Madenci hikayelerini besteliyorlar
Kömür Karası grubu, madencilerin hikayelerini besteleyip, yaşanmışlıkları halka anlatıyor.
Kömür Karası grubu, madencilerin hikayelerini besteleyip, yaşanmışlıkları halka anlatıyor.
Emekli maden işçisi Fahri Bozbaş, üç yıl önce madende çalışırken tanık olduğu yaşanmış hikayeleri sanat yoluyla anlatabilmek için bestelemeye başlıyor. Amatör müzik gruplarıyla besteler şarkı haline getirilip Zonguldak’ta konserler verilmeye başlanıyor. Konserler yoğun bir ilgiyle karşılaşınca 9 kişiyle bir araya gelerek 'Kömür Karası' grubunu kuruyorlar. Grup, şarkılarını Doğu Karadeniz şivesiyle söylüyor ve aralarında emekli maden işçileri de bulunuyor.
Kömür Karası Grup Şefi Levent Özger, ilk besteleri dinlediğinde yaşanmışlıklardan yola çıkıldığı için çok etkilendiğini ve hemen gruba dahil olduğunu ifade etti. Besteleri sağlıklı bir şekilde işlemeye başladıklarını ve sonrasında notaya alarak şarkıları seslendirdiklerini anlatan Özger, şöyle devam etti:
'ASMA'DA OSMAN'
"Şarkılarımızın temelinde Zonguldak’ta yaşanan işçi kıyımları, madenci ölümleri ve madende çalışmaya uzaklardan gelenlerin hikayeleri anlatılıyor. İşçilerin burada yaşadıkları sorunlar, sıkıntılar; hepsi şarkılarla anlatılıyor.
Ben çok etkilenip bestelediğimiz bir hikayeyi anlatayım; Asma'da Osman hikayemizin adı. Osman ekonomik zorluklardan dolayı Trabzon’dan Zonguldak’a madende çalışmaya geliyor. Asma adında bir ocakta da çalışmaya başlıyor. Fadime adındaki eşi de Trabzon’da hayatını sürdürmeye devam ediyor. Aradan bir hayli zaman geçince Fadime Osman’ı özlediğini kayınpederine anlatıyor. Kayınpederi de 'özlediysen Osman’ın yanına gönderelim, gör gel' deyip, o zamanlar ‘tarı’ denen vapur ile Trabzon’a gönderiyor. Osman’a da telgraf çeken babası telgrafta şöyle yazıyor; 'Fadime tariyedur, tari suyadur, üç güne orayadur. Alasun oni.’ Adres kısmına ise 'Asma’da Osman' yazıp yolluyor. Telgraf Zonguldak’a geliyor ve sadece Asma’da Osman diye yazılı olduğundan geri iade edilmek isteniyor ama bir posta memuru etkilenip 'ben bu kişiyi bulurum' deyip Asma ocağına gidiyor. Ocakta maden işçilerine 'aranızda Osman var mı' diye soruyor ve birçok Osman çıkıyor. 'Aranızda Trabzonlu olan var mı' diye soruyor, yine birçok Osman çıkıyor. En son posta memuru 'aranızda Fadime’sini çok özleyen var mı' diye soruyor. Ve Asma'da Osman bulunuyor."