Geçtiğimiz günlerde sanal medya hesaplarından Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'ın sağlık durumuna ve güvenliğine ilişkin paylaşılan iddiaların ardından İmralı’daki ağırlaştırılmış tecrit yeniden Kürtlerin ana gündem maddelerinden biri haline geldi. 27 Nisan 2020’den bu yana Kürt Halk Önderi Öcalan'dan haber alınamadığı için Kürt kamuoyunun kaygılarını daha da artıran iddiaların ardından çağrı yapan isimlere Almanya’nın tanınmış bilim insanlarından Prof. Norman Paech de eklendi.

Sadece Almanya'nın değil, Avrupa'nın da önde gelen uluslararası hukuk ve siyaset uzmanlarından olan Prof. Paech, ANF’ye verdiği demeçte Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'dan haber alınması için İmralı'ya acilen bir heyetin gitmesi gerektiğini söyledi. Türkiye’nin böyle bir adım atması için de özellikle Avrupa Birliği ile Ankara’nın üyesi olduğu Avrupa Konseyi’ne çağrılarda bulunan Prof. Paech "Öyle görünüyor ki Erdoğan rejimine eleştiri ve uyarıyı Avrupa’da sadece AİHM üstlenmiş durumda" dedi.

ABDULLAH ÖCALAN BÖLGEDE MERKEZİ BİR FİGÜR

AİHM’in başta Abdullah Öcalan’ın durumu olmak üzere aldığı birçok kararın Türkiye tarafından dikkate alınmadığını ve başta ağırlaştırılmış tecrit olmak üzere her türlü insan hakları ihlalinin sürdüğüne dikkat çeken Prof. Norman Paech, İmralı’dan yaklaşık bir yıldır haber alınmamasına ilişkin şu değerlendirmeyi yaptı:

"Abdullah Öcalan sadece Kürdistan ve Türkiye’de değil, bölgede de merkezi figür. Başta savaş ve çatışmalar olmak üzere birçok krizi fikir ve önerileriyle çözebilecek böyle bir figürden bir yıldır haber alınmaması herkes için kötü bir durum. Onun sağlığı ve can güvenliği tartışma konusu bile edilemez, çünkü başına gelebilecek bir şey bölgeyi felakete sürükler. Şu anda acilen hem onun üzerindeki tecrit kaldırılmalı hem de onun fikirleri kamuoyuna ulaşmalı."

Almanya’da Kürdistan’daki gelişmeleri yakından takip eden bilim insanların başında gelen ve biri 1996 yılında Şam, diğeri de 1999’da Roma olmak üzere Kürt Halk Önderi ile 2 kere görüşen Prof. Paech, bölgedeki krizler konusunda Abdullah Öcalan’ın oynayacağı role ilişkin de devamla şunları söyledi:

"Böyle değerli bir ismi 22 yıl gibi bir süre cezaevinde tutmak zaten başlı başına bir insanlık suçudur, ayrıca onun dünya ile bağlantısını kesmek, ağır izolasyon altında tutarak işkence etmek bu suçu daha da artırıyor."

HDP’YE SALDIRILAR ERDOĞAN’IN ACİZLİĞİ

HDP’li Ömer Faruk Gergerlioğlu’nun vekilliğinin gasp edilmesi ve HDP’nin kapatılması için açılan davaya ilişkin de konuşan Prof. Norman Paech, "Muhalefetin önemli bir gücünü temsil eden HDP’ye yönelik artan saldırılar Erdoğan’ın acizliğini ve sıkışmışlığını gösteriyor” yorumunu yaptı. Prof. Paech, Erdoğan iktidarının artan saldırılarına ve hak ihlallerine sessiz kalan Alman hükümeti ve AB’yi de sert sözlerle eleştirdi.

"Avrupa'nın daha ne kadar Erdoğan’a sessiz kalacağını bilmiyorum, seslerini çıkartmaları için daha ne olabilir bilmiyorum" değerlendirmesini yapan Prof. Paech, Avrupa kıtasında yüzyılların emeğiyle oluşan insan hakları, demokrasi, özgürlük alanlarında oluşan normların da Türk devletine karşı sergilenen sessizlikle büyük zarar gördüğüne dikkat çekti.

AVRUPA'DA BARIŞ KÜLTÜRÜNE KATKISI VAR

Küresel güçlerin başını çektiği dış müdahalelere karşı verilen mücadelelerin öncülüğü yapan Prof. Paech, 20. yüzyılın son çeyreğinden itibaren batıda barış kültürünün oluşmasında katkısı olanların başında geliyor. 1938 yılında Almanya'nın Bremerhaven kentinde dünyaya gelen Prof. Paech, Tübingen, München ve Paris üniversitelerinde hukuk ile siyasal bilimler eğitimini aldı.

1975-1982 yılları arasında Hamburg Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nde profesörlük yapan Prof. Paech 1982'den 2003'e kadar ise aynı üniversitede siyaset ve ekonomi dersleri verdi. 1977-1986 yılları arasında ise Demokrat Hukukçular Birliği başkanlığını yapan Prof. Paech, 2005-2009 arasında federal meclise seçildi ve Sol Parti'nin dışişleri sözcüsü görevini yürüttü.