Demokratik siyasete ve halka müdahale olarak değerlendirilen darbe girişiminin kınandığı açıklamada, sorunun kaynağına inerek, doğru bir analiz yapmanın gerekli olduğuna vurgu yapıldı.

Askeri darbe girişimini planlayanların, son 1 yıldır Kürt halkına karşı topyekün ilan edilen savaş ve çatışma koşullarından güç aldığının ifade edildiği açıklamada, “Bu zeminden beslenerek kendilerini örgütlediklerini ve harekete geçtiklerini bilmekte fayda vardır. Kürt Halk Önderi Sayın Abdullah Öcalan, İmralı’da devlet heyeti ile 5 Nisan 2015 öncesinde yapılan görüşmelerde, Kürt sorununun ve demokratikleşme sorunlarının görüşme ve müzakere yoluyla çözülmemesi, masanın devrilmesi durumunda, askeri darbe mekaniğinin devreye gireceğini, bundan cesaret alarak, bir darbe girişimi için, zemin bulabileceklerini daha o zaman öngörmüştü. Türkiye’de 7 Haziran seçimleri sonrasında siyasi bir darbe yapılmış, Yasalar ve Anayasa askıya alınarak, bütün demokratik muhalefete karşı darbe hukuku devreye konularak, bastırma, sindirme ve tasfiye etme politikası hayata geçirilmişti" denildi. 

Askeri darbelere tereddütsüz karşı olunduğunun belirtildiği açıklamada, "Bu tür girişimlere karşı sonuna kadar mücadele etmeyi varlık nedenimiz olarak görürüz. Ancak, bunun kadar siyasi darbelere karşı da, bütün toplumsal kesimlerin karşı durması da, samimiyet, ahlaki ve ilkeli duruş açısından önemli ve anlamlıdır. Kürt şehirlerinin, uçaklar, helikopterler ve toplarla bombalanıp, yakılıp yıkılması, halkımızın zorla göç ettirilerek, topraklarının ve arazilerinin gaspedilmesi, halkımızın büyük bir irade ile seçtiği milletvekillerinin dokunulmazlıklarının kaldırılması, belediye başkanlarımızın hukuksuz ve yasa dışı bir biçimde görevden alınması, Kürt siyasetçilerine karşı siyasi soykırım operasyonları, kayyum girişimleri vb. faşist uygulamalarla, halkımızın iradesine karşı darbe yapılması vb. bütün girişim ve uygulamalar Kürdistan’da zaten bir darbenin ve askeri uygulamanın olduğunu bütün açıklığı ile göstermektedir" ifadelerine yer verildi. 

Askeri darbeye haklı olarak karşı çıkan bütün kesimlerin Kürt halkına karşı yapılan darbeye karşı da tavır alması çağrısında bulunulan açıklamada şöyle denildi: “Bu son derece ahlaki ve insani bir çağrımızdır. Kürt halkına karşı sürdürülen inkar ve imha savaşı sonlandırılıp, demokratik bir çözüm geliştirilmedikçe, Türkiye’de, askeri darbe yapmak isteyenler her zaman potansiyel bir zemin bulabileceklerdir. Demokrasi bütün darbelerin panzehiridir. Bu ilkeli yaklaşım temelinde, bütün demokrasi güçlerini ve darbe karşıtlarını Kürt halkına karşı uygulanan darbeye karşı da tutum almaya çağırdı."