Yazılı bir açıklama yapan Türkiye Devrimci Halk İnisiyatifi şunları belirtti: “AKP-MHP iktidarı, özellikle son 7 yıldır Kürt halkına ve öncü güçlerine karşı topyekûn bir soykırım saldırısını devreye koymuştur.

Bunun için Önderliğimiz kaskatı bir tecrit altına alınmış, gerillaya karşı tarihin en büyük saldırılarına başlamış, tüm güçlerini, çetelerini, tekniğini devreye koymuştur. Yetmemiş, Türkiye ve Kürdistan’da kendisine biat etmeyen yüzbinlerce insan zindanlara doldurulmuş, Kürt halkına karşı ırkçı saldırılar geliştirmiş, asker, korucu-polis eliyle Kürt kadın ve çocuklarına yönelik taciz ve tecavüzleri yaygın bir politika olarak uygulamış, Kürdistan'da ormanları yakmış ancak yürüttüğü tüm politikalar sonuçsuz kalmıştır.

Bu politikalardan sonuç alamayan AKP-MHP rejimi, gerilla karşısında yenilmiş olmanın yarattığı kudurmuşluk ile sivil-savunmasız insanlara yönelik katliam pratiklerine başlamıştır.

İzmir’de bu sabah HDP İl Binasına yapılan saldırı, bu yenilginin sonucudur.

Bu sabah, bizzat AKP-MHP tarafından HDP İzmir İl Binasına gönderilen tetikçiler, yurtsever Kürt kadını Deniz Poyraz’ı katletmiş, HDP il binası yakılmıştır. Katliamın yapıldığı yer, gün ve saat özenle seçilmiş, burada toplu bir katliam yapmak hedeflenmiştir.

‘İNKAR, İMHA VE TESLİMİYET DAYATILARAK İNSAN OLMAKTAN ÇIKMAMIZ İSTENİYOR’

Sömürgeci faşist AKP-MHP iktidarının HDP İzmir il binasında sahnelenen katliamı gizleme gereği duymaması, yeni bir sürece girildiğinin de işaretidir. Sömürgeci Türk devleti tarafından varlığımız ve özgürce yaşamamız kabul edilmiyor; inkâr-imha ve teslimiyet dayatılarak insan olmaktan çıkmamız isteniyor.

İnsan olarak kalmak, insanlık ailesinin onurlu bir üyesi olarak yaşamanın tek yolu, bu ırkçı ve sömürgeci rejime direnmek dışında hiçbir yol ve yöntem kalmamıştır. Kendimizi ve halkımızı soykırımcı, sömürgeci faşizme karşı koruyup özgürlüğümüzü sağlamak en doğal hakkımızdır.

DEMOKRATİK ÇEVRELERE ÇAĞRI

Dört parça Kürdistan ve Avrupa’da yaşayan yurtsever halkımız olmak üzere, tüm demokratik çevreler, ‘Gün irademize, onurumuza sahip çıkma günüdür, diyerek eyleme geçmelidir. Özgür ve onurlu hiçbir Kürt bugünden itibaren evinde oturmamalıdır.

Kuzey Kürdistan ve Türkiye'nin tüm metropollerinde halkımız bugünden itibaren her türlü eylemi geliştirme inisiyatifini tereddütsüz kullanmalı ve Kuzey Kürdistan'ı AKP için cehenneme çevirmelidir.

KADIN VE GENÇLERE ÇAĞRI

Bu temelde; başta kadınlar ve gençler olmak üzere Kürt halkının yaşadığı her yerde özgürlüğüne ve onuruna bağlı olan halkımızı direnişi yükseltemeye çağırıyoruz.

Irkçı-sömürgeci rejime karşı her anda ve her yerde birlik olmak, ortak ruh ve direnişle faşist iktidarı yıkmak en önemli görevdir. Bu temelde, Kürt halkının tüm dostlarını, kendisine devrimci-demokrat-sosyalist diyen herkesi Kürt halkı ile birlik olmaya çağırıyoruz. Gün, konuşma, analiz değil, sokağa inme ve ortak düşmana darbe vurma günüdür.

Her Kürt genci, sömürgeciliğe darbe vurma inisiyatifine sahiptir. AKP-MHP başta olmak üzere, tüm sömürgeci kurumlar açık ve meşru hedeflerdir.

Gün, gençliğin halkımızı koruma, bunun için her sokağı ateşten çember, her mahalleyi direniş kalesi yapma, faşizme ve onun soysuzlar çetesine karşı serhildan ruhuyla alanlara çıkma, kesintisiz direniş hattını örme, mücadeleyi yükseltme günüdür…”