‘Cizre düşmedi hala Kürt halkınındır’

Cizre halkının ‘öz yönetim’ talebi, devlet güçlerinin 79 gün boyunca süren sıkıyönetim uygulamaları ve katliamlarla bastırılmak istendi.

Cizre halkının ‘öz yönetim’ talebi, devlet güçlerinin 79 gün boyunca süren sıkıyönetim uygulamaları ve katliamlarla bastırılmak istendi. 2 kez ayrı zamanlarda sokağa çıkma yasağının uygulandığı Cizre’de, birçok insan evinde ya da sokağındayken atılan havan toplarıyla katledildi. 

Sokağa çıkma yasaklarının uygulandığı ilk zamanlarda, Cizre’nin Yafes Mahallesindeki evinden çıktığı sırada panzerden açılan ateşle yaşamını yitiren 21 yaşındaki Abdullah Özdal’ın ağabeyi 27 yaşındaki Hacı Özdal da, evlerinin bahçesine isabet eden havan topuyla katledildi. 

Ardından 5 çocuk ve bir eş bırakan Hacı Özdal’ın, verilen mücadelenin hep destekçisi olduğu ve çocuklarının da babalarını hep böyle hatırlamasını istediğini anlatan baba Mehmet Özdal, oğlu Hacı ve Abdullah’ın mahallede çok sevildiğini ve kimseye zararları olmayan kişiler olduğunu ifade etti. 

Baba Özdal, “İlk sokağa çıkma yasakları uygulandığında oğlum Abdullah evden komşuya gitmek istediği sırada gözlerimizin önünde vuruldu. Hiç bir suçu günahı yoktu. Zorluklarla büyüttüğümüz çocuklarımızı birilerinin gelip rahat bir şekilde öldürmesi insanlığa sığmaz. Cenazesini bile günlerce sokaktan alamadık” dedi. 

Son sokağa çıkma yasaklarını uygulandığı dönemde çatışmaların yoğunlaşmasıyla evlerini terk etmek zorunda kaldıklarını ifade eden baba Mehmet Özdal, “Biz hepimiz evden çıktık ama Hacı çıkmadı. 5 çocuğu ve eşini gönderdikten sonra ne yaptıysak gelmedi. ‘Bu evin önünde kardeşimi öldürdüler, ben evi terk etmeyeceğim’ dedi. Biz çoğu zaman telefonla görüşüyorduk kendisiyle. Son zamanlarda evin çok yakınlarına ağır silahlarla ateş edildiğini söylüyordu. Bir sabah hayvanların yemini vermek için bahçeye çıktığı sırada atılan havan topuyla olduğu yerde yaşamını yitirdi. Diğer evdekiler görünce gelip yardım ediyorlar ama ağır yaralanmıştı. Günlerce zaten defnedemedik, sokağa çıkma yasaklarının bitmesini bekledik” diye konuştu. 

Çocuklarından ikisini, sokağa çıkma yasaklarındaki saldırılarda devlet güçlerinde kaybeden Mehmet Özdal, AKP hükümetinin bu şekildeki saldırılarla Kürtleri yok edemeyeceğine işaret ederek, şunları aktardı: “Devlet, Hacı’yı öldürdü ama onun beş çocuğu mücadeleyi sürdürür. Beni öldürse benim çocuklarım mücadeleye devam edecektir. Bodrum bombalanırken biz uzaktan seyrediyorduk. Bu kadar insanın katledilmesi ‘vatan savunması’ değil, Erdoğan’ın kendisini savunmasıdır. Hacı ölündürülünce askerdeki oğlum geldi Cizre’ye onu bile gözaltına aldılar ve iki gün karakolda kaldı. Cizre’de yapılan bu katliam Cizre halkı tarafından hiç bir zaman unutulmamalı ve bu katliamdakilerin hesabı sorulmalı. Bu sadece Cizre halkı tarafından değil, tün insanlık tarafından takip edilmeli ve unutulmamalıdır. Şırnak, Nusaybin ve İdil’de sokağa çıkma yasağı ve katliamlarla Kürtleri bitireceklerini sanıyor ama bitiremezler. Burada katledilsek Batı var onlarda bitse Avrupa’daki Kürtler var. Cizre düşmedi hala Kürt halkınındır. Sivil halkı öldürerek bu savaşı kazandığını zannediyorlar ama yanılıyorlar.”

...