MSD Eş Başkanı Ehmed, Minbic Hamlesi ile DAİŞ çetelerinin temizleneceğini ve bunun Demokratik Suriye'nin inşası, halkların özgürlüğü anlamına geleceğini söyledi. Minbic Askeri Meclisi Sözcüsü Derwiş de çetelerin büyük panik içinde olduğuna dikkati çekerken, teslim olmadıkları takdirde imha olacaklarını belirtti.

MSD Eş Başkanı İlham Ehmed ve Minbic Askeri Meclisi Sözcüsü Şerwan Derwiş, Minbic'i Özgürleştirme Hamlesi'ne ilişkin ANF’ye değerlendirmelerde bulundu...

EHMED: STRATEJİK ÖNEMİ OLAN BİR EŞİK

Ehmed, hamleyi desteklediklerini ifade ederken, "Minbic kentinin özgürleştirilmesini federal sistemin ve Demokratik Suriye’nin inşasında aşılacak stratejik ve önemli bir eşik olarak görüyor ve bu konuyu bu şekilde ele alıyoruz" dedi.

Bu hamle ile birlikte Kuzey Suriye'nin yüzde 80 ile yüzde 90 oranında DAİŞ çetelerinden temizlenmiş olacağını vurgulayan Ehmed, "Bu durum Demokratik Suriye’nin inşası ve halkların özgürlüğüne kavuşması anlamına geliyor" diye ekledi.

"Minbic’i Özgürleştirme Hamlesi Rojava, Suriye, Ortadoğu ve dünyaya etkileri olacak bir niteliğe sahip" diyen Ehmed, şunları kaydetti: "Bu hamle hangi açıdan değerlendirirseniz değerlendirin Suriye halklarının çıkarlarına hizmet edecektir. Bu hamle ile Suriye’de çözümsüzlükte ısrar eden bölgesel ve uluslararası güçlere, DAİŞ ve destekçilerine de büyük bir darbe vurulacak. DAİŞ çetelerinin Suriye ve Irak içindeki bölgeler ile hatta dünya ile bağlantısı tamamen kesilmiş olacak. Bu durum mevcut askeri ve siyasal dengeleri değiştirecek. Çünkü dikkat edilirse DAİŞ çeteleri Kobané’deki ağır yenilgiden sonra büyük bir gerileme yaşadı. Minbic’in özgürleştirilmesi ile birlikte DAİŞ çeteleri artık yok oluş süreci içerisine girmiş olacak. Rojava ve Suriye’de çözüm üretmeyen halkların birliğini ve varlığını esas almayan bazı güçlerin bölgeye dönük tüm politikaları iflas etmiş olacak. Hal böyle olunca Suriye halkları da mevcut durumdan kazançlı çıkacak. Ve özlemini duyduğu Demokratik Suriye’ye bir adım daha yaklaşmış olacak."

'SİVİLLER KAÇIRILIYOR'

Minbic’i Özgürleştirme Hamlesi ile beraber DAİŞ çetelerinin Şehba bölgesinde halka yönelik baskı ve vahşetini artırdığına dikkati çeken Ehmed, şöyle devam etti: 

"Özellikle Halep’e bağlı köylerden ve Şehba bölgesinde başta bölgede yaşayan Kürtler olmak üzere sivillerin DAİŞ çetelerince kaçırılmasını, bir insanlık suçu olarak nitelendiriyoruz. Bize ulaşan bilgilere göre DAİŞ çeteleri son günlerde onlarca Kürdü kaçırmış, onlarcasını çocuk ve kadın demeden katliamlardan geçirmiş, katletmediklerini de bilinmeyen bir yere götürmüştür. Hal onlarca insandan herhangi bir haber alınamamıştır. DAİŞ çetelerinin son zamanlarda sivilleri kaçırmasını kaygı verici buluyoruz.

Özellikle de Kürtlerin kaçırılması DAİŞ çetelerinin ve destekçisi  bölge ülkelerinin, Şehba bölgesini Kürtlerden temizlemek istediklerini açıkça ortaya koyuyor. Çünkü bu kaçırmaların başka bir açıklaması olamaz. Yine çok açıktır ki Şehba bölgesinde halklar bu yol ve yöntem ile birbirine kırdırılmak isteniyor."

