Soma Katliamının 6’ncı yıldönümüne yaşamını yitiren 301 maden işçisi Kadıköy’de peş peşe yapılan açıklamalarla anıldı. İstanbul’da Emek Barış ve Demokrasi Güçleri ve gençlik örgütleri tarafından ayrı ayrı yapılan açıklamalarda, iktidarın işçi sömürüsü politikası protesto edildi.

İlk eylem, gençlik örgütleri tarafından Kadıköy Süreyya Operası önünde düzenlendi. Polis ablukası altında gerçekleşen eylemde, “Sizin ‘normaliniz’ Soma’dır unutmayacağız, affetmeyeceğiz” yazılı pankart ve “Kaza değil katliam”, “Üzüntümüz öfkemiz tohumudur” dövizleri taşındı. Koronavirüs nedeniyle sosyal mesafenin gözetildiği eylemde, sık sık, “Soma’nın hesabı sorulacak”, “Katil devlet hesap verecek”, “Sermaye için değil halk için önlem” sloganları atıldı. Gençlik örgütleri adına açıklamayı okuyan Volkan Atmaca, bundan 6 yıl önce, 13 Mayıs 2014 tarihinde iş güvenliği koşulları olmamasına karşın çalışma izni verilen Soma Eynez Maden ocağında üretime devam eden 301 maden işçisinin yaşanan patlama ve yangın sonucu yaşamını yitirdiğini hatırlatarak sözlerine başladı.

Bu katliam sonrası “Bu işin fıtratında var” açıklamasını yapan AKP iktidarının, katliamı olağan bir hale getirmeyi hedefleyerek, kendi sorumluluğunu üzerinden atmaya çalıştığını vurgulayan Atmaca, ancak AKP, Yusuf Yerkel’in madenciye attığı tekmeyle taçlandırdığı katliamdaki sorumluluğundan ne sıyrılabildiğini ne de bundan sonra gerçekleşen işçi cinayet ve katliamlarındaki rolünden vazgeçtiğini kaydetti. Devletin, bu topraklarda daima kâr hırsının teminatçısı olduğunu ifade eden Atama, pandemi sürerken de bu görevine devam ettiğini hatırlattı.

Hala işçi cinayetleri aynı hızda sürdüğünü, buna bir de salgın tehdidi eklenmediğini vurgulayan Atmaca, salgından korunmak için çalışmak istemeyen işçi ve emekçilerin patron ve devlet kurumlarınca ücretsiz izin ya da işsizlik dayatması ile karşılaştığını belirtti. “Soma'da işçilere ya işsiz ve aç kal ya ölüm tehdidi altında çalış diyenler; bugün de milyonlara ya ücretsiz izin al ve işsiz kal ya da salgın tehdidiyle çalış demektedirler” diyen Atmaca, şöyle konuştu: “Bugün ‘normalleşiyoruz’ diyorlar. Onların ‘normalleşme’den anladıkları patronların kar hırsına teminat vermek; örneğin yüzlerce AVM’yi açarak, binlerce AVM işçi ve emekçisini çalışmaya zorlamak, halkın sağlığını tehlikeye atmaktır. Onların ‘normalleşme’den anladıkları, salgın döneminde zarara giren patronların, bu zararlarını işçi ve emekçilerin sırtından ve cebinden çıkarmak için yasal düzenlemeler yapmaktır. Onların ‘normalleşme’den anladığı güvencesiz iş koşullarının çark yavaşlamadan devam etmesidir.” Soma’yı unutmayacaklarını ve affetmeyeceklerini vurgulayan Atmaca, Soma başta olmak işçi ve emekçi katillerinin yargılandığı davaların takipçisi olmaya devam edeceklerini söyledi.

İKİNCİ EYLEM İSKELE MEYDANI’NDA YAPILDI

İkinci eylem ise İstanbul Emek Barış ve Demokrasi Güçleri tarafından Kadıköy İskele Meydanı’nda gerçekleşti. Eminönü İskelesi’nden Beşiktaş İskelesi’ne yürümek isteyen gençlik örgütleri ve polisler arasında gerginliğinin yaşadığı eylemde, “Sizin normaliniz Soma’dır” yazılı pankart açıldı. İş cinayetlerinde yaşamını yitiren işçi ve emekçiler için yapılan 1 dakikalık saygı duruşuyla başlayan eylemde, sık sık, “Soma’yı unutma unutturma” sloganının atıldı. Eylemde bir konuşma yapan HDP Milletvekili Musa Piroğlu, Soma’nın AKP iktidarın işçi sınıfına bakış açısının özü olduğunu vurguladı.

İktidarın işçi ve emekçilere açlık dışında başka bir seçenek bırakmadığını dile getiren Piroğlu, dün Soma’da Ermenek’te ölümü dayatanların, işçi sınıfına hâlâ ölümü dayatmaya devam ettiğini kaydetti. “Ya bu barbarlığa diz çökecek ya da sosyalizm şiarıyla ayağa kalkıp, Edî bese diyecek” vurgusunda bulunan Piroğlu, şöyle konuştu: “Ya bu düzen değişecek ya da bu ülke barbarlığa teslim olacak. Bu salgın kapitalizmin üstündeki son örtüleri yırtıp attı. Salgın Rosa Luxemburg haykırışıyla tüm dünya halklarına ya barbarlık ya da sosyalizm olduğunu gösterdi. Biz diyoruz ki işçi sınıfı kazanacak sosyalizm kazanacak. Soma’da katledilen işçilerin hesabını halklar ve işçi sınıfı omuz omuza soracak.”

Konuşmanın ardından İstanbul Emek Barış ve Demokrasi Güçleri adına açıklamayı okuyan Limter-İş Genel Başkanı Kanber Saygılı, “Sizin fıtratınız ölüm, normaliniz Soma ise bizim fıtratımız direnmek, normalimiz mücadeledir. Tüm emekçileri ve demokrasi güçlerini, Soma ve salgın süreci başta gelmek üzere tüm işçi katliamlarının hesabım sormak ve taleplerimiz için birleşmeye, kapitalizme karşı mücadeleyi yükseltmeye çağırıyoruz” dedi.