Eşi ve 3 oğluyla birlikte başından beri YPG/YPJ'de yer alan Ciwana Tolhildan, büyük bedellere mal olan devrimi, artık açıktan saldırmaya başlayan Türk devletine karşı savunmakta tereddüt etmeyeceklerini söyledi.

YPG ve YPJ'ye ailece katılan onlarca aile var. Huseyin ailesi de bunlardan biri. Ciwana Tolhildan (Leyla Huseyin) 40 yaşında ve 4 çocuk annesi. Rojava Devrimi’nin ilk günlerinde 3 çocuğu ve eşiyle birlikte saflarda yerini almış. Eşi ve çocuklarıyla birlikte, arkadaşlarının tüm itirazlarına rağmen bazı hamlelere katılmış. Şu anda YPJ adına askeri mahkemede görev yapan Ciwana’nın en küçük oğlu da YPG’ye katılabilmek için 18 yaşına girmeyi bekliyor. Oğlu Çekdar, devam eden Fırat'ın Gazabı Hamlesi'nde. Ciwana, tüm ailesiyle birlikte YPG ve YPJ saflarında yer almanın kendileri için büyük onur olduğunu belirtiyor.

ORDULAŞMANIN NÜVESİNDELER

Ciwana’nın özgürlük mücadelelerine ilgisi çocuk yaşlardan başlar ve gençlik yıllarında da devam eder. Fakat lise döneminde ailesi tarafından evlendirilir ve 4 çocuğu olur. 2011 yılında Rojava Devrimi çalışmaları başladığında eşi ve çocuklarıyla birlikte bu fırsatı değerlendirir. Ciwana ve ailesi, YPG ve YPJ öncesi kurulan askeri güçlerin ilk çekirdeği YXK’ye katılır. Ciwana, ailesiyle birlikte devrime katılım sürecini şöyle anlatıyor: “Çocuk yaştan bu yana Kürt Özgürlük Mücadelesine ilgim olmasına karşın ülkem, halkım için hiçbir şey yapamamış olmak beni rahatsız ediyordu. Rojava Devrimi’nin başlaması hepimizde heyecan yarattı. Ülkemizi ve halkımızı seviyorduk, nihayet kendimiz için bir şeyler yapacaktık. Eşim ve çocuklarım da benimle aynı fikirdeydi. Başlangıçta hepimiz YXK’de yer aldık. O süreçte çevrem 'Sen 4 çocuk annesisin askeri güçlerde ne işin var' diyordu. Onları dinlemedim. Bir Kürt kadını olarak hem kendimin, hem çocuklarımın, hem de vatanımın savunmasında ben de yer almalıydım. Bu konuda eşimden ve çocuklarımdan da büyük destek gördüm.”

YPG VE YPJ'NİN KURULUŞUNDA

Ciwana, eşi ve çocukları, YXK’den sonra YPG’nin kuruluşunda yer alırlar. Ciwana, YPG’ye katılım örgütlerken eşi ve 3 çocuğu ilk YPG taburlarındadır. Ciwana, 2013’te kurulan YPJ’nin Qamişlo'daki ilk taburlarında, bir yandan katılım çalışmalarını örgütlerken diğer yandan Qamişlo’nun bazı ilçelerinde kurulan YPJ taburlarında yönetim düzeyinde görevlidir.

BEDELLERE RAĞMEN DAHA FAZLA

Ciwana, YPJ taburlarının kurulduğu günleri ve saflara kadın olarak katılmanın özgünlüğüne dikkat çekiyor: “Başlangıçta Kürt kadınlarıydık. Ama daha sonra giderek enternasyonalist kadınlar ve Arap kadınları da katılmaya başladı. DAİS gibi vahşi bir düşmana karşı kadınlar olarak da büyük mücadele yürüttük. YPJ’ye katılanlar arasında benim gibi anne olan başka kadınlar da vardı. Her birimizin yaşadığı birbirine benzer ve ayrı zorluklardı. Herkes öyle bir ruhla katılıyordu ki; zorluk ve acılar yüzümüzdeki gülümsemeyi silemiyordu. Aksine savaştıkça ve başardıkça bedeller ne olursa olsun daha fazla moral alıyor, mücadeleye daha fazla katılıyorduk. Devrim verdiğimiz tüm bedellere rağmen yüzümüzü güldürüyordu."

DEVRİM AŞKI ORTAK TUTKUDUR

Ciwana, çocukları ve eşiyle birlikte devrime ve askeri güçlere katılmanın kolay olmadığının altını çiziyor. Bir anne olmanın zorluğunu teslim eder ama o zorluğun üzerine ülke ve halka bağlılıkla gider. Ciwana, şöyle izah ediyor: “YPG ve YPJ güçleri olarak çok şiddetli savaşlarda yer aldık. Elbette her anne gibi çocuklarım için endişe duydum ama ben de onlar gibi mücadele ve savaş içerisinde yer aldığım için müsterihtim. Binlerce aile, çcuklarını devrime adadı. Onların çocuklarıyla benim çocuklarım arasında herhangi bir fark yoktu. Hepsi benim çocuklarım ve daha da önemlisi yoldaşlarımdı. Eşim ve çocuklarım, yoldaşlarım ve mücadele arkadaşlarım oldu. Devrim aşkı ortak tutkumuz oldu."

AİLECE TIL NASIR SAVAŞINDALAR

2014 yılında Til Koçer yakınlarında Til Nasır’da savaş başlar. Burası DAİŞ ile Rojava güçlerinin ön cephesiydi. Ciwana, YPJ taburuyla; eşi ve çocukları ise YPG taburlarıyla bu savaşa skatılır. O döneme geri dönüyor Ciwana ve paylaşmayı sürdürüyor: "Bu bambaşka bir duyguydu. Arkadaşlar bana ısrarla bu savaşa katılmamın doğru olmadığını, noktaya dönmem gerektiğini söylediler. 'Tüm aile aynı savaşta olamazsınız. Sizi de korumalıyız' diyorlardı. Kabul etmedim. Eşim ve çocuklarıma da aynı şeyi söylemişler. Fakat onlar da kabul etmemiş. Gerçekten çok güzel ve gurur verici bir duyguydu bizim için."

OĞLU REQA HAMLESİNDE

Ciwana, eşi ve çocukları şu anda YPG’nin ve YPJ’nin kadrolarından. Ciwana, YPJ'nin skeri mahkemedeki üyesi. Eşi, YPG lojistik çalışmalarında. YPG komutanlarından olan oğlu Çekdar, Reqa bölgesinin özgürleştirilmesi için devam eden Fırat'ır Gazabı Hamlesi’nde. En küçük oğlu da YPG'ye katılmak için 18 yaşına girmeyi bekliyor.

YPG VE YPJ İLE BÜTÜNLEŞTİLER

Ciwana, ailece tüm devrim çalışmalarına büyük önem verdiklerini ama YPG ve YPJ’nin kendileri açısından yerinin ayrı olduğunu vurguluyor: “Rojava’da çok büyük bir mücadele yürüdü ve yürüyor. Binlerce şehit verdik. Analar, en kıymetli kızlarını, en değerli oğullarını toprağa verdi. Kiminin cenazesi bile yok. Böylece büyük kazanımlar elde ettik; yaşamımızı ve sistemimizi kurduk. Savunma, devrimin başından beri bizler için çok önemli oldu. Gittikçe YPG ve YPJ’nin önemini daha iyi kavradık, onunla bir olduk, bütünleştