YENİLENDİ

DTK, KJA, HDP ve DBP: Her yerde direnişe geçelim!

DTK, KJA, DBP ve HDP, AKP’nin ateşle oynadığını belirterek, “Zaman söz söyleme zamanı değil, sokaklara, alanlara akma zamanıdır” dedi. Parti ve kurumlar adına yapılan konuşmalarda, halka direniş ve dayanışma çağrısında bulunuldu.

DTK, KJA, DBP ve HDP, düzenledikleri ortak basın toplantısıyla HDP eş genel başkanları Figen Yüksekdağ, Selahattin Demirtaş ve 10 milletvekillinin gözaltına alınmasını protesto etti. HDP Amed İl Örgütü binasında düzenlenen toplantıya, DBP Eş Genel Başkanı Sebahat Tuncel, DTK Eşbaşkanı Leyla Güven, KJA Yönetim Kurulu üyesi Ceylan Bağrıyanık ve HDP Amed Milletvekilli Sibel Yiğitalp katıldı.

GÜVEN: ATEŞLE OYNUYOR!

DTK Eşbaşkanı Güven, "AKP son yaptığıyla ateşle oynuyor. Bu saldırılarla Kürt halkının iradesini kırmak istiyor. HDP’yi baraj altına bırakamadığı için tutuklanıp siyaset dışında bırakmak istiyor. Kürtleri demokratik siyasetten uzaklaştırmak istiyor. AKP’yi uyarıyoruz, gözaltına aldıklarınız milyonların oylarıyla seçilmiş kişilerdir" dedi. 

'KÜRT HALKI SESSİZ KALMAYACAK; DİRENME ZAMANI!'

Halka sokaklarda direnme çağrısı yapan Güven, konuşmasına şöyle devam etti: 

"Direniş zamanıdır. Kürt halkı buna sessiz kalmayacak. Halkımızı sokaklara alanlara akmaya davet ediyoruz. Kürt halkının iradesine sahip çıkma zamanı ve alanlara çıkması gerekir. Söz söyleme zamanı bitmiştir. Gün, direnme günüdür.  Şimdi savcılık tutuklama istemiş arkadaşlarımıza bunu kabul etmemiz mümkün değil. Halkımızı her adliye önüne çağırıyoruz. O da olmazsa evimizin önünde direnmeliyiz. Orhan Doğan’a uygulanan, yapılmak istenen şey İdris Bakulen’e de yapılmak istendi. Siyaset alanında da sokaklarda da olacağız. ‘Eğer bir olmazsak gideceğiz bir bir’ Sokaklara çıktığımız zaman irademize sahip çıkacağız. Amed ve her alanda halkımız HDP önlerine akmalı ve iradesine sahip çıkmalı. Bizim halkımıza çağrımız budur." 

TUNCEL: TÜRKİYE VE KÜRDİSTAN'DA TEPKİ GÖSTERİLMELİ

DBP Eş Genel Başkanı Tuncel ise, dün gece itibarıyla asıl darbecilerin ortaya çıktığını ifade ederek, "HDP’liler, evleri AKP polisleri tarafından basılarak gözaltına alındılar. Bu saldırılarla Kürt özgürlüklerini ortadan kaldırmak istiyor. Bunu kabul etmiyoruz. Demirtaş ve Yüksekdağ sadece HDP eş başkanları değil, 6 milyon halkın iradesini temsil eden kişilerdir. Buna dönük bir saldırı söz konusudur. Bu saldırı asla kabul edilmez. Türkiye ve Kürdistan’da halkımız buna tepki göstermelidir. Bu darbeye karşı tek direnen HDP’dir. Şimdi bu irade ortadan kaldırılmak isteniyor. Demirtaş ve Yüksekdağ bunu savundu. Halkımıza hesap vermekten başka kimseye hesap vermeyeceğiz. Zorba yöntemlerle HDP genel merkezi basmak kabul edilmez. Eş başkanlarımız dahi binasına gidemiyor. Neden AKP’nin darbesine kimse ses çıkarmasın diye. Ama asla demokrasi ve özgürlük mücadelemizden vazgeçmeyeceğiz" şeklinde konuştu. 

'ADLİYELERİN ÖNÜNE ÇAĞIRIYORUZ'

Tuncel, AKP’nin darbesine karşı herkesi sokağa çağırarak, gün HDP etrafında kenetleme günü olduğunu söyledi. Diyarbakır’da özel bir politikanın uygulandığını kaydeden Tuncel konuşmasında şunları aktardı:
 "AKP darbeyi yeni bir aşamaya getirdi. AKP bizi yanıltmadı bu darbe AKP’nin darbesidir. Gözaltına alınıp tutuklayabilirsiniz ama özgürlük mücadelemizden alamazsınız. Önümüzdeki süreçte zor bir süreç olacak. Ya bu darbeciler gidecek ya da bu darbeciler gidecek. Amed halkına çağrımızdır. Eşbaşkanlarımız ifade vermiyor. AKP direktifiyle çalışanlara ifade vermiyorlar. Eşbaşkanlarımız adliyeye getirilmiştir. Hakkari, Bingöl, Amed ve Şırnak, dört yerde adliyeye getirilmişler. Halkımızı adliyelerin önüne çağırıyoruz. Çünkü başka seçenek yok. Ya özgürlük ya özgürlük diyoruz. Buna sessiz kalmak suça ortak olmaktır. Türkiye halklarının da bu gidişata dur demeleri gerekir. Kendi iktidarı için ülkeyi savaşa sürükleyen AKP ve Saray karşısında durmalılar."

'HDP ETRAFINDA KENETLENELİM'

 Türkiye’de daha buna benzer durumun yaşandığını dile getiren Tuncel, "DEP’li arkadaşlarımız gözaltına alındı, tutuklandı. Şimdi bunun da ötesinde vahim bir durum yaşanıyor. Muhalefetin hala bir şey söylememesi kabul edilir değildir. Bunun karşısında tavır almak gerekir. Faşizme karşı durulmalı. Bu sadece Kürdistan’ın meselesi değildir. Tüm halkımızı darbeye karşı direnmeye sokağa çıkmaya çağırıyoruz. Başaramayacaklar. Halkımız kazanacak. Bugüne dek nasıl direnip kazandıysak bundan sonra da direnip kazanacağız. Halkımızı bu kazanımlarımız etrafında kenetlemeye çağırıyoruz." 

...