‘Erdoğan-Bahçeli demokrasiyi ortadan kaldırmayı amaçlıyor’

Yerel Dernekler Platformu, HDP’ye yönelik açılan kapatma davası, HDP’li Ömer Faruk Gergerlioğlu’nun milletvekilliğinin düşürülmesi ve Türkiye’nin İstanbul Sözleşmesi’ni feshetmesini kınadı.

Yazılı bir açıklama yapan Yerel Dernekler Platformu şunlara dikkat çekti: “AB’nin ‘Otokrattik’ olarak sıfatlandırdığı Erdoğan-Bahçeli faşist diktatörlüğünün bir haftalık insan hakları ve demokratik kurumları ortadan kaldırma icraatları, Halkların Demokratik Partisi’ne (HDP) kapatma davası, Kocaeli Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu'nun milletvekilliğinin düşürülmesi, İstanbul Sözleşmesinde geri çekilme ve 678 HDP’li yöneticiye siyaset yasağı oldu. Bu gelişmeler, faşist diktatörlüğün Türkiye toplumunu esir almanın son adımları olarak görülebilir.

Zira Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 17 Mart günü, HDP’ye karşı, ‘Devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğünü bozmayı ve ortadan kaldırmayı amaçladıkları’ iddiasıyla Anayasa Mahkemesi’ne (AYM) açtığı davanın gerekçesi tamamen siyasidir. Bu davayı, Türk Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın İstanbul sözleşmesinden çekilme kararının izlemesi de tesadüfi değildir; demokrasiyi ortadan kaldırma programının devamıdır.

Cumhur ittifakı Türkiye’nin yargı mekanizmalarını tamamen kendi hukukunu uygulayan mekanizmalar haline getirmiştir. Hitler döneminde, Hitler’in günlük talimatlarına göre oluşan Nazi Almanya’sının hukuk mekanizmaları gibi.

6 milyondan fazla seçmenin iradesini temsil eden bir partiye yönelik kapatma davasının açılması, seçilmiş belediye başkanlarının görevden alınması, HDP’li parlamenterlerin dokunulmazlıklarının kaldırılmasına hız verilmesi; partinin eş genel başkanları dahil, merkez, il, ilçe yöneticilerinden binlercesinin tutuklanması, ancak diktatörlüklerde hukukun üstünlüğünü ve toplum iradesini hiçe sayan faşist zihniyetle mümkün olan bir durumdur.

1990’lardan bu yana hükümetler yasal siyasi mücadelede Kürtlere ve Türkiye’nin demokrasi güçlerine karşı ısrarla şiddet, baskı, terör ve yıldırma politikalarını uygulayarak, bu güçleri planlı ve sistematik olarak yasal zeminin dışına itmek için her türlü anti demokratik ve faşist yöntemi kullanmışlardır. Kürt sorununda güvenlikçi politika dışında başka bir politikaya sahip olmayan devlet, çözümü çıkmaz sokak olan şiddette aramaya devam ediyor.

Trump yönetimi döneminde ABD desteği, AB’nin öncü gücü olan Almanya’nın ekonomik ve siyasi hesaplara dayanan Erdoğan-Bahçeli ikilisine desteği, Kürtlere karşı geliştirilen imha ve siyasi soykırım politikasını cesaretlendiriyor.

Biz aşağıda imzası olan sivil toplum kurumları olarak AB, ABD ve dünyanın bütün demokrasi güçlerine çağrımızdır:

-AB ve ABD’yi, Türkiye’nin bugün ki yönetimiyle olan ilişkilerini gözden geçirmeye ve Türkiye’yi adım adım faşist diktatörlüğe sürükleyen Erdoğan-Bahçeli sistemine etkili yaptırımlar uygulamaya çağırıyoruz!

-Almanya’yı, demokratik değerleri gereği, Kürtlerin maruz kaldığı imha politikasına karşı çıkmaya, Almanya’da Türk devlet provokasyonlarına dayanan Kürtleri krminalize politikalarına alet olmamaya, bu politikaları boşa çıkarmaya çağırıyoruz!

-Türkiye, Kürdistan, Ortadoğu ve Uluslararası demokrasi güçlerini bu haksızlığa karşı seslerini yükseltmeye, Kürtler ve HDP şahsında demokrasi ve insan haklarına karşı geliştirilen bu ırkçı faşist saldırıya karşı seslerini yükseltmeye çağırıyoruz!

-Kürtler şahsında HDP ve demokrasi güçlerine karşı başlatılan ‘’Kristal geceler’’ operasyonu bütün insanlığa karşı başlatılan faşist bir saldırıdır.”

Yerel Dernekler Platformu

DİK (Dersim İnşa Kongresi)

MARDEF (Maraş Dernekleri Federasyonu)

PKAN (Orta Anadolu Kürtleri Platformu)

DSKD (Dersim Soykırımı Karşıtı Derneği)

AKKM (Avrupa Koçgiri Kültür Merkezi)

AHD (Almanya Hınıs Derneği)

MKİ (Malatya Kürecik İnisiyatifi)

İGX (İnisiyatife GeleXınuse)