DBP, Amara Yürüşüne ilişkin genelge yayımlayarak, kitlesel katılım çağrısında bulundu.

Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Genel Merkezi Parti Meclisi (PM) üyeleri, il-ilçe örgütleri, belediye eşbaşkanları, meclis ve il genel meclis üyeleri, kadın ve gençlik meclislerine Amara Yürüyüşü hakkında genelde gönderdi.

"Tutuklu Hükümlü Aileleri Hukuk Dayanışma Derneği Federasyonu (TUHAD FED) öncülüğünde DTK, HDK, HDP, KJA ve DEM GENÇ’in destek verdiği 4 Nisan Amara Yürüyüşü'nün startı, TUHAD-FED’in basına ve kamuoyuna yaptığı toplantıyla verilmişti" vurgusunda bulunulan genelgede, şunlar kaydedildi:

TECRİT NE SONUÇLAR DOĞURDU?

"Her yıl yapılan ve geleneksel hale dönüşen Amara Yürüyüşünün bu yılki kutlamasının ayrı bir anlamı olduğu açığa çıkmıştır. 2014 yılında 5 Nisan ile birlikte İmralı’ya uygulanan tecrit politikası 5 Nisan ile birlikte birinci yılını doldurmaktadır. Bu bir yıllık tecrit ve izolasyon politikası neticesinde Türkiye ve Ortadoğu coğrafyasında ortaya çıkan çatışmanın, uygulanan tecrit politikasının bir sonucu olduğu artık daha da açıktır. Ortadoğu’da yaşanan durum dışında, Türkiye’de bu bir yıllık süre zarfında neler yaşandığına bakmak yeterlidir. 

Bugün itibarıyla; 6  kent yerle bir olmuş ve saldırılar halen devam etmektedir. Binlerce insan yaşamını yitirmiştir. Yüz binlerce insan kış ortamında evinden yurdundan ve yerinden edilerek göçe maruz bırakılmıştır. Binlerce kadın, çocuk ve yetişkin işkencelerden geçilerek tutuklanmıştır. Akademisyenler, basın emekçileri, hukukçular, işveren ve esnaf işinden olmuş, kimileri de tutuklanmıştır. Binlerce öğrenci ve öğretmen eğitim ve öğretimden men edilmiş; okul, hastane ve camiler birer kışlaya dönüştürülmüştür. Düşünce özgürlüğü rafa kaldırılmış, demokratik siyasetin yolu kapatılmıştır. Sonuç olarak Kürtler evlerine giremez, Türkiye halkları ise evlerinden çıkamaz olmuştur. Türkiye dünya kamuoyunda terörle anılır olmuştur.

İşte bir yılık tecrit politikasının en kaba biçimiyle Türkiye’yi getirdiği nokta budur. Açıktır ki, İmralı Adası’na bu tecrit politikası uygulanmamış olsaydı, barış ve müzakere süreci devam etmiş olsaydı; bırakalım Türkiye’nin terörle anılıp tecrit edilmesini, Ortadoğu’nun parlayan yıldızı olacaktı. Sayın Abdullah Öcalan’ın barış demokrasi ve özgürlük projesinin ne kadar önemli ve değerli olduğunu, Ortadoğu’da yaşananlar göstermektedir."

'KİTLESEL OLARAK DESTEK VERECEĞİZ'

DBP, "Amara’ya yapılacak yürüyüşe DBP olarak bu gerçekler üzerinden destek veriyoruz. TUHAD-FED’in belirlemiş olduğu, DTK, HDK, HDP, KJA ve DEM-GENÇ’in destek verdiği ve "Öcalan’a Özgürlük" sloganı ile yapılacak Amara yürüyüşüne partimiz tüm il ilçe yönetimleriyle kitlesel olarak destek verecektir" dedi.

Genelgede, etkinlik ve yürüyüşe ilişkin de şu bilgilere yer verildi:

"Başta Türkiye metropolleri olmak üzere tüm il ve ilçelerimiz (Şırnak, Hakkâri il ve ilçeleri dışında) 2 Nisan’da Halfeti’de olacaklardır. Mardin ilimiz sembolik ama diğer il ve ilçelerimiz kitlesel olarak belirlenen tarihte Halfeti’de olacaklardır.

1 ve 6 Nisan arasında tüm il örgütlerimiz günün anlam ve önemi üzerinden seminerler, halk toplantıları ve kendi yerellerinde özgün etkinlikler düzenleyeceklerdir. Başta sinevizyon gösterimleri olmak üzere salon toplantıları ile aydınlanma çalışmaları yapacaklardır. Hem Amara’ya gidiş olacak hem de yerellerde seminerler, halk toplantıları ve etkinlikler yapılacaktır.

Seminer ve halk toplantılarında İmralı ve Asrın Hukuk Bürosu heyetlerinin katılmaları teşvik edilecek. Merkez illerimiz en erken kendilerini planlayıp bu planı hayata geçireceklerdir.  

Örgütlerimizin Newroz ruhunun açığa çıkardığı iradeden geri düşmeden, onu ileri taşıyan büyük bir sorumluluk ve örgütlülük bilinciyle yaklaşım göstereceğine inanıyor, 4 Nisan Doğuş Gününü kutluyoruz."