HDP’li İmir: Newroz ruhunu yaşatacağız

HDP Şırnak Milletvekili Nuran İmir, “Newroz’u ilk kez kitlesel kutlayamayacağız ama her yerde Newroz aleviyle dayanışmacı ruhunu yaşatacağız” dedi.

HDP Şırnak Milletvekili Nuran İmir, 1992’deki Newroz’u Cizre’nin Cudi Mahallesi’nde karşılayan, kutlayanlar ve devlet güçlerinin saldırısına uğrayanlar arasındaydı. HDP Milletvekili İmir, Newroz’u, Cizre’de Newroz’u ve Newroz ruhunu anlattı.

Nasıl sonbaharda kuruyup yere düşen bir tomurcuk, ilkbaharda yeniden yeşerip doğaya can veriyorsa 1982’de de Mazlum Doğan’ın ateş olup Kürtlerin tomurcuk gibi yeniden dirilişi olduğunu söyleyen Şırnak Milletvekili İmir, Mazlum geleneğinin, 21 Mart 1990’da Zekiye Alkan’ın ‘Ateş sadece çalı çırpı ile yanmaz, insan bedeniyle de yanar’ sözü ile 1992’de Rahşan Demirel, 1998’de Sema Yüce, 1994’te Ronahî ve Berîvan’ın bedenlerinde ve her bahar milyonlarda filiz verdiğini hatırlattı. Bedenlerini ateşe veren kadınların içlerinde derin bir tarih bilincinin yattığını kaydeden İmir, “Bu yüzdendir ki her bahar Kürtler için yeniden diriliştir; bedenlerinde dahi olsa o özgürlük ateşi hiçbir zaman sönmeyecek” dedi.

BEN DE CUDİ MAHALLESİ’NDEYDİM

90’lı yıllardaki Newroz kutlamalarının katılımcısı ve tanığı olan İmir, yasaklı bir coğrafyanın çığlığını haykırmanın kolay olmadığını ifade etti. Cizre’de 90’lı yıllarda sloganlarla koşa koşa Newroz kutlayan insanların ciddi saldırılarla karşılaştığını anımsatan Nuran İmir, şöyle devam etti: “Cizre’de Newroz geleneği olarak mezarlığa doğru yürüyorlardı. Mezarlık geleneği, 5 Ocak 1991’de evinde katledilen bir kişinin üzerine gelişen bir gelenekti. 1991’den itibaren her mahalle yürüyüş ve halaylarla Newroz’u kutluyordu. 18 Mart’tan itibaren Newroz ateşi her akşam mahallelerde yakılır, küçük topluluklarla geç saatlere kadar halay çekilirdi. Coşku ve heyecan 18 Mart itibarıyla da doruktaydı. Ben de 1992’de Cudi Mahallesi’nde bir grubun içindeydim. İnsanlar toplanmış, halay ve yürüyüş başlamak üzereyken Kerem Otel’i başta olmak üzere çevredeki tüm ev ve iş yerlerinin çatılarından her tarafa ateş açıldı. Yüzlerce insan yaralandı, onlarca insan gözlerimizin önünde yaşamını yitirdi. Bütün Cizre 7’den 70’e dışarıdaydı, ben ve ailem de…”

SADECE BİR BAHAR BAYRAMI DEĞİL

Newroz’un sadece bir bahar bayramı değil, köleliği ve sömürge mantığını reddeden, varlığını ateşin çığlığıyla haykıran bir Kürt gerçekliği olduğunu ifade eden HDP’li İmir, “Siyasi ve sosyal taleplerini haykırabileceği bir direniş günü olarak atfediliyordu. Newroz’un ruhuna yakışabilmek, Newrozlaşabilmek ve reva görülen yasaklara, inkara karşı durabilmekti. Bütün yaşam alanlarını yasaklayan zihniyetin karşısında biat etmeyen bir kitle ile karşılaştılar ve bu kitleler her gün çoğalarak arttı. Ne olursa olsun Newroz ateşi her baharda alevlendi” şeklinde konuştu.

KİTLESEL DEĞLİSE DE KUTLAYACAĞIZ

Kürt kadını olarak nasıl bir gerçekliğe ulaşmasının gerektiğini, 90’larda Newroz ruhunun gerçekliği ve büyük bir sevdayla davaya bağlı olan binlerin yanında kavradığını söyleyen HDP Şırnak Milletvekili Nuran İmir, şunları dile getirdi: “Kürtler, Newroz’un ruhuna yaraşır bir pratiği yaşattı, her bahar Newroz ateşini yakarak evrensel bir ruh oluşturdu. Bu yıl koronavirüs salgını yüzünden Newroz’u ilk kez kitlesel kutlayamayacağız. Kitlesel olmasa da hepimiz bulunduğumuz her yerde, Newroz alevine ses vereceğiz. Belki ışık söndürerek, belki de üç kibritle ama bu zor koşulda da Newroz’un dayanışmacı ruhunu yaşatacağız ve kutlayacağız.’’