Erdoğan’ın ‘sözde ve yalancı’ dediği gençler: Zaten en dipteyiz, barınamıyoruz

Öğrencilerin kira artışı ve yurt sıkıntısına karşı başlattığı eylemler sürerken, Türk Cumhurbaşkanı Erdoğan gençleri hedef alıyor. Zaten en dip noktada olduklarını belirten gençler ise, barınma hakkı için mücadeleye devam edeceklerinin altını çiziyor.

AKP’li Türk Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, New York’ta “Türk Evi” açtığı sıralarda Türkiye’deki barınma problemi için eylem yapan öğrencilere, “Yalan söylüyorsunuz” demişti. Türkiye’ye dönen Erdoğan, öğrencileri hedef alarak yeni açıklamalar yapmayı sürdürüyor. Son olarak “Bunların öğrencilikle ilgisi yoktur. Bunlar sözde öğrenciler. Bunlar aynen Gezi Parkı olayı neyse, bunun başka versiyonu” diyen Erdoğan’a rağmen eylemler devam ediyor.
“Barınamıyoruz” eylemleri kapsamında İstanbul Kadıköy’deki Yoğurtçu Parkı’nda buluşan Öğrenci Sendikası’dan gençler, hem devam ettirdikleri eylemleri hem de barınamama sorunlarını ANF’ye anlattı.

KULLANILMAYAN KAMU BİNALARI ÖĞRENCİLERE VERİLSİN

Armağan, Boğaziçi Üniversitesi öğrencisi ve ev arkadaşları ile birlikte Hisarüstü’ndeki bir öğrenci evinde kalıyor.

Armağan özellikle Hisarüstü’ndeki ev sahiplerinin bölgenin üniversiteye yakın olmasından da kaynaklı, öğrencilere çok daha yüksek fiyatlara ev kiraladıklarını anlatıyor: 

“Hisarüstü, öğrencilerin yoğunlukla yaşadığı bir yer olduğu için bir öğrenciye vermezsem diğerine veririm mantığı var hepsinde. O yüzden fiyatlar çok yüksek. 2+1 ya da 3+1 evlere 4 bin lira civarında para isteniyor. Birkaç arkadaşım 3+1’e 4 bin lira kira veriyor. Biz 2+1 eve 2 bin 500 lira ödüyoruz ve üç kişi kalıyoruz, evimiz çatı katı olduğu için odanın yarısı da yok. Odanın yarısı yok ama evde böcek de var akrep de. Ayrıca bizim okulun yurtlarına da bu yıl zam geldi. Geçen yıl Boğaziçi’nin yurtları 500 lira civarındaydı şimdiyse 750 lira. Zaten onun kapasitesi de çok kısıtlı. En uzak şehirden gelen kıstas alınıyor ya da ailesinin maddi durumu çok zor olanlara çıkıyor.
Bizler en acil olarak bir kira üst sınırı getirilmesini istiyoruz. Yine burs çıkmayan öğrenciler için asgari ücretin dörtte biri kadar bir yardım talep ediyoruz. Kullanılmayan kamu binaları da öğrencilere yurt olarak verilsin diyoruz.”

BİR BİREY OLARAK HAYATTA KALMAYA ÇALIŞIYORUM

Maltepe Üniversitesi İngilizce Öğretmenliği son sınıf öğrencisi Ceren de başından beri eylemlere katılanlardan: “Ben barınma problemlerini son bir aydır çok yakıcı bir şekilde yaşıyorum. Ailemin yanında ayrıldım ve 23 yaşında bir birey olarak Türkiye’de hayatta kalmaya çalışıyorum. Şöyle bir şey var; artık parayı bir şekilde denkleştirseniz de ev bulunmuyor. Çünkü sınav barajının aşağı çekilmesiyle çok fazla öğrenci üniversitelere yerleşti. Artık özel yurt bulmakta bile ciddi sıkıntı yaşanıyor. Bir yandan da çalışmak zorundayız. İşe gidip geliyoruz. Okumaya çalışırken ve tüm bunların üstüne barınma gibi en temel hak, hepimizi derinden sarstı.”

POLİSLER AİLELERİ ARIYOR

Ceren’in anlattığına göre, polis birkaç gün önce birçok öğrencinin ailesini arayarak, “Çocuklarınız eyleme katılıyor” demiş. 

Ceren, şöyle anlatıyor: “Öğrenci Sendikası olarak birçok yerde aynı saatlerde eylem yapıyoruz. Birkaç gün önce çoğumuzun annesi babası aranıp ‘Çocuğunuz çok kötü bir ortamda eylemde’ denmiş. Ailelerimiz endişelendi elbette. Babam beni gece 22.30’da arayarak ‘Sen nasıl bir ortamdasın’ diye sordu. Epey korkmuştu. Bize burada teyzeler çay, çorba getiriyor, nasıl bir ortamda olabiliriz ki, dedim. Ama ailelerimizi arayıp fotoğraflarımızın çekildiğini, eğitim hayatımızın tehlikeye gireceğini falan söylemişler. Ailelerin en büyük korkusu, ‘fişlenmemiz’. Fakat biz şunu diyoruz, olabileceğimiz en dip seviyedeyiz zaten; sokaktayız ve barınamıyoruz. 

Biz ayın 19’undan itibaren Öğrenci Sendikası olarak bir çağrı yaptık.  Hepimiz farklı illerde, aynı saatlerde çıkıyoruz bu nöbet eylemine. Zaten İstanbul’un farklı alanlarında da çağrılar vardı. Biz temel talepler sunduk; KYK yurtlarının ücretsiz olması, barınma yardımı yapılması... Bunun üzerinden meclise sunmak üzere başlattığımız bir imza kampanyası da var. Çözülene kadar eylemlerimiz bir şekilde devam edecek.”