Bê Serok jiyan nabe! -Cemil Bayık

Cemil Bayık: Bu önderlik insanlığa, Ortadoğu halklarına ve Kürt halkına büyük hizmetler yaptıysa, tüm ömrünü insanlık ve halklar için verdiyse, tüm insanlık ve başta Kürtler olmak üzere tüm halklar da bu önderliğin etrafındaki duvarları yıkmalıdır.

KCK Yürütme Konseyi Eşbaşkanı Cemil Bayık, Azadiya Welat ve Yeni Özgür Politika gazetesine yazdığı Kürtçe makalede, şu hususlara dikkat çekti:

“Önder Apo'nun doğumu bir yönüyle Kürt’ün yeniden doğuşu olduğu gibi, Ortadoğu'nun kendi kültürü ve tarihiyle buluşmasıdır. İnsanlığın ilk toplumsallığının gerçekleştiği coğrafyanın tarihi ve kültürel değerleri içinde yetişen Kürt Halk Önderi, bu coğrafyanın hayırlı evladı olduğunu defalarca kanıtlamıştır.

Önder Apo, Ortadoğu tarihini çok kapsamlı değerlendirdiği gibi, kapsamlı Urfa çözümlemeleri yapmıştır. Urfa tarihini ve kültürünü de kapsamlı ortaya koyarak kendini büyüten bu peygamberler şehrinin de hayırlı evladı olduğunu göstermiştir.

Önder Apo'nun Ortadoğu tarih, toplum, kültür çözümlemeleri hala Ortadoğu'nun entelektüel dünyasına tam ulaşmış değildir. Önder Apo'nun düşünceleri Ortadoğu'da öğrenildikçe Ortadoğu'nun siyasi ve toplumsal yapısında önemli değişiklikler yaşanacaktır. Çünkü bu düşünceler doğrultusunda Ortadoğu'da yaşanan siyasal, toplumsal ve ekonomik krizlere çözüm yolları bulunacaktır.

Bugün Ortadoğu'da yaşanan siyasal, toplumsal, kültürel krizin nedeni, Ortadoğu tarihi, toplumu ve kültürel gerçeğinden kopulmasıdır. Ya dogmatizm, ya IŞİD gibi tarihi, toplumsal ve kültürel değerleri istismar eden sapkınlık ya da kapitalist modernite ve işbirlikçileri; insanı, toplumu ve uygarlığı yaratan bu coğrafyayı yaşanmaz hale getirmiştir. Ancak bu iç ve dış gericiliğe tutum konularak Ortadoğu yeniden insanlığın, demokratik uygarlığın merkezi haline getirilebilir.

Ortadoğu'daki kriz, beş bin yıllık erkek egemenlikçi sistemin krizi olduğu gibi, son iki yüzyıllık kapitalist modernite krizidir. Devletin en son ve en krizli hali olan ulus-devletçilik bu iki temel kriz etkenini kendi şahsında birleştirmiş ve Ortadoğu'yu derin kaos içine sokmuştur. Ortadoğu'da yaşanan derin kaos sadece mevcut ulus-devletlerin ve kapitalist modernitenin değil, beş bin yıllık iktidarcı ve devletçi sistemin krizidir. Önder Apo, beş bin yıllık erkek egemenlikli devletçi sistemi ve kapitalist moderniteyi çözerek Ortadoğu halkları için çıkış yolunu ortaya koymuştur. Çelişkilerin kördüğüm olduğu Ortadoğu'yu çözmek, aslında tüm insanlığın sorunlarını çözmektir. Önder Apo, kadın özgürlükçü, ekolojik, demokratik toplum paradigmasıyla insanlığa tüm toplumsal sorunların çözüm yollarını göstermiştir.

Önder Apo din ve toplum çözümlemeleriyle tarihin en büyük teologlarından olduğunu ortaya koymuştur. Önder Apo'nun din çözümlemeleri de tüm teologların önünü açacak güçlü niteliktedir. Yine kadın çözümlemeleri de insanlık tarihi boyunca en güçlü kadın çözümlemeleridir. Zaten bu nedenle sadece Kürt kadınlarının değil, dünya kadınlarının en fazla sevdiği ve en yakından takip ettiği önderlik haline gelmiştir. Din ve kadın çözümlemeleri bu önderliği tüm insanlığın önderliği haline getirmiştir.

Önder Apo'nun Kürtler için önemi ise tartışmasız bir gerçeklik haline gelmiştir. Kürt halk gerçeğinin en iyi anlaşılmasını sağlayan ve bu temelde Kürt halkının özgür ve demokratik yaşamının önünü açan da bu önderliktir. Kürt halkının özgür ve demokratik yaşamı daha bugünden bu önderlik tarafından güvenceye alınmıştır. Bu açıdan bu Önderliğin Kürt halkına kazandırdıklarını mitolojideki zalim tanrılar bile inkar edemez. Zaten Kürt halkı her yerde “Önder Apo bizim siyasi irademizdir” diyerek tutumunu ortaya koymuştur. Kürt halkı “Bê Serok jîyan na be!” diyerek Önder Apo'nun kendileri için ne anlama geldiğini haykırmaktadır.

Kürt Halk Önderi 18 yıl önce uluslararası komployla İmralı adasına hapsedilse de, bu Önderliğin etkisi daha da büyümüştür. Önder Apo, 18 yıllık esaret koşullarını da tüm insanlık, Ortadoğu ve Kürtlerin özgür ve demokratik yaşamını geliştirmek için değerlendirmiştir. İmralı zindanını da özgürlük ve demokrasi meşalesinin yandığı bir ocak haline getirmiştir. Bir Önderlik nasıl yaşar, nasıl düşünür tutumunu 18 yıl boyunca en çarpıcı biçimde ortaya koymuştur. Dört tarafı sularla çevrili ada ve örülmüş yüksek duvarlar bu önderliğin ışığının tüm dünyaya yayılmasını engelleyememiştir. O duvarların bu önderlik için bir anlamı kalmamıştır.

Bu önderlik insanlığa, Ortadoğu halklarına ve Kürt halkına büyük hizmetler yaptıysa, tüm ömrünü insanlık ve halklar için verdiyse, tüm insanlık ve başta Kürtler olmak üzere tüm halklar da bu önderliğin etrafındaki duvarları yıkmalıdır. Çünkü bu duvarların yıkılması ve Önderliğin özgürlüğe kavuşması, Kürt halkının özgürlüğü ve insanlık etrafında örülmüş tüm duvarların yıkılmasıdır. Bu açıdan 2016 yılında Önderliğe sahiplendiğimizi daha fazla gösterelim; bu önderliğin özgürlüğü için daha fazla çalışalım.

Bu Önderliğe en büyük bağlılık da bu Önderliği özgürleştirmek de onun çizgisinde mücadeleyi her boyutta yükseltmekle mümkündür. En başta da Kürt halkının kendi özgür ve demokratik yaşamını kurduğu özerklik ve özyönetim mücadelesini yükselmektir.