‘Anne ben YPS'ye katıldım, benimle gurur duyun’

21 Mart’ta Şırnak’a yönelik soykırım saldırıları sırasında yaşamını yitiren YPS üyesi Salih Batmaz’ın annesi Behiye Batmaz, “Gün gelir ben oğlumun silahını alır, düşmana karşı savaşırım” diyerek Kürt halkını özyönetim direnişini yükseltmeye çağırdı.

Ailesine “Artık sizin oğlunuz Kürt halkının oğludur” diyerek YPS saflarına katılan ve 21 Mart’ta Şırnak’a yönelik soykırım saldırıları sırasında yaşamını yitiren YPS üyesi Salih Batmaz’ın annesi Behiye Batmaz, “Gün gelir ben oğlumun silahını alır, düşmana karşı savaşırım” diyerek Kürt halkını özyönetim direnişini yükseltmeye çağırdı.

Şırnak’a yönelik soykırım saldırıları sırasında 21 Mart’ta Dicle Mahallesi’nde yaşanan çatışmalarda yaşamını yitiren YPS'liler arasında Salih Batmaz da yer alıyordu. Batmaz, Şırnak’ta yaralı halde infaz edildikten sonra zırhlı aracın arkasında cansız bedeni yerde sürüklenen Hacı Lokman Birlik'in de çocukluktan arkadaşı. Batmaz, Birlik'in katledilmesinin ardından okulu bırakarak, YPS saflarında yerini aldı. 

Batmaz, “Artık sizin oğlunuz Kürt halkının oğludur” sözlerini ailesine söyleyerek, YPS saflarına katıldı. 

Oğlunun çocukluk yıllarını anlatan anne Behiye Batmaz, Batmaz’ın çocukluk yılları ile birlikte Kürt özgürlük mücadelesine karşı sempati duyduğunu söyledi. Oğlunun son yıllarda devletin Kürt halkına dönük politikaları hazmedemediğini dile getiren anne Batmaz, “Sürekli iş ortamından kaçar, kendini parti çalışmalarına verirdi. Bir gün eve geldi okulu bırakacağını söyledi. Artık okula da gitmedi ve kendini bir bütün gençlik çalışmalarına adadı. Okulu bırakmaması için çok ısrar ettim fakat beni dinlemedi.  Bana ‘Ben sistemin okulunda okumak istemiyorum' dedi.  Babanın maddi durumu kötüdür, oku kendini de bizi de kurtar dedim. O ise okulun bir fayda vermeyeceğini söyledi ve son olarak, YPS saflarına katılacağını söyledi. Onun düşüncelerini değiştiremezdik ve söylediğini yaptı” sözleri ile anlattı.

Devlet güçlerinin Hacı Birlik’i infaz etmesi ardından oğlu Batmaz’ın YPS saflarına katıldığını belirten anne Batmaz, “Birkaç gece eve gelmemeye başladı. Sonra bir gün geldi ve ‘neden eve gelmiyorsun’ diye sordum. Bana ‘Anne ben YPS'ye katıldım, benimle gurur duyun' dedi. Artık eve gelmeyeceğini arada belki onu göreceğimi, zulümkar devletin bu baskılarına daha fazla dayanamadığını ve bu yüzden katılım yaptığını söyledi. Oğlumla gurur duyuyorum” diye konuştu.

Oğlu Salih Batmaz’ın YPS’ye katılması ardından çoğu kez direniş saflarında gördüğünü dile getiren anne Batmaz, Şırnak’tan ayrılmak zorunda kaldıklarını ifade ederek şunları söyledi: “Yasağın konulacağı gün herkes mahalleden çıktı. Ben de oğlumun yanına gittim ve elini tutarak dedim ‘senin yanında kalmak istiyorum. Seni bırakıp gitmek istemiyorum.’ Salih'im, ‘Anne git, burada kalsan da beni göremezsin' dedi.”

“Salih'im devletin baskılarına karşı savaştı” diyerek, oğlunun haklı mücadelesinin arkasında olduğunu dile getiren anne Batmaz, “Oğlum, yeter artık bu zulüm dedi. Halkı için bizim için şehit düştü.  Kürt halkının mücadelesi için savaştı. Direnen herkes benim çocuğumdur. Bugün Şırnak’ta yüzlerce Salih direniyor. Pişman değilim, oğlumla gurur duyuyorum. Gün gelir ben oğlumun silahını alır, düşmana karşı savaşırım. Yeter ki biz Kürtler bu mücadeleyi kazanalım. Sonuna kadar mücadele edeceğiz. Umutluyuz,  kazanacağız” diyerek, Kürt halkını özyönetim direnişini yükseltmeye çağırdı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan ve AKP hükümetine Kürdistan’a yönelik sürdürülen saldırılardan dolayı tepki gösteren anne Batmaz, “Bizim onlardan bir isteğimiz yok, bizi rahat bıraksınlar. Kendi topraklarımız için mücadele ediyoruz. O tank ve topu ile çocuklarımızı öldürüyor. Biz asla bu mücadeleyi bırakmayacağız” diye konuştu.

BABA BATMAZ: OĞLUM BİR DAVA UĞRUNA YAŞAMINI YİTİRDİ

Oğlunun cenazesini almak istediklerini belirten baba Veysi Batmaz ise, oğlu Salih Batmaz’ın halkı bir dava uğruna yaşamanı yitirdiğini söyledi. Kürdistan’a yönelik saldırı ve katliamların son bulması için Kürt halkına dayanışma çağrısında bulunan baba Batmaz, “Yeter artık bu topraklarda çocuklarımızı öldürmesinler. Devlet önce bizi evimizden çıkarttı, sonra evimizi ateşe verdi. Erdoğan bizi yerimizden yurdumuzdan ve çocuklarımızdan etti. Biz onun bir torba makarnasını istemiyoruz. Bugün burada çadırlarda kalıyoruz. Ne olursa olsun topraklarımızı terk etmeyeceğiz. Erdoğan ve Davutoğlu’na muhtaç değiliz. Biz bir parça ekmeği bile aramızda paylaşıyoruz” dedi.