İnsan Hakları Derneği (İHD) MYK Üyesi Nuray Çevirmen, cezaevlerinde salgına karşı alınan önlemlerin yetersiz olduğunu belirterek, cezaevlerindeki yüksek riskin sürdüğünü vurguladı.

ANF’ye konuşan Çevirmen, başından beri uyarı ve önerilerinin dikkate alınmadığını ifade ederek, “Yeterli önlemler alınmamış. Birçok yerde vaka görüldüğüne dair Adalet Bakanlığı ve savcılıklardan açıklamalar geliyor” dedi.

Aile, avukat ve bazı STK’lardan kendilerine ulaşan bilgileri paylaşan Çevirmen, gardiyanların koğuş arama ya da yemek dağıtımı sırasında maske ve eldiven kullanmadığını; mahpusların eldiven ve maske temin edemediğini söyledi. Mahpuslara sadece birkaç kalıp sabun ve çamaşır suyu verilerek önlem alındığının söylendiğini kaydeden Çevirmen, “Cezaevlerinde verilen yemek oranlarında da büyük bir düşüş yaşanıyor, günde iki kez olarak ve miktarları azaltılarak veriliyor. Bu da zaten bağışıklık sistemini düşürücü bir etkendir. Kaç infaz memurunda Kovid-19 vakasının görüldüğü bilgisi de paylaşılmıyor’’ şeklinde konuştu.

Defalarca cezaevlerinin en sıkıntılı, en zorlu mekan olduğunu söylediklerini hatırlatan Çevirmen, şöyle devam etti: “Çünkü sosyal izolasyonun olabileceği yerler değil. Koğuşlar kalabalık; 6 kişilik yerde 15 kişi kalıyor. Temizlik imkanlarından çok fazla faydalanamıyorlar, suya ve temizlik malzemelerine erişimde problem var. Yeterli besin alamıyorlar ve birçok alt hastalık var. Hastanelere periyodik olarak gitmesi gereken hasta mahpuslar var.’’

İNFAZ YASASI ADALETSİZ

İHD MYK Üyesi Nuray Çevirmen, infaz yasası ile tüm cezaevlerindeki mahpusların eşit olarak yararlanmasını talep ettiklerini anımsatarak, şunları söyledi: “Sivil toplum örgütleri, hukukçular ve siyasi partilerle görüşülerek ortak çıkarılmış bir yasa değil. TMK kapsamında olanlar, sadece bir tweet atmış ya da kendini ifade etmiş olan insanlar, bunların haricinde gazeteciler, siyasetçiler, belediye başkanları yani sadece politik görüşlerinden dolayı binlerce insan cezaevlerinde. 65 yaş üstü ve hasta mahpuslar yine bu ayrımcı politikalar dahilinde hala cezaevinde tutuluyor. Binlerce mahpus cezaevlerinde yaşam savaşı veriyor. Eşitsiz, adaletsiz bir infaz düzenlemesi ortaya çıkarılmış durumda. Hem ailelerin hem de hukukçuların adalete yönelik kırılmaları söz konusu.’’