Marmara Zindanlarla Dayanışma İnisiyatifi, İmralı tecridine karşı Leyla Güven öncülüğünde başlatılan açlık grevlerine dikkat çekmek amacıyla İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi'nde basın açıklaması yaptı. “Leyla Güven haklıdır. Mutlak tecrit kaldırılmalıdır” pankartının açıldığı toplantıya, HDP İstanbul Milletvekili Musa Piroğlu ve açlık grevinde bulunan tutsakların aileleri katıldı.

'DİRENİŞ REJİMİ KUŞATIYOR'

Toplantıda tutsak ailelerinden Hasan Demir, basın metnini okudu. Açlık grevinde olan tutsakların oyalayıcı ve aldatıcı çözüm yerine kalıcı ve onurlu barışa giden bir çözümün kapılarını aralamak istediklerini söyleyen Demir, “Leyla Güven ve Nasır Yağız başta olmak üzere cezaevlerindeki direnişçilerin sağlık durumu her geçen gün kötüleşiyor. Ancak zaman, mutlak tecridi kırmak, savaş ve soykırım politikalarını çökertmek için direnenler açısından daralmıyor. Direniş her geçen gün biraz daha rejimi kuşatıyor, onu çaresiz kılıyor. Çünkü direnişçiler küçümsenmeyecek başarı elde ettiler” dedi.

Demir,, "Açlık grevinde olan tutukluların aileleri olarak bir kez daha sesleniyoruz ve diyoruz ki onların talepleri bizim talebimizdir. İmralılaşan Türkiye gerçeği son bulsun. Sayın Öcalan’ın sağlık, güvenlik, iletişim ve tüm siyasal hakları kabul görsün istiyoruz” diye konuştu.

Okunan metnin ardından tutsak aileleri söz alarak açlık grevindekileri selamladı.

'TÜM ÜLKE AYAĞA KALKMALI!'

Kardeşi açlık grevinde olan Cahide Yıldırım , "Her zaman kardeşimin yanındayım ve onu destekliyorum. Omuz omuza verip meydanlarda seslerimizi duyuralım, yoksa çok geç olacak" dedi. Bir diğer tutsak yakını Gülseren Yıldırım da şöyle konuştu: “Bu sadece açlık grevindeki ailelerin yükü değil. Demokrasi sadece bizim için değil. Bunun için de tüm ülke ayağa kalkmalı. Kardeşimi destekliyor ve gurur duyuyorum. Tecrit kırılana kadar eylemlerimize devam edeceğiz. Gerekirse bütün aileler de açlık grevine girip bu tecridi yıkacağız."

PİROĞLU: ÖCALAN İLE GÖRÜŞMEK ÖLÜMÜ DURDURMAKTIR

HDP İstanbul Milletvekili Musa Piroğlu ise şunları kaydetti:

“Sayın Abdullah Öcalan ile görüşmenin ne anlama geldiğini bu ülke çözüm sürecinden biliyor. Ölüm gelmedi. Camilerden cenaze kalkmadı. Yoksul evlerine cenazeler gelmedi. Çözüm sürecinde baskı ve zulmün geriye püskürtüldüğü bir zaman yaşandı. İmralı Cezaevi’nde sistemin değişmesinin karşılığı şudur; işçilerin mücadeleye girmesidir, kadınlara karşı baskının ve devlet terörünün geriletilmesidir. Mücadelenin imkanlarının açılmasıdır. Biz hepimiz biliyoruz ki Saray ve iktidarı kendi varlığını Kürt halkına düşmanlık üzerinden sürdürüyor. O yüzden de devam eden açlık grevlerinde olan tüm arkadaşlarımızın talebi bizim de ortak talebimizdir. Onların yanında dayanışma içinde olduğumuzu bir kez daha tekrarlıyoruz.”