsaklar kantinden alışveriş yapmaya zorlanıyor. Koğuşların kalabalıkları ve ekonomik durumları göz önüne alındığında ciddi maddi bir külfet oluşturuyor. Su çok büyük önem arz ediyor. Şebeke suyu veriliyor ve içme suyunu kantinden almak zorundasınız. Ilık su haftada bir veriliyor, bu şekilde banyo yapıyorlar" dedi.

RADYO, GAZETE VE KİTAPLARA EL KONULDU

Siyasi tutsakların radyolarına el konulduğunu, mektupların, kitapların verilmediğini ve TV kanallarının da idare tarafından izin verildiği kadar izlendiğini söyleyen Dede, "Hasta mahpuslar hastaneye gitmek istemiyorlar. Çünkü gerekli tedbirler alınmadığı için gittikleri hastanelerde başka hastalık kapma ihtimali var ve hastane dönüşlerinden sonra 14 günlük karantinaya alınıyorlar, dış dünya ile bağlantıları kesiliyor. Tekli hücrelere konuluyorlar" diye konuştu.

Patnos cezaevinde geçen yıl kanalizasyon suyunun içme sularına karıştığını ve bunun da kamuoyuna yansıdığını hatırlatan Dede, devamla şunları belirtti: "Bu durum hala devam ediyor. Salgın başladığından bu yana avukatları içeri almamışlar. İlk defa biz gittik. Bu koşullar altında nasıl geldiniz diye şaşırdılar. Durum çok vahim. Diğer cezaevlerinde de büyük sıkıntılar var. Şimdi yemek öğünleri düşürülmüş. Günde sadece bir öğün yemek veriliyor ve yemeklerin kalitesi düşmüş.

Bünyenin güçlü olması gerekirken tam tersi bir durumla karşı karşıyayız. İnfaz koruma memurları eldivenli, maskeli, sosyal mesafeye dikkat ediyorlar. Birçok cezaevinde bu yapılmıyor. Aramalar çıplak elle, maskesiz yapılıyor. Telefon görüşmelerine götürülürken kurallara riayet edilmiyor."

'VİRÜS GEREKÇESİYLE TECRİT RUTİN HALE GETİRİLDİ'

Cezaevlerinde 120 kişinin koronavirüs şüphesi ile tedavi altına alındığını bizzat Adalet Bakanı Abdülhamit Gül’ün açıkladığını dile getiren Dede, "Bu sayı çok daha faza ve gerçek rakamların gizlendiğini düşünüyoruz. Burada şunun altını çizmek gerekiyor. İlk günden aile ve avukat görüşmeleri yasaklandı. Virüsün dışarıdan aileler ve avukatlar tarafından bulaştırılma imkanı yok. Mahpusların yaşam hakkını koruma altına alması gereken devlet virüsün bulaşmasının sorumlusudur.

Zaten cezaevlerinde koronavirüsten önce birçok hak ihlali yaşanıyordu. Bu süreçte elimizde birçok imkan olmasına rağmen, biz dışarıda insanlar bile bu koşullara dayanamıyoruz ve cezaevini düşünün, gazete, dergi, radyo, mektup imkanları elinden alındı. Adalet Bakanlığı'nın bu duruma müdahale etmesi gerekiyor. Virüs gerekçesiyle tecrit daha da ağırlaştırıldı ve rutin bir uygulamaya dönüştürüldü" İfadelerini kullandı.

HÜKÜMETLE BİR TEMASIMIZ YOK

Cezaevlerinde yaşanan sıkıntılara ilişkin hükümetle herhangi bir temaslarının olmadığını kaydeden Dede konuşmasını şu sözlerle sonlandırdı: "Hükümetle herhangi bir temasımız olmadı. Koronavirüs sebebiyle infaz düzenlemesinde birtakım değişiklikler gündeme gelmişti ve o dönem AKP ile görüşmüştük. Yapıcı yönde katkılarımızın olacağını söylemiştik. Ancak o görüşmeden sonra partimizle bir daha görüşülmedi.

İnfaz yasası meclise geldiğinde bütün mahpusların eşitlik ilkesine uygun serbest bırakılması gerektiğini söyledik. Ancak AKP ve MHP ittifakı getirdikleri teklifi olduğu gibi çıkardılar. Koronavirüs döneminde gündeme gelse de bu değişikliklerin virüs ile bir ilgisi yok. 2018'de bu konu gündeme gelmişti ve o gün yapamadıklarını bugün virüs bahanesiyle yaptılar. Cezaevlerinde risk var ise bu herkes için geçerlidir. İnfaz düzenlemesinin asıl sebebi iddia ettikleri gibi virüs olsa risk grubunda bulunan yaşlı ve hasta tutsakların tahliye edilmesi gerekiyordu. Ancak bunlar kapsamın dışında bırakıldı.

Açık cezaevinde risk grubunda bulunmayanlar tahliye edildi. AKP MHP farklı amaçlarla virüsü fırsata çevirdi. Cezaevlerinde tehdit hala sürüyor. 120 kişinin tedavi altında olduğu söylendi ama biz bu sayının daha yüksek olduğunu düşünüyoruz, bu sayı daha da artabilir. Bunun sorumlusu iktidar olacaktır."