‘Kamplar boşaltılsın, mültecilere yaşam hakkı’

Anti-Korona Avrupa Koordinasyonu: Bugün tüm dünyayı tehdit eden COVİD-19 pandemisi en çok yoksulları ve mültecileri tehdit etmektedir.

Avrupa’daki mülteci kamplarında yaşamak zorunda kalan göçmenlerin koronavirüs tehlikesine daha fazla maruz kaldığına dikkat çeken Anti-Korona Avrupa Koordinasyonu, “ Yunanistan’daki göçmenler ciddi tehlikeyle karşı karşıyadır. Adalarda on binlerce mülteci kalmaktadır. Bu insanlar mecburen dip dibe yaşamak zorunda ve hijyen malzemelerine ulaşamamaktadır. Özellikle Midilli adasındaki 3 bin kişilik kampta 20 bin kişi yaşamaktadır” dedi.

Yazılı bir açıklama yapan Anti-Korona Avrupa Koordinasyonu, emperyalist savaşın ve işgallerin, sömürgeciliğin ve onların yarattığı açlık ve sefaletin yanı sıra, faşist-gerici diktatörlüklerin baskılarından dolayı her yıl milyonlarca insanın yerini, yurdunu terk etmek zorunda kaldığını belirtti.

“Ortadoğu, Afrika, Asya, Balkan ülkeleri ve Latin Amerika’nın her bir köşesinde uluslararası tekellerin çıkarlarını korumak ve büyütmek adına savaşlar devam ediyor. Silah tekelleri kazanıyor. Petrol tekelleri kazanıyor” denilen açıklamada altın-maden tekellerinin kazandığını, ama halkların yaşamlarını, haklarını, geleceklerini kaybettiği vurgulandı.

Açıklamaya şöyle devam edildi: “Emperyalist tekellerin karlarını arttırmak adına silahın, şiddetin yaşandığı tüm ülkelerden en insani hak olan yaşam hakkı için mültecilik kaçınılmaz hale geliyor. Yeniden İnsan Hakları Evrensel Bildirgesini hatırlıyoruz. ‘Herkesin yaşama hakkı ile kişi özgürlüğü ve güvenliği hakkı vardır’. İnsan Hakları Evrensel Bildirgesine imza atanlar bugün emperyalist savaşları, sömürgeciliği ve faşizmi politika olarak benimseyenlerdir. Yani her bir mültecinin mülteci konumuna gelmesinden sorumludurlar.

YUNANİSTAN’DA ON BİNLERCE GÖÇMEN TEHDİT ALTINDA

Bugün tüm dünyayı tehdit eden COVİD-19 pandemisi en çok yoksulları ve mültecileri tehdit etmektedir. Özellikle Yunanistan’daki göçmenler ciddi tehlikeyle karşı karşıyadır. Adalarda on binlerce mülteci kalmaktadır. Bu insanlar mecburen dip dibe yaşamak zorunda ve hijyen malzemelerine ulaşamamaktadır. Özellikle Midilli adasındaki 3 bin kişilik kampta 20 bin kişi yaşamaktadır. AB devletleri mültecileri almamak işin sınır kapılarını kapatıp insanlar üzerine gaz sıkmaktadırlar. Emperyalistler kendi aralarında mültecileri insan haklarına aykırı bir şekilde pazarlık konusu yapmaktadırlar. Sınırlarda yaşananlar mülteciler için bir katliama ve zulme dönüşmektedir.

Tüm bu nedenlerle mülteciler için acil yapılması gerekenler:

-Tüm Avrupa’da bulunan mültecilere Portekiz örneğinde olduğu gibi eşit vatandaş haklarına sahip olmaları sağlanmalı ancak buna bir süre konmamalıdır. (Portekiz hükümeti 30 Haziran’a kadar bu hakları tanımıştır.)

-Tüm mültecilerin bu pandemi sürecinde ücretsiz ve ayrım gözetilmeksizin tüm sağlık hizmetlerinden faydalanması sağlanmalıdır.

-Sınırdışı edilmek üzere cezaevlerinde bulunan mülteciler acilen serbest bırakılmalı, sınırlar açılarak oturum hakları tanınmalıdır.

-Özellikle çocuk ve kadınlar başta olmak üzere tüm mültecilerin gıda ve hijyen malzemelerine ulaşımı ücretsiz olarak sağlanmalıdır.

-Özellikle Yunanistan ve Hırvatistan başta olmak üzere mültecilere uygulanan fiziki ve psikolojik şiddete son verilmelidir. Mültecilere karşı aşağılayıcı ve ırkçı yaklaşımlar cezalandırılmalıdır.

-Kamplarda olumsuz koşullarda ve toplu alanlarda bulunan mültecilerin boş konutlara, otellere pansiyonlara istihdamı sağlanmalıdır. Tüm ihtiyaçları ücretsiz olarak karşılanmalıdır.

-Mültecilerin 7/24 telefon edebileceği ve anadillerinde konuşabileceği danışma, talep ve şikayet destek hatları kurulmalı.

- Mültecilere yapılan maddi destekler normal koşullarda dahi temel ihtiyaçları karşılamanın çok ötesindedir. Salgın sürecinde mültecilere verilen maddi destek miktarları arttırılmalıdır.”

Açıklamada, bugün saat 20.00’da sosyal medyada kampanya yürütüleceği de kaydedildi. Kampanyaya katılım çağrısı da yapıldı.