ELDH’den AB’ye çıkarlar yerine demokrasinin savunulması çağrısı

Demokrasi ve İnsan Hakları için Avrupa Avukatlar Birliği (ELDH) tarafından yapılan açıklamada, HDP’ye yönelik baskılara karşı Avrupa Birliği’nin (AB) çıkarlar yerine demokrasiyi savunması istendi.

HDP’ye kapatılma davasının Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu’nun dokunulmazlığının kaldırılmasıyla aynı güne denk geldiği hatırlatılan açıklamada, Gergerlioğlu’nun Newroz günü mecliste gözaltına alındığına dikkat çekildi. Tüm bu tehlikeli gelişmelerin Newroz haftasında meydana geldiği dile getirilen ELDH açıklamasında, sistematik saldırıların Kürt halkını, politik temsiliyet ve varlığını sindirme amaçlı olduğu vurgulandı.

‘DAVALAR SİYASİ; MUHALEFETİN BEDELİNİ HAPİSLE ÖDÜYORLAR’

Devlet şiddetinde yeni bir aşamanın başlangıcının olduğu belirtilen açıklamada, HDP’li seçilmişlere yönelik suçlamalara dair ELDH’nin birçok davaya gönderdiği gözlemcilerin gözlemlerinin sonuçlarına da yer verildi. HDP’lilere yönelik davaların siyasi olduğu ve yargılamaların temel kurallarının dahi ihlal edildiğinin altı çizildi. Açıklamada, aralarında Figen Yüksekdağ ve Selahattin Demirtaş gibi birçok HDP’li siyasetçilerin AKP ve MHP hükümetine muhalefetlerinin bedelini yıllarca hapis yatarak ödediklerine vurgu yapıldı.

‘TÜRKİYE MÜLTECİLERİ TEHDİT VE MÜZAKERE ARACI OLARAK KULLANIYOR’

Açıklamada, AB’nin dış işlerinden sorumlu yüksek komiseri Josep Borrell ile genişlemeden sorumlu komiseri Oliver Varhelyi’nin “İkinci büyük muhalefet partisini kapatmak, Türkiye’deki milyonlarca seçmenin hakkına tecavüz etmektir” sözleri de hatırlatıldı.  Komisyonun, AB adayı ve Avrupa Konseyi (AK) üyesi bir ülkenin uyması gereken kurallara vurgu yaptığı belirtilen ELDH açıklamasında, Türk resmi medyasının da doğrudan 4 milyon mülteci kartını öne çıkararak destek istediğine dikkat çekildi. Açıklamada, “Türkiye hükümeti bir kez daha mültecileri tehdit ve müzakere aracı olarak kullandı” denildi.

‘DEMOKRASİNİN YOK EDİLMESİNE TOLERANS GÖSTERİLMEMELİ’

ELDH açıklamasında, AB’nin ve ülke hükümetlerinin Türkiye’de demokrasinin yok edilmesine ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) karar ve içtihadının yok sayılmasına daha fazla tolerans göstermemeleri çağrısı yapıldı. Açıklamada, “Türkiye’deki demokratik güçler, AB ve NATO’nun ekonomik ve askeri çıkarlarının bedelini ödememelidir” denilerek ‘başka ajandalara yer olmayacağının’ vurgulanması istendi.