Bir dağ kadınının ayaklanması

Qerejdax’ın yamaçlarında yurtsever bir ailede büyüyen gerilla Arîn, özgürlüğe ancak büyük emek vererek yaklaşabileceğini biliyordu. Bu yüzden yüreğinde çığ gibi büyüyen isyanı haykırmak için özgürlük mücadelesine katıldı.

ARÎN QEREJDAX

Arîn Qerejdax (Medîne Tilki),1997 yılında Amed’in Çınar ilçesinde doğdu. Qerejdax’ın yamaçlarında yurtsever bir ortamda büyüyen Arîn, okula gitmediği için sistemin okullarda yaydığı hastalıklara yakalanmaz. Arîn, mevsimlik işçi olarak tarlalarda çalışır ve kadının emekle bağını, toprakla bağını yakından tanır. Ataerkil bir toplumda yaşayan Arin heval, kadına yönelik küçük ve aşağılayıcı yaklaşımlara büyük öfke duyar. Erkeklerin kadınlara yönelik tutumuna ve kadınların köleleştirilmesine karşı çıkar. Yaşamın kadınların eliyle yaratıldığını ama bugün adı artık kadının adının anılmadığını, anılsa da ‘namusla’ tanımlandığını görüyor. Aynı zamanda Kurdistan üzerinde baskıyı, zulmü ve şiddeti de görüyor. Bu nedenle kadının durumunu kendi ülkesiyle karşılaştırıyor. Bu toplumsal çelişkiler bir çığ gibi yüreğinde büyürken, isyanını haykırmak için bir imkan ve fırsat bulmaya çalışıyor.

Heval Arîn bu çelişkilerini ve düşüncelerini hem kuzeni, hem de çocukluk arkadaşı olan Zilan (Zinet Ceylan) ile paylaşır. Kuzeninin de kendisi ile aynı fikirde olduğunu görünce büyük bir moral bulur. Artık her gün kurtuluşa giden yol hakkında günlük konuşmalar yapıyorlar. Ne zaman Qerejdax’a baksalar, o dağın derinliklerinden bir sesin onları çağırdığını hissederler. Yurtsever bir aileye sahip oldukları için PKK’yi çocukluğundan beri tanıyorlar ama 2010 yılında daha yakından tanırlar. Böylece kuzeni ile birlikte yolculuklarına başlayıp yönlerini özgür dağlara verirler ve 2014 yılında Botan’a geçerler. Binlerce özgürlük savaşçısına kol kanat geren Botan, yeni savaşçılarını da büyük bir sevinçle karşılar. Kuzeni PKK’nin fedai komutanı Zilan’ın (Zeynep Kınacı) adını alırken, kendisi de Kobanê’nin kahramanı Arîn Mirkan’ın adını alır ve Arîn Qarejdax adıyla yeni bir yolculuğa başlar.

ÖZGÜRLÜĞE BÜYÜK EMEK VEREREK YAKLAŞACAĞINI BİLİYORDU

Temel eğitimini Besta’da alan heval Arîn, Rêber Apo'nun kadınlara yaklaşımından çok etkilenir. Askeri ve ideolojik eğitimlerinde ardından Bakûr’da 3 yıl boyunca pratik çalışmalarda yer alır. Zorlu koşullara aldırış etmeden her türlü görevi üstlenen gerilla Arîn, düşmana karşı büyük bir mücadele verir. Özgürlüğe ancak büyük emek vererek yaklaşabileceğini biliyordu. Bu yüzden çok çalışmak gerilla Arîn'in yaşamındaki temel kriter haline gelir. Bu özelliklerinden dolayı gittiği her alanda yoldaşları tarafından çok sevilir. Sürekli özgür bir ülkede yaşamanın hayalini kuran gerilla Arîn, bedel ödenmeden bunun elde edilemeyeceğinin bilincindeydi. Kurdistan'da vahşi düşmana karşı özgürlüğün talep edilmediğini, özgürlüğün elde edildiğini de biliyordu.

İşgalci askerleri her gördüğünde büyük bir öfkeye kapılan gerilla Arîn, topraklarında bir tane bile işgalci bırakmak istemiyordu. Artık intikam duyguları ağır bir bulut gibi yüreğinde toplanıyordu. 19 Nisan 2017 yılında işgalci Türk ordusu Kato’ya yönelik büyük bir saldırı başlatır. Arîn, kuzeni Zilan ve 3 yoldaşıyla birlikte insanlık düşmanlarına karşı direnişe geçer. İşgalcilere, ‘Topraklarımızı öyle kolay işgal edemeyeceksiniz. Bunun için kendimizi feda edeceğiz’ demek için büyük bir çatışmaya girerler. Bu çatışmalarda düşmana büyük kayıplar verdirirler. Çatışma sonucu Arîn, kuzeni Zilan Qerejdax, yoldaşları Xwînda Kato (Hatice Aykut), Stêrk Efrîn (Hamide Muhammed) ve Roza Hêlîn (Merdiye Adıbelli) ile birlikte şehitler kervanına katılır. Şehit Arin, ektiği tohumu kanıyla suladı. Her damlada o tohum filizlendi, fidan oldu ve başını toprağın altından çıkardı, Güneşi selamladı, Kurdistan’ın bahçelerini kendi rengiyle süsledi.