İŞGAL SALDIRILARI VE GERİLLA
Demokrasi ve özgürlük fırsatlarının doruğa çıktığı 21. yüzyılda bunu kim istemez? Celladına aşık olan ve köleliği yürekten isteyen kimdir? Bunun örneği en net şekilde Barzani Ailesi'nin şahsında ortaya çıkıyor. Direniş, toprağından ve özgürlüğünden vazgeçmeme ise gerillada vuku buluyor.
Tarih boyunca Kurdistan’daki isyanların bastırılmasının önemli faktörünün iç ihanet olduğu biliniyor. Dersim'de Zeynel ve Rayberler şahsında ortaya çıkan işbirlikçi çizgi, bugün Barzani Ailesi şahsında sürüyor. Değişen ve zaferden hiç vazgeçmeyen güç ise gerilla. İşgalci Türk devleti ve onun müttefik gücü KDP tarihi bir gafleti yaşıyor. Çünkü bölgeleri kuşatarak, hava saldırılarıyla, Medya Savunma Alanlarına girerek Kürt Özgürlük Hareketi'ne son vereceklerini düşünüyorlar ama 50 yıldır en az imkânla ve öz gücüyle mücadele eden gerilla, bu saldırıları sonuçsuz kıldı ve sonuçsuz kılmaya devam ediyor.
FEDAİLERİN SAVAŞI
İşgalci Türk devleti 3 Temmuz'da KDP ile yeni bir operasyon başlattı. Bahar Tepesi ve Sergelê’ye gelişleriyle sonuç almayı hedeflediler. Kendi ülkelerindeymiş gibi Başûrê Kurdistan topraklarında gerilla sahalarına yöneldiler. Ancak Türk devletinin hamlelerini her zaman öngören Özgürlük Gerillaları, güçlü bir hazırlıkla onları bekliyordu. Gerillalar, 3 Temmuz'dan bu yana aralıksız etkili darbeler vuruyor. Skorskylere vurdukları darbelerle işgalcilerin askerlerini konuşlandırmasına izin vermiyorlar. Karada da etkili darbelerle mevcut olanları yok ediyorlar. Yine hava araçlarıyla işgalcilerin mevzilerini ve askerlerini hedef alıyorlar. Gerillanın düşmanı o bölgelerden temizleyinceye kadar savaşacağı görülüyor.
Savaş sadece gerillalar ile işgalci Türk devleti arasında değil; işbirlikçi güçler Türk devletinin ömrünü uzatıyor ve Başûr topraklarını pazara sürüyor. Barzani Ailesi Türk işgalciliğine yol açıyor. Halepçe'yi, Enfal'i unutarak. Başûr’da yüzlerce yıldır ekilen ve hâlâ insanlara zarar veren ve onları öldüren mayınları da. İktidar gücü, her şeyi kendi mülkü olarak görür ve bu yüzden bugün Başûr’un toprakları satılıyor, bombalanıyor ve yakılıyor. Türk devletinin kendilerini kutlayacağını, Kurdistan'ı altın masada kendilerine teslim edeceğini sanıyorlar. Ama referandum süreci de bunun gerçeği yansıtmadığını göstermişti. KDP, bugün kendisine uzanan elin yarın kılıca dönüşeceğini ve köklerini keseceğini unutuyor. Dolayısıyla KDP gerçeği herkese şu sözü hatırlatıyor: Siwarê hespê xelkê her dem peya ye! (Elalemin at binicisi her zaman yayadır!)."
GERİLLA ÜLKESİNE SAHİP ÇIKIYOR
Gerillalar, bugün işgalcilere karşı gerçekleştirdikleri eylemlerle hem uzak hem yakın tarihin ve yağdırılan kimyasalların intikamını alacaklarını gösteriyor. Dijital medyada da yer aldığı gibi Türk devleti, Başûr’u kendi mülkü olarak görüyor. Bu nedenle bölgeye girişte “Türkiye'ye hoş geldiniz” diyorlar. Özgürlük gerillaları da eylemleriyle “Kurdistan'a hoş geldiniz” diyor.
Gerillalar, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'ın İmralı’daki direnişi ve savaşından aldığı güçle bugün direniş alanlarında benzersiz bir performans sergiliyor. Taktik yaratıcılık ve modern gerilla savaşıyla savaşın ve zaferin düzeyini yükseltiyor. Aynı zamanda günlük olarak zafer ve özgür Kurdistan iddiasını yeni eylemleriyle ortaya koyuyorlar.