Kürt Özgürlük Hareketi'nde hem savaş cephesinde hem de sanat alanında yerini alan ve öncülük yapan ilk kadın gerillalardan olan Gurbet Aydın'ın şehadetinin 24. yılı. Koma Amara üyeleri, dağda sanat yapabilmelerini Aydın'a borçlu olduklarını ve onun Kürt kadınlarının sesi olduğunu belirtti.
Koma Amara üyeleri, Gurbet Aydın'ın (Şehit Mizgin) mücadeledeki rolünü ANF'ye anlattı...

'SESİYLE HEP CANLI KALACAK'

Cudi, Aydın'ın sadece sanat alanında öncü bir kadro olmadığını, kişiliğiyle ve yaşamdaki duruşuyla yaşadığı dönemden günümüze kadar öncü olmayı başaran bir özgürlük savaşçısı olduğunu belirtti. Kürt kültürünü ana diliyle ezgilerde dile getirmesiyle Kürt halkında büyük bir güven yarattığını ve halkın onu bağrına bastığını anlatan Cudi, şöyle devam etti: "O, Kürt halkının yıllardan beri süregelen acılarının, sevinçlerinin sesi olmayı başarabilmiştir. Bizler onun ardılları olarak onun geliştirdiği sanatı devam ettirmeye  çalışıyoruz. Ne olursa olsun ona cevap olmak bizim için büyük bir görevdir. O, zamanla unutulacaklardan çok  gittikçe canlanan bir sestir.  Koma Amara olarak bir araya geldiğimizde, tartışmalarımızda temel hedeflerimiz şehit Mizgin'in çalışmadaki, yaşamdaki duruşu ve ilkelerine ulaşabilmektir. Önemli olan verilmiş olan o büyük emeğe sahip çıkabilmek ve sürdürebilmektir. Onun o dönemki şarkılarında birçok şeyi görebiliyoruz çünkü o bugünümüze ışık tutmuştur.”

'KÜRT KADINLARININ SESİ'

Koma Amara'nın daha önce Koma Ş. Mizgin adında çalışmalar yürüttüğünü, Gurbet Aydın'ın kişiliğiyle sanat çalışanlarına büyük bir örnek olduğunu belirten Viyan Kiçi,  şunları ifade etti: "Heval Mizgin hem Garzan’da kadın ordulaşmasının öncü komutanlarından hem de Kürdistan özgürlük devriminde sanata öncülük yapan ilk kadın arkadaşlardan olmuştur. Hem sanatçı kimliğiyle hem de komutan kimliğiyle büyük kahramanlıkla mücadele yürütmüştür. Benim için Şehit Mizgin'in sesi Kürt kadınlarının sesi demek oluyor çünkü annelerin sesi yüzyıllık yaşanmışlıkların ifadesi ve haykırışları oluyor. Tüm yüreklerin taşımış olduğu duyguların dile gelmesidir, Şehit Mizgin. Onun haykırşı Meryem Xan’ın, Eyşe Şan’ın haykırışıdır."
Sanatçılığın ve devrimciliğin birlikte yürütülmesinin çok zor olduğunu dile getiren Kiçi,  en çok da şehit düşen yoldaşlarının üzerine şarkı söylemenin  zor olduğunu  ama her zorluğa karşı Aydın'ın büyük bir mücadele  verdiğini belirtti. Kiçi, "Heval Mizgin her zaman devrimci ilkeleri esas alarak halk içerisinde çok sevilmiş ve mücadele vermiştir, biz Koma Amara olarak da onun yaratmış olduğu sanatçı duruşu ve devrimci duruşu kendimize örnek alıyoruz ve buna ulaşmak için de var gücümüzle çalışmamız gerektiğinin de farkındayız" dedi.
"Şehit Mizgin hem Kürt toplumunda hem de Kürt kadınında büyük etkiler yaratmıştır" diyen Newal Elbak, onun yaşamış olduğu  dönemlerdeki toplumun , kadının içinde olmuş olduğu tabuların dışına çıkarak bir devrim içinde yer almasının ve o devrimin içerisinde sanat yapmasını çok anlamlı ve cesurca  bulduğunu belirtti. 
Elbak, sözlerini şöyle sürdürdü: "Şehit Mizgin cesur kişiliğiyle Kürt sanatında Kürt kadınının da varlığını göstermiştir. Bugün binlerce kadın onun izinde yürümektedir.  Bugün burada Kürdistan dağlarında sanatla uğraşabiliyorsak kesinlikle Heval Mizgin’in emeği ve mücadelesi sayesindedir, bunu gözardı edemeyiz. O, aynı zamanda savaşıyla da sanatını, sanatıyla da savaşını yürüttü. Yani savaşla nasıl bir sanat yapılacağını, sanatla da nasıl bir savaşın gerçekleşeceğini açıkça herkese gösterdi. O duruşuyla beyinlerdeki birçok tabunun yıkılmasını sağladı. Tabuları kırabilen kişi devrimci bir kişiliktir. Şehit Mizgin yok edilmek istenen Kürt kültürünün can damarı ve sesi oldu. Bugün de bu kültürel kırım son hızda devam ediyor. Buna karşın Şehit  Mizgin bizim için bir çıkış noktası oldu. Onun devrim ve sanat mücadelesini sürdüren, takipçisi olan çok kişi var  Biz de emeklerine sahip çıkacak ve mücadelesine bağlı kalacağız."