ESP: Bize güçleri yetmeyecek!
Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP), sabah saatlerinde partilerine, SGDF’ye ve Etkin Haber Ajansı’na yönelik yeni bir siyasi kırım operasyonuna tepki göstererek “Bize güçleri yetmeyecek” dedi.
Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP), sabah saatlerinde partilerine, SGDF’ye ve Etkin Haber Ajansı’na yönelik yeni bir siyasi kırım operasyonuna tepki göstererek “Bize güçleri yetmeyecek” dedi.
Yazılı bir açıklama yapan ESP Merkez Yürütme Kurulu, “Faşizm bu sabah saatlerinde partimize, SGDF’ye ve Etkin Haber Ajansı’na yönelik yeni bir siyasi kırım operasyonu yaptı. İstanbul ve Eskişehir merkezli iki ayrı dosya kapsamında 8 ilde düzenlenen gözaltı saldırısında aralarında Eş Genel Başkanımız Şahin Tümüklü, ETHA editörü Nadiye Gürbüz, SGDF’li sosyalist gençler ve Yeşil Sol Parti'den milletvekili adaylarımız Burcu Ayyıldız, Müslüm Koyun ve Meryem Yıldırım'ın da olduğu 23 yoldaşımız gözaltına alındı” dedi.
Açıklamada devamla şunlar ifade edildi: “Faşist saray rejimi istihbarat şebekesiyle, başını Gestapo Şefi Süleyman’ın çektiği polis ve çeteleriyle, bataklığa dönüşmüş medyasıyla, itirafçı denilen müsveddelerle her fırsatta partimize saldırarak faşizme karşı yükselttiğimiz özgürlük ve sosyalizm mücadelesini tasfiye etmeye çalışıyor.
Henüz birkaç gün önce yurtsever basına, avukatlara, HDP üye ve yöneticilerine yönelik yapılan gözaltı ve tutuklama saldırısının ardından partimize ve özgür basına yönelik gerçekleştirilen bu operasyon tesadüf değildir.
Sosyalist milletvekili adayları gözaltına alındı, çünkü bu adaylar “Sadece oy vermek yetmez, faşizm oy vererek gitmez” diyerek antifaşist mücadeleye çağrı yapıyorlardı. Sosyalist gazeteciler gözaltına alındı, çünkü onlar faşizmin suçlarını belgeliyor, direnişleri ve devrimci fikirleri yayınlıyorlardı. Devrimci sosyalistler gözaltına alındı, çünkü halkı antifaşist komitelerde örgütlemeye çalışıyorlardı.
Özcesi, AKP-MHP iktidarı planladığı darbe girişimine taş koyacak olan, gaspa şahitlik ve halkın haklı isyanına öncülük edecek olan herkesi saf dışı bırakmaya çalışıyor.
Faşizm de devrimciler de yapması gerekenleri yapıyor. Halkımız da ne yapılması gerektiğinin bilinciyle hareket etmelidir. Bu iktidarın gitmesini isteyenler olarak sadece oy vermekle yetinmemeli, faşizme karşı yalnızca "hoşnutsuzluğun" değil, aktif direnişin bir parçası olmalıyız. 14 Mayıs'a kalan günleri "kurtuluşa geri sayım" olarak değil, daha büyük bir mücadeleye hazırlanmak için en meşru temelde örgütlenme zamanı olarak değerlendirmeliyiz.
Biliyoruz ki, devrimcilerin başına yağan yağmur halka sel olur. Oy kullanma merkezlerindeki her görevli, her sandık sorumlusu, tüm müşahitlerden başlamak üzere, emekçi semt ve mahallelerdeki her emekçi, sandık güvenliğinin olduğu kadar halkın can güvenliğinin de tehdit atlında olduğu bilinciyle hareket etmelidir. Bu yüzden halkımızı kendisini ve iradesini koruyabilmesi için bugünden itibaren, seçim anı ve ertesi de dahil, kalan günlerde yaşanacak her türden devlet terörü, gasp ve darbe girişimine karşı devrimcilerin safında, antifaşist halk komitelerinde örgütlenmeye çağırıyoruz.
Tüm parti tabanımız, yoldaşlarımız, şehit ve tutsak ailelerimiz de 1 Mayıs’ta partimizin bayrağı altında buluşmalı, faşist devlet terörüne en güçlü şekilde yanıt vermelidir.”