GÖRÜNTÜLÜ

Birtane: Tecrit bir an önce kaldırılmalı

DTK Başkanlık Divanı Üyesi Birtane, Kürt Halk Önderi Öcalan'a dönük tecridin derhal sona erdirilmesini istedi.

DTK Başkanlık Divanı Üyesi Birtane, Kürt Halk Önderi Öcalan'a dönük tecridin derhal sona erdirilmesini istedi.

Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan özgür olmadan kendisinin özgür olmayacağını bilen Kürdistan halkı, tecrit sürerken, Türk devletinin tanklarına, toplarına, vahşice yürüttüğü savaşa rağmen tarihe yazılacak bir direnişin öncülüğünü yapıyor.

Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Başkanlık Divanı Üyesi Mülkiye Birtane, Kürdistan’da yürütülen soykırım saldırıları ve Kürt Halk Önderi Sayın Abdullah Öcalan’a uygulanan tecride ilişkin ANF’ye değerlendirdi.

‘ESKİ POLİTİKAYA DÖNÜŞ SÖZ KONUSU’

"Türkiye ve Kürdistan’da uygulanan politikaları bir iktidarın politikası olarak değerlendirmemeli. Bunun devlet ideolojisinin politikası olduğunu görmek lazım" diyen Birtane, şöyle devam etti: "Biliyoruz ki 2 yıla yakın süre müzakere süreci yaşandı Türkiye’de ve bu süre içinde can kayıpları, cenazelerin gelmemesi barışa olan umutları en üst düzeyde halklara yaşattı. Ama gördük ki resmi ideoloji tamamen Kürtlerin, halkların veya muhaliflerin, iktidara karşı sesini yükseltenlerin sesini kısma politikası olduğu içinde daha çok eski yöntemlere dönüş söz konusu. 2011 yılından itibaren Kürt Halk Önderi Sayın Öcalan üzerinde bir tecrit yürütülüyordu, ta ki 2013 yılına kadar. 2013 yılında başlatılan görüşmeler sonuncunda bahsettiğimiz süreçleri yaşadık. Toplumda bir barış umudu yeşerdi, demokrasinin oturması için bazı adımların atılması noktasında gözle görülür bazı belirlemeler yaşandı fakat 5 Nisan 2015 tarihinden beri eski politikaya dönüş söz konusu. Bu AKP’nin aslında resmi ideolojinin toplum üzerinde yaşatmaya çalıştığı politikanın tekerrürü oldu. Demokrasiden, insan hak ve özgürlüklerinden veya barıştan söz edemeyeceğimiz bir sürece girdik."

‘ÖCALAN SADECE KÜRT HALK ÖNDERİ DEĞİL'

Birtane, AKP'nin seçimlerde aldığı yenilgiyle birlikte, sonuç vermeyen eski politikalara dönüş yaptığını vurgulayarak, şunları ifade etti:

"(...) Sistemin bu dayatmış olduğu çökertme planı 1930’lardan itibaren Türkiye’de yaşatılan bir siyasetin tekrardan hayata geçirilmesi. İşte binlerce kişinin katledilmesi, binlercesinin tutuklanması, yüz binlerce kişinin yerinden yurdundan edilmesi planlamış bir durumdu. Kürt halkı kendini savunma noktasında bu öz yönetimler süreciyle beraber bir savaş sürecine girdi. AKP’nin kendisinin dayatmış olduğu bir şeydi ve halkın da kendisini savunma adına göstermiş olduğu bir refleksti. Topyekun siyasetine yönelik, halkın kadrolarına yönelik, Önderliğine yönelik veya bir bütünen muhalif olan kesimlere yönelik başlatmış oldukları bir süreçle karşı karşıya kaldık. Bu kesinlikle bu alanda mücadele verenlerin kabul etmeyeceği bir nokta çünkü biz artık Sayın Öcalan’ı sadece bir Kürt Halk Önderi olarak görmüyoruz; Ortadoğu halklarının, ezilen hakların lideri olarak da görüyoruz."

"Kuzey Kürdistan’da öz yönetimlerle ilgili özgürlük mücadelesinin en üst noktada yaşandığı bir süreç var" diyen Birtane, "Bu sürece, bu mücadeleye önderlik yapan Sayın Öcalan’ın üzerindeki tecridin aslında halklar üzerinde oluşturulan bir tecrit olduğunu görmek gerek. Halktan koparmak, başla gövdeyi birbirinden ayırmak zaten mevcut tekçi, faşizan iktidarların ortaklaştığı temel nokta. Kürdistan tarihine baktığımızda özellikle mücadele önderliği yapan kişilerin mücadeleden koparılması, katledilmesi, idam edilmesini; hepsini bir bütün olarak düşünmek lazım" diye belirtti.

4 NİSAN

DTK) Başkanlık Divanı Üyesi Mülkiye Birtane, Kürt Halk Önderi Öcalan'ın doğum günü olan 4 Nisan'a dikkati çekerek, "Newroz ruhu nasıl yeşerdiyse 4 Nisan da aynı bağlılıkla olacaktır’’ diye ekledi.