GÖRÜNTÜLÜ

DTK ve HDP halkı Amara’ya davet etti

Öcalan'ın doğduğu evin önünde bir araya gelen seçilmişler adına konuşmayı Ankara Milletvekili Sırrı Süreyya Önder yaptı.

Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'ın doğum günü vesilesiyle Rıha'nın Xelfeti İlçesine bağlı Amara Mahallesi'ne gelen DTK Eşbaşkanları Hatip Dicle ile Leyla Güven, HDP'li vekiller Sırrı Süreyya Önder, Osman Baydemir, Alican Önlü ve Dilek Öcalan, HDP-DBP Urfa eşbaşkanları Sevda Çelik ile Hidayet Enmek ve TUHAD-FED yöneticileri Urfa Valiliğinin yapmış olduğu yasak, abluka ve sıkıyönetim uygulamalarını protesto etmek için basın açıklaması gerçekleştirdi. Öcalan'ın doğduğu evin önünde bir araya gelen seçilmişler adına konuşmayı Ankara Milletvekili Sırrı Süreyya Önder yaptı. Zulmün ve şiddetin en yoğun olduğu zamanda bile Kürt halkının her 4 Nisan'da akın akın geldiğini ifade eden Önder, Kürt halkının kendi iradeleri olarak gördüğü Abdullah Öcalan'ın şahsında özgürlük ve demokrasi mücadelesinin kararlılığını bir şenliğe çevirerek gösterdiğini aktardı. 

MUAZZAM BİR DARBE YÖNTEMİYLE KARŞI KARŞIYAYZI

Devletin bu yıl tüm köy ve mahalleleri gezerek halkı tehdit edildiğini vurgulayan Önder, "Devlet panzerle, TOMA'larla büyük bir psikolojik algı operasyonu yürüterek Amara'ya gidilmesi durumda olayların çıkacağı yönünde halkı tehdit ediyor. Fakat bunun çare olmadığını görünce, Amara'ya giden tüm anayollar, tali yollar ve yan yolları muazzam bir sıkıyönetim, darbe dönemi gibi asker ve özel harekat polisleriyle kuşatmışlar. Tecrit edilen sadece Sayın Öcalan değil, Öcalan'ın şahsında bütün bir halkın iradesi bastırılmak isteniyor. Şuana kadar bu çare olmadı, olmayacakta" dedi.

KORKU VE TEHDİTLERE KANMAYIN

Çarenin insanların demokratik, barışçıl bir şekilde gelip burada kendi iradelerini dillendirmeleri ile olabileceğini vurgulayan Önder, Amara kutlamalarının barış ve özgürlük bayramı vesilesiyle kutladıklarını dile getirdi. Halkı psikolojik algı operasyonlarına kanmamaya davet eden Önder, "Bir sözüm de elimizi bir kağıt tutuşturan Urfa Valisine. Bu hukuki bir yaptırım değildir. Yasaklar böler, hürriyetler birleştirir. Bugüne kadar bu etkinlikte bulunan hiç kimse barışçıl olmayan en ufak bir davranış içinde olmamıştır. Barışçıl gösterileri yasaklayarak insanları başka yönlere havale ediyorsunuz. Ahmet Davutoğlu'nun bir cami avlusunda 500 kişiyi toplamasıyla demokrasi ve barış nutukları atmaya benzemez. Pratik buradadır. İnsanların ulaşım hakkının bile gaspedildiği bir yerde, siz gidip öyle nutukları atamazsınız" diye konuştu. 

HERKES TECRİDİ PROTESTO ETMELİ

Önder son olarak Öcalan'ın üzerinde uygulanan tecride dikkat çekerek sözlerine şöyle son verdi: "Bizim tecridi kabul etmemiz, barışı haykırmak için en etkili adım tüm Türkiye halklarının, sivil toplum örgütlerinden, demokrasi ve emek güçlerinden tecride dönük duyarlılığı, barışa yönelik talepleri yükselmesini bekliyoruz."