DAİŞ çetelerinin baskı ve vahşeti nedeniyle Şehba bölgesinden Rojava kantonlarına yoğun insan göçünün de sürdüğünü söyleyen Ehmed, bu konuda uluslararası kurum ve kuruluşlara projelerimizi sunduklarını aktardı. MSD Eş Başkanı İlham Ehmed, "Saldırılar ve ambargo altındaki Rojava kantonlarının tek başına bu yükü kaldırabilir ancak BM, AB ve uluslararası insani yardım kuruluşlarının bizimle bu ağır paylaşmasını bekliyoruz. BM ve uluslararası insani yardım kuruluşlarına insani kriz yaşanmadan taşın altına elini hatta gövdelerini koymalarını bekliyoruz" diye belirtti. 

'ONLARCA KÖY VE MEZRAYI ÖZGÜRLEŞTİRDİK'

Minbic Askeri Meclisi Sözcüsü Şerwan Derwiş de şu bilgileri verdi: "34. gününü geride bıraktığımız Minbic’i Özgürleştirme Hamlesi kapsamında güçlerimiz onlarca köy ve mezrayı ayırca çok büyük bir alanı DAİŞ çetelerinden temizleyerek özgürleştirdi. Minbic kent merkezini kısa bir sürede Minbic Askeri Meclisi olarak kuşatmaya aldık. Savaşçılarımız kentin batı girişinde yer alan El Kutab, El Şeria okulu ve kavşağı geçtiğimiz günlerde DAİŞ çetelerinden temizleyerek  özgürleştirildi. Yani diyebilirim ki savaşçılarımız bu stratejik noktayı özgürleştirerek kente batı yönünden giriş yaptı ve şu an ev ev, sokak sokak ilerleyişini sürdürüyor. Şehrin güneyinde yer alan stratejik buğday depoları da savaşçılarımız tarafından geçtiğimiz gün özgürleştirildi. Buğday deposu kentin en stratejik noktası. Buğday depolarının DAİŞ çetelerinden temizlenerek özgürleştirilmesi çetelerin kentteki en önemli savunma hattının kırılması anlamına geliyor. Ayrıca buğday depolarının özgürleştirilmesi ile kent merkezindeki tüm DAİŞ çete hedefleri ağır silahlarımızın menziline girmiştir."

Yine kentin doğu girişinde yer alan  El Xettab köyünün de özgürleştirildiğini aktaran Derwiş, "Kentin kuzeyinde yer alan Minbic - Cerablus yolu ve çevresinde DAİŞ çeteleri ile savaşçılarımız arasında şiddetli çatışmalar yaşandı. Yaşanan çatışmalarda onlarca çete öldürülürken, onlarcası da yaralandı. Savaşçılarımız kuzey yönünden de kente doğru ilerleyişini sürdürüyor. Mevcut durumda kent merkezi çevresindeki çatışmalar yavaş yavaş kent merkezine doğru kayıyor" dedi.

"Her kenti, her sokağı, her gücü kendi özgünlüğü içerisinde ele almak ve değerlendirmek gerektiği kanısındayım. Minbic ve Gré Spî kıyaslamaları yapılırken de böyle ele alınmalı" diyen Derwiş, şöyle devam etti: "Minbic DAİŞ çeteleri için varlık yokluk meselesidir. Minbic Askeri Meclisi olarak sivillerin durumunu gözetmeseydik Minbic’i çoktan özgürleştirmiştik. Askeri anlamda bunu yapacak güce ve tecrübeye de sahibiz. Herkesin bunu da böyle bilmesi gerekiyor.

Derwiş, çeteler için Minbic'in önemini ise şöyle açıkladı: "Minbic, Suriye'nin kuzeybatısında yer alan ve Suriye’nin toprak parçası olarak en büyük 3. kenti. Suriye'nin büyük şehirleri ile Irak'ın Musul, Bağdat gibi batı şehirleri arasındaki ticaret yollarının birbirine bağlayan stratejik bir nokta konumunda. Minbic kenti Halep, Şehba bölgesi, Raqqa, Ezaz ve Cerablus’a açılan önemli bir geçiş noktası. Minbic, Suriye'nin her tarafına açılan büyük yolların da birbirleri ile kesiştiği noktada bulunuyor. Minbic, bu coğrafik konumu ve stratejikliği açısından DAİŞ çetelerinin şah damarı adeta. İşte bu Minbic bu nedenle DAİŞ çeteleri için varlık ve yokluk meselesidir. DAİŞ çeteleri de şu ana kadar bu bilinç ile savaşçılarımız karşısında ayakta kalmak için her yolu her yöntemi deniyor."

'ARTIK KAÇIŞLARI MÜMKÜN DEĞİL'

DAİŞ çetelerinin tümden çembere alındığını, artık kaçışlarının mümkün olmadığını; çetelerin bu nedenle sivillerin kentten çıkışına izin vermediğini söyleyen Derwiş, "Sivillerin kentten çıkışlarına izin vermedikleri gibi sivilleri canlı kalkan olarak kullanıyorlar. Bu durum başından bu yana bizi aksatıyor" diye ekledi.

Derwiş, canlı kalkan olarak kullanılan sivilleri kurtarmak için de yoğun çalışma içinde olduklarını belirtti.

"Minbic Askeri Meclisi olarak şu ana kadar DAİŞ çetelerinin elinden binlerce insanımızı da kurtarmış durumdayız. Her gün, her saat, her dakika bir şekilde DAİŞ çetelerinin elinden kaçarak özgür alanlara ulaşan yüzlerce insanımız da var" diyen Derwiş, şunları kaydetti:

"Her şeyden önce uluslararası kanunlara, en önemlisi insanlık değerlerine olan bağlılığımız gereği sivillerin can güvenliğini esas alıyoruz. Bu durum bizi yavaşlatıyor ve engelliyor. Ancak daha önce de söylediğim gibi hamle kapsamında güçlerimiz operasyonlarını aralıksız sürdürüyor. Şu an için batı, kuzey, güney ve doğu cephelerinde savaşçılarımız yürütülen hamle kapsamında bazı alanları ve sivillerin olmadığı mahallelere ve çetelerin üs olarak kullanmaya çalıştığı ya da mayınlama yaptığı evlere girerek denetime aldı.

Sizin aracılığınız ile bir kez daha, Minbic Askeri Meclisi çatısı altında yer alan tüm bileşenlere kentteki halkın can güvenliğini garanti altına alacak gerekli tedbirleri almaya çağırıyorum. Kentteki sivillere de  açık askeri hedef olan çete karargah ve mevzilerinden, noktalarından uzak durmaya, güçlerimize gereken kolaylığı sağlayıp destek olmaya çağırıyorum."

Derwiş, kentteki çetelerin durumuna da şöyle değindi: "Kenti tümden kuşatmaya aldığımızdan beri DAİŞ çeteleri büyük bir panik durumu içerisinde. Hatta son günlerde kimi DAİŞ çete emirleri para tekliflerinde bulunarak kentten çıkmak istedikleri yönünde mektup vb. gönderiyor. Artık direnme takati kalmayan DAİŞ çeteleri intihar saldırıları, bombalı araç saldırıları ve yaptığı yoğun mayınlama ile ayakta kalmaya çalışıyor.  DAİŞ çeteleri günde en az 5 – 6 bombalı araç patlatıyor. Özgür alanlara ulaşan sivillerin verdiği bilgilere göre gerekse de gözlemlerimize göre DAİŞ çeteleri büyük bir panik içinde.

DAİŞ çeteleri çok geniş bir alanda saldırı başlattı. Ancak bu kapsamlı saldırılar savaşçılarımızın fedai tarzdaki direnişi ile kırılmış 142 çete öldürülmüş ve 89 çete cenazesi savaşçılarımızın denetiminde kalmıştır.

DAİŞ çeteleri şu an Bab ve Cerablus’ta sivilleri ‘seferberliğe’ çağırarak tüneller ve savunma hatları oluşturuyor. Her iki kentte de 2 ila 4 metre arasında değişen hendekler kazıyorlar.

DAİŞ çeteleri için artık kaçış imkansız. DAİŞ çeteleri artık  ‘Ya teslim olacak, ya imha olacaklar."

ARAP VE TÜRKMEN EVLERİNİ DAİŞ YAKIYOR'

Minbic Askeri Meclisi Sözcüsü Şerwan Derwiş, karalama kampanyasına ilişkin ise şunları söyledi: "Arap ve Türkmen evleri ve mahalleleri DAİŞ çeteleri tarafından yakılıyor, boşaltılıyor ve savaşçılarımızın ilerleyişini engellemek amacıyla mayınlanıyor. Gücümüzün yüzde 85 ila yüzde 90‘ını Araplar oluşturuyor. Buna ek olarak Kürt, Türkmen, Çerkes, Alevi savaşçılarımız da var."