Tiryaki: İktidar bedelini ödeyecek

Salgından rant devşirmeye, muhalifleri susturmaya çalışmanın ne siyasi ne de insani ahlakla bağdaştığının altını çizen HDP Batman Milletvekili Tiryaki, “Bedelini, sandıkta da vicdanlarda da ödeyecekler” dedi.

HDP Milletvekili Mehmet Rüştü Tiryaki, bütün ezilenlerin, ötekilerin, işçilerin, emekçilerin ve halkların ortak ve örgütlü mücadelesiyle salgını bile istismar eden sisteme dur demesi gerektiğini söyledi.

ANF’ye konuşan Halkların Demokratik Partisi (HDP) Batman Milletvekili Mehmet Rüştü Tiryaki, salgına karşı ekonomik destek adı altında açıklanan 200 milyarlık paketin büyük bir bölümünün sermaye gruplarına yönelik olduğunu; işçilere, emekçilere, yoksullara ise neredeyse hiçbir şey kalmadığını söyledi. İşsizlik Fonu’ndan çok az bir miktarın işsiz kalan sigortalı işçilere verilmesi sağlandığını hatırlatan Tiryaki, en son çok sayıda ürüne uygulanan ithalat vergisinin yüzde 30’a yükseltilmesiyle yerli üreticiyi koruma adı altında tüketicilerin cebine göz dikildiğini kaydetti.

Petrolün varil fiyatı 10 dolara düşmüşken Türkiye’de hala benzinin, motorinin fiyatının 5,50 TL, bunun yüzde 60‘ının vergi olduğunu belirten Tiryaki, üretici, çiftçi ve emekçilerin desteklenmediğini vurguladı. Tiryaki, şunları söyledi: “Bütün sağlık riskleri göz ardı edilerek yüzlerce alışveriş merkezinin kapıları açıldı, neden? Sermayenin çıkarlarının korunması için... Peki işçiler, emekçiler? Onlar salgının en acımasız günlerinde bile kesintisiz çalışmaya devam etti. Herkese sosyal mesafe fiziksel mesafe çağrısı yapılırken, atölyelerde dip dibe çalıştılar, dip dibe yemek yediler, toplu yatakhanelerde yatmak zorunda kaldılar.” diye konuştu.

ANAHTAR KELİME: DAYANIŞMA

Asıl sorunun, sistem karşıtı güçlerin, yoksulların, ötekilerin, işçilerin, emekçilerin, sağlık güvencesinden yoksun olan milyonların buna karşı ne yapacağında düğümlendiğini ifade eden Tiryaki, şöyle devam etti: “Kanımca anahtar kelime; dayanışma. Her şeyden önce dayanışma ağları kurmak ve dayanışma ağlarını büyütmek gerekiyor. Yine güvencesiz çalıştırmaya karşı işçilerin örgütlerini büyütmesi gerekiyor. Yoksul halkı örgütlü hale getirilerek aralarında hem üretim hem de dayanışma ağlarının örülmesi ve büyütülmesi gerekiyor. Sağlık hizmetlerinin özelleştirilmesine karşı çıkıp, sağlığın herkes için ulaşılabilir, nitelikli, ücretsiz ve anadilinde sunulması için mücadele etmek gerekiyor. İlk adımda yapılması gerekenler bunlar.”

HDP KESİNTİSİZ ÇALIŞIYOR

Salgına karşı toplumsal dayanışma ağlarının örülmesi ve “Kardeş Aile Kampanyası”nın yanı sıra bu süreçte çeşitli çalışmalar başlattıklarını söyleyen Tiryaki, “Bizler de parti olarak bunun bir kısmını gerçekleştirmeye çalışıyoruz. On binlerce aile arasında bir köprü kurduk, Kardeş Aile Kampanyası yürütüyoruz, zorunlu alanlar dışında üretimin durdurulması için Meclis’te ve her alanda kampanya yürüttük. Pandemi açısından sağlıksız koşullarda yapılan üretim yerlerini de teşhir etmeye çalıştık. Bu çalışmalarımıza elbette kesintisiz devam edeceğiz” şeklinde konuştu.

SAĞLIĞA ERİŞİMDE AYRIM

Tedavide ayrıcalıklara, zengin ve yoksul arasındaki ayrıma işaret eden Tiryaki, hastalık başladıktan ve yayıldıktan sonra ayrımın da keskinleştiğini kaydetti. Tiryaki, “Sağlığa erişim açısından ayrım ortaya çıktı. Çalışmak zorunda kalanlar ve hiçbir ekonomik kaygı duymadan haftalarca, aylarca kendini korumaya alanlar biçiminde ortaya çıktı. İnsan yaşamının her gün soğuk ve acımasız istatistikler olarak yayımlanması bir yana, emin olun yoksul ülkelerde hastaneye ulaşamadan yaşamını yitiren, adı bir istatistik rakamı bile olamayan binlerce insan var” dedi.

BUNA ‘DUR’ DEMELİYİZ

Ya sağlık ve eğitim hakkını bile alınıp satılır bir ürüne dönüştürenlerin, sağlık deyince aklına kar gelenlerin kazanmaya devam edeceğini ya da hep birlikte buna dur denileceğini dile getiren Tiryaki, şunları kaydetti: “Ya sermayenin çıkarları için milyonlarca işçi her gün sağlığını, yaşam hakkını bir yana bırakarak çalışmaya devam edecek ya da hep birlikte buna dur diyeceğiz. Ya insanlık varlık yokluk mücadelesi verirken, Libya’da, Irak’ta, Suriye’de savaşa, operasyonlara devam edenler kazanacak ya da hep birlikte buna dur diyeceğiz. Kuşkusuz bu, bütün ezilenlerin, ötekilerin, işçilerin, emekçilerin ve halkların ortak ve örgütlü mücadelesi ile olacak.”

Geniş halk yığınlarının bu hastalıklardan olumsuz etkilenmesinin, sistemin umurunda olmadığına dikkat çeken Tiryaki, “Dolayısıyla halkın sağlığını koruyacak, koruyucu sağlık hizmetlerine öncelik verecek bir sağlık sistemini desteklemenin çok önemli ve yararlı olacağını düşünüyorum” dedi.

SALGINI FIRSATA ÇEVİRMEYE ÇALIŞIYOR

AKP-MHP’nin salgını fırsata çevirmeye çalıştığını hatırlatan Tiryaki, şunları sıraladı: “İçeride ve dışarıda saldırgan politikalarını sürdürüyor. Tek adam rejimini daha güçlü hale getirmek için Meclis’i bir ayı aşkın bir süre tatil etmekte hiçbir beis görmüyor. Olağan koşullarda hiç kimsenin kabul etmeyeceği infaz paketini salgını bahane ederek Meclis’ten geçirebiliyor. Belediyelerimizi gasp ederek kayyum atıyor. Belediyelerin yardım kampanyalarını yasaklıyor, toplanmış paralara el koyuyor. Mezarlıklara saldırıyor.”

Yurttaşları salgınla mücadele ederken bu süreçten rant devşirmeye, muhalifleri susturmaya çalışmanın ne siyasi ne de insani ahlakla bağdaştığının altını çizen HDP Batman Milletvekili Tiryaki, şunu ekledi: “Emin olun; bunun bedelini, sandıkta da vicdanlarda da ödeyecekler.”