GÖRÜNTÜLÜ

Demirtaş: Cizre, Nusaybin, Sur nasıl direndiyse biz de direneceğiz

Cuma namazı kılan HDP Eşbaşkanı Selahattin Demirtaş, “Senin savcın olabilir ama bizim de halkımız var. Halkımız nasıl Cizre, Nusaybin ve Sur'da direndiyse, dimdik ayaktaysa, biz de direneceğiz" dedi.

Amed Sümerpark’ta binlerce kişi ile birlikte Cuma namazı kılan HDP Eşbaşkanı Selahattin Demirtaş, “Senin savcın olabilir ama bizim de halkımız var. Halkımız nasıl Cizre, Nusaybin ve Sur'da direndiyse, dimdik ayaktaysa, biz de direneceğiz. En çok da bu onlara dert oluyor. Kendi zulmünüzde boğulacaksınız. Halkımızla birlikte kararlıyız. Geleceğimiz için ayakta kalabilecek güçteyiz" dedi.

Amed Sümerpark'ta binlerce kişiyle birlikte Cuma Namazı'na katılan HDP Eşbaşkanı Selahattin Demirtaş, namazın ardından toplanan kitleye seçim otobüsü üzerinden seslendi.

“Zor günlerden geçiyoruz. Yüreğimizin ortasında bir yara var. Son 6 aydır ölüm, gözyaşı var. Ölümün olduğu yerde gözyaşı da var. Yaşadığımız felaketler normal değil. Normal olan bir masa etrafında oturup konuşmaktır. Yönetenler adil bir barış önersinler biz de kabul edelim” diyen Demirtaş, her şey benim olacak hırsı yüzünden insanların öldüğünü söyledi.

Demirtaş şunları ifade etti: “Öyle gözleri hırs bürümüş ki hiçbir şeyi bize layık görmüyorlar. Egemenliği hakimiyetlerine almışlar. Her şey kendi mülkiyetlerine geçirme anlayışı var. Üniversiteler, yargı devlet bizim diyorlar. Sizin gibi düşünmeyen Kürtler bu egemenliğiniz altında nasıl yaşayacaklar. Tanklarla, toplarla şehirler vuruluyor. Sonra diyorlar 'Orada silahlı güçler var.' Silahlı güçler olsa dahi böyle davranmak suçtur. 

Benim doğduğum, küçüklüğümün geçtiği Kurşunlu Cami'nin bir arka sokağıydı. Şimdi bu Sur'un o kuçeleri, büyüdüğümüz yerler yerle bir olmuş durumda. Davutoğlu diyor ki, 'Sur'un her taşını Demirtaş'tan daha iyi bilirim.' Orada doğduk, büyüdük ama orayı diyorlar senden daha iyi biliyorum. Orası da benim demek istiyorlar aslında. Cuma Namazı'nı da bize layık görmüyorlar. Haşa utanmasalar diyecekler 'Allah bizimdir.' Bu zihniyetle nereye gidilir bilmiyorum. Ama bir barış yolunu açmak gerek. İlla savaş deniliyorsa biz de boyun eğmeyeceğiz. Elbet bu topraklara halkın direnişi özgürlüğü getirecek. Ankara'da bu zihniyet bize barışı armağan edemez. Ancak barışı biz getiririz. 

Keşke ülkeyi yönetenler, AKP'nin Allah korkusu olsaydı. Keşke bunlar Saray'daki kişiden korktuğu kadar Allah'tan da korksaydı. Bu katliamlar yaşanmazdı. Bizim anlayışımızda insanlar arasında ayırım yoktur. Ey Davutoğlu sen cenazelere zulüm yapan, katliam yapan bir Başbakan olarak tarihe geçtin. Cenazeleri araçların arkasında sürüklediniz, kadın bedenleri sokak ortasında teşhir ettiniz. Bugün hükümet de senin, devlet de senin olabilir. Senin savcın olabilir ama bizim de halkımız var. Bu söyleminin ardından alanda bulunan binler tek bir ağızdan 'PKK halktır halk burada' sloganı attı. Devletin kaderini zorlukla bize dayatıyorlar. 

Her gün yaptığınız işkencelerle, dokunmazlığımızı kandırmakla zannediyor musunuz ayağınıza kapılacağız, sana biat edeceğiz. Bütün bu kudretiniz yok olup biteceksiniz. Bizim direnişimizle yok olacaksınız. Bizi tutuklayabilir, asabilirsiniz ama bu çocuklar, gençler bedel ödemesin. Varsa bir hesabın bizimle gör. Halkımız nasıl Cizre, Nusaybin ve Sur'da direndiyse, dimdik ayaktaysa biz de direneceğiz. En çok da bu onlara dert oluyor. Kendi zulmünüzde boğulacaksınız. Halkımızla birlikte kararlıyız. Geleceğimiz için ayakta kalabilecek güçteyiz." 

NAMAZDA, DİRENİŞÇİLER İÇİN DUALAR EDİLDİ

Yağmurlu havaya rağmen binlerce kişi, Cuma Namazı'nı kıldı. Yere serdikleri halılar üzerinde halk namaz kılarken, direnenler için dua edilirken, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'a büyük bir öfke vardı. Cuma Namazı'nı HDP Diyarbakır Milletvekili Nimetullah Erdoğmuş kıldırdı. Cuma Namazı'na kadınlar da saf tuttu. Kadınlar arasında Sur'da çocukları katledilen anneler de vardı. Anneler çocukları için ve direnenler için dua ederken, gözyaşlarını tutamadı. Ellerini açıp dua eden anneler, Erdoğan'a büyük öfkeyle "Katilsin Erdoğan, çocuklarımızı katlettin" diye isyan etti.