Kalçık: Salgının nedeni doğa katliamları

Doğa katliamları ve ekolojinin tahrip edilmesi nedeniyle koronavirüs salgını gibi hastalıkların çoğaldığını belirten Van ÇEV-DER Başkanı Ali Kalçık, önlem alınmadığı taktirde bu tür felaketlerin süreceğini söyledi.

Dünyayı etkisi altına alan koronavirüs salgınının yayılmasının en büyük nedenlerinden biri de doğanın tahrip edilmesi. Van Çevre ve Tarihi Eserleri Koruma Derneği (Van ÇEV-DER) Başkanı Ali Kalçık, dünya geneline yayılan bu salgının insan eliyle yaratıldığına dikkat çekti. İnsanların doğaya sahip olmak adına doğaya saldırdığını belirten ÇEV-DER Başkanı Kalçık, ihtiyaçtan fazlasını biriktiren ve depolayan kapitalist sermayenin, kârını artırmak için kural tanımaz biçimde çevreyi tahrip ederek doğayı yaşanmaz hale getirdiğini söyledi.

Amacı biriktirmek ve fethetmek olan emperyalist güçlerin doğayı katletmeyi kendine hak gördüğünü dile getiren Kalçık, "Şehirleri betona çevirdiler, şehirleşme adına tüm canlıları nefes alamayacak hale getirdiler. Canlıların yeşil alanlarda minimum 15 metrekare olması gereken yerleşim yerleri 2 metre kareye indirildi. Çarpık kentleşmelerde canlıların nefes almaları, sağlıklı yaşam ortamları rant uğruna feda edildi. Tarım alanlarını imara açtılar. Ormanları rant için yok ettiler. Sazlıkları dolgu yaparak, ya da imara açarak yaşanmaz hale getirdiler. Ormanların yanmasına seyirci kaldılar" diye konuştu.

Dünyanın her tarafına nükleer santraller ve termik santraller kurulduğunu vurgulayan Kalçık, "Dünyada, güneş ve rüzgar gibi doğal zararsız enerjileri görmezden geldiler. Sera gazı salınımı ile ozon tabakası delindi, dünyada iklim değişti, buzullar eridi, her şey birbirine karıştı. Artık ne yazlar eski yaz ne kışlar eski kış. Yaz ortasında ceviz büyüklüğünde dolu yağmasına, evleri kökünden söken fırtınalara şahit oluyoruz. Bir yandan kuraklık, diğer yandan seller, tsunamiler, felaketlerin habercisi oldular. Bu felaketlere neden olan fosil yakıtlardan kapitalistler vazgeçmediler" dedi.

‘KORONAVİRÜS TÜKETİM ÇILGINLIĞININ SONUCUDUR’

Son yıllarda atıkların dünya tarihinde ortaya çıkandan kat be kat fazla olduğunu ifade eden Kalçık, şöyle konuştu: "Doğa işgal altında. Yeryüzünün topyekun florası ve faunası değişti. Binlerce canlı ve bitki türü yok oldu. Dünyanın birçok yerinde asit yağmurları yaşanıyor. Ağaçlar kesildi, sular kurudu, balıklar tükendi. Kızılderili şefin dediği gibi “son ağaç kesildiğinde, son akarsu kurulduğunda ve son balık tutulduğunda, yeşil doların yenmeyecek bir şey olduğunu anlayacak, ama o zaman çoktan iş işten geçmiş olacak.”

Dünyayı çocuklarımıza bırakmamız gereken bir emanet olduğunu kavrayıncaya kadar dünya çapında felaketler yaşamaya devam edecektir. Dünya genelindeki bu salgını (pandemi) biz kendi ellerimizle yarattık. En başta doğayı mahvettik, çevreyi tahrip ettik. Yeryüzündeki bütün canlılara, hayvanlara, börtü-böceğe zulmettik. Böylece doğanın dengesini bozduk. Bu virüs de bunun sonucu. Doğa bir virüs ile adeta intikamını alıyor. Koronavirüs tüketim çılgınlığının sonucudur."

DOĞA İNTİKAMINI ALIYOR

"Ekolojik, demokratik, eşitlikçi bir dünya yerine, vahşi kapitalist toplayıcı, depolayıcı sonucu koronavirüs olmuştur" diyen Kalçık konuşmasını şu sözlerle sonlandırdı: "Üretim tarzından dolayı talep fazlası stoklanıyor. Sürekli üretimle mal üretiliyor olması sonucu kuralsızca tüketen toplumlar yaratıldı. Kapitalistler ve egemenler insanların ihtiyacı olan barış, kardeşlik ve özgürlüğü onlardan esirgiyor onların ihtiyacı olmadığı kadar malları allayıp pullayarak önlerine boca ediyor, “hadi al bunu mutlu ol” diyordu.

Bu tüketim çılgınlığıyla insanoğlu sadece kendine zarar vermiyordu aynı zamanda doğaya da zarar veriyordu. Bu süreçte giderek kendine yabancılaşmakla kalkmıyor doğayı katlederek, çevresini kirleterek bindiği dalı da kesiyordu. Doğa katliamı ve çevre kirliliğinin neye yol açtığını, doğa da zamanı geldiğinde intikamını alıyordu. Bu yüzden olsa gerek bir virüs çıkıyor bize bunu hatırlatıyor. Küçük bir mikrop bunun böyle olmadığını bize gösterdi."