DBP: Savaş konseptini boşa çıkaracak bir mücadele sergileyelim

DBP, AKP'nin kayyum ile yeni bir saldırı konseptini hedeflediğini belirtti. Açıklamada, "AKP’nin savaş konseptini boşa çıkaracak bir mücadele sergilemeye çağırıyoruz" denildi.

Demokratik Bölgeler Partisi (DBP), Parti Meclisinin (PM) 9-10 Temmuz günlerinde Amed Kayapınar Belediyesi Meclis Salonu’nda yaptığı toplantının sonuç bildirgesini açıkladı.

Ölüm yıl dönümü vesilesiyle Vedat Aydın'ın anılmasıyla başlayan bildirgede, şöyle devam edildi: "Siyasal gelişmelere ilişkin AKP hükümetinin yürüttüğü iç ve dış politikanın Türkiye’yi çıkmaza sürüklediği; başta komşu ülkeler olmak üzere uluslar arası alanda ciddi bir tepkiyle bu politika karşılanmış ve Türkiye’nin yüksek düzeyde itibar ve güven kaybına uğramasına sebebiyet vermiştir. AKP’nin içe ve dışa yönelik yürüttüğü otoriter, baskıcı, kutuplaştırıcı, mezhepçi ve savaş yanlısı politika, hem Türkiye toplumu açısından ve aynı zamanda bölge halkları üzerinde çok ağır düzeyde yıkıcı sonuçlara yol açmıştır.  Son dönemde bazı ülkeler ile ilişkileri yeniden düzeltme adı altında yaptığı manevra tükenişin malumudur…

Suriye’de iç savaşın başlamasından bu yana AKP hükümeti Rojava’ya ve Kürt halkına karşı, karşıt bir politika sergileyerek IŞİD, El-Nusra ve diğer selefi çete gruplarına her türlü imkân ve destek sunarak, Kürt halkının kazanımlarına saldırttı. Kürt halkı AKP destekli bu saldırılara karşı çok büyük bir direniş sergileyerek bu politikayı önemli oranda boşa çıkardı.   

Suriye politikasında rant devşirme yaklaşımını şimdi de Suriyeli sığınmacılar üzerinden geliştiren AKP uzun zamandan beri Türkiye’de bulunan Suriyeli sığınmacılara mülteci ve çalışma hakkını vermekten kaçındı. AKP hükümeti 'vatandaşlık hakkını verelim' politikasını öne çıkararak, Suriyeli sığınmacı durumunu politik bir malzemeye dönüştürmesinin yanında esas amaçlarından birisinin de Alevilerin ve Kürtlerin demografik yapısını değiştirme hesabı içinde olduğu görülmekte. Kamuoyunun AKP’nin Suriyeli sığınmacılara karşı hileli politikaya karşı sesini yükseltmeye çağırıyoruz."

Dış politikada iflası yaşayan AKP'nin, içine girdiği çıkmazı Kürt halkına ve demokratik kesimlere karşı savaş açarak gidermeye çalıştığının ifade edildiği bildirgede, "Operasyon adı altında insanlar köylerinden sürgün ediliyor, baskıya ve işkenceye tabi tutuluyor, evleri ve mekânları yakılıyor, günlerce 'sokağa çıkma yasağı' uygulanıyor. Lice operasyonu bunun en bariz örneğidir. AKP ve devlet Kürdistan coğrafyasını ve kentlerini açık hava hapishanesine dönüştürerek, toplum üzerinde yıkıcı uygulamaları çok sistemli bir biçimde sürdürmektedir" denildi.

'KAYYUM İLE YENİ SALDIRI KONSEPTİ HEDEFLENİYOR'

Sonuç bildirgesinin devamında şu ifadelere yer verildi:

"Bu süreçte demokratik kesimlere ve partimizin üyelerine temsilcilerine ve çalışanlarına yönelik gözaltına almalar ve tutuklamalar en yoğun bir biçimde sürmektedir.

Gerçekleştirdiği yıkımla tatmin olmayan, doymayan AKP Hükümeti, daha baskıcı, faşizan ve zülümkar uygulamalarının daha fazlasını devreye sokma peşinde olduğunu kamuoyuna beyan etmiş bulunuyor. Hükümet halkın oylarıyla seçtiği belediye eş başkanlarımızın, belediye meclis üyelerimizin önemli bir kesimini tutuklamış, önemli bir kesimini görevden almış ve soruşturmaya tabi tutmuştur. Hükümet kayyum atama adı altında yeni bir saldırı konseptini devreye sokma niyeti içinde olduğunu beyan etmiştir.

AKP’nin saldırı konseptlerine karşı Kürt halkının gösterdiği destansı direniş takdire şayandır. Kürt halkı en zor koşullarda ve en ağır saldırılar altında çok muazzam bir direniş ortaya koymaktadır. Kürt halkı, AKP’nin irade kırma politikasına karşı iradesine sahip çıkmakta, AKP’nin Kürt sorununda çözümsüzlüğü derinleştiren ve çözümü Kürt halkının kıyımında gören zihniyet ve uygulamalarına karşı güçlü bir direniş ve mücadeleyi ortaya koymaktadır. Barışçıl, demokratik bir çözüm için her vicdan sahibi insanın savaşı derinleştiren AKP’nin çöktürme politikalarına karşı çıkması insan olmanın gereğidir.

HALKA VE PARTİLİLERE ÇAĞRI

Partimiz, AKP’nin dayattığı savaş konseptini boşa çıkarmaya karşı halkımızla birlikte demokratik bir duruşu ve direnişi sergilemeyi vazgeçilmez bir sorumluluk olarak görüyor. Tüm parti teşkilatımızı, üyelerimizi, çalışanlarımızı ve halkımızı bu sorumluk içerinde hareket etmeye; AKP’nin savaş konseptini boşa çıkaracak bir mücadele sergilemeye çağırıyoruz."

DBP PM toplantısında, Temmuz’dan başlayarak Eylül ayının sonuna kadar il ve ilçe kongrelerinin gerçekleştirilmesi ve halk buluşmaları yapılması kararlarına da varıldı.