Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın avukatlığını yapan ve İmralı’da Öcalan ile birkaç kez görüşen Hukukçu Cemal Demir, 15 Temmuz’da Türkiye’nin bilinen klasik darbe geleneğinin ötesinde farklı bir durumun geliştiğini kaydetti. Demir, Erdoğan ve Cemaat arasında iktidar kavgasının ivme kazanarak sürdüğünü ifade etti.

'SAYIN ÖCALAN İLE HEMEN GÖRÜŞÜLMELİ'

Böylesi kritik bir süreçten geçilirken Türkiye’nin kaderini belirleyen önemli siyasi merkezlerden olan İmralı Adası'na ilişkin henüz bir bilgi sahibi olmadıklarını ve bunun kaygı verici olduğunu vurgulayan Demir, şöyle devam etti:

"Sayın Abdullah Öcalan da gerek avukat gerekse devlet ve HDP heyetleri ile yaptığı görüşmelerde, sürekli 'darbe kliği' ibaresini kullanarak bu tehlikeye işaret etmiştir. Darbe tehlikesinin olduğunu sürekli dile getiren ve bunun farkında olan Sayın Öcalan elbette bu kliğin hedefinde de olur. Emniyet binalarını, külliyeyi, meclisi bombalayan bir yapının Sayın Abdullah Öcalan'a da zarar verebileceği tehlikesi akla gelmektedir. Her ne kadar hükümet kanadından HDP'ye bilgi verilmiş ise de bu tatmin edici değildir. Acilen avukatlar ve HDP heyetinin İmralı’ya gidişine izin verilmelidir. Kürt toplumunun bu anlamda yani İmralı ile temas konusunda büyük bir beklentisi bulunmaktadır.”

ÇEV-DER: ULUSLARARASI AF ÖRGÜTÜ DEVREYE GİRMELİ

Van ÇEV-DER Başkanı Ali Kalçık ise, "Kayyum atanması ile darbe arasında ne fark var? İkisi de seçimle iş başına gelmiş yönetimleri zorla devirme çabasıdır" dedi.

Kalçık, milyonlarca insanın irade olarak kabul ettiği Öcalan’ın haklarının gasp edildiğine de dikkati çekerken, "Bu milyonlara karşı da bir saygısızlıktır. Şu anda derhal görüşme yapılması gerekiyor. Türkiye önemli bir süreçten geçiyor ve Uluslararası Af Örgütü devreye girmelidir" dedi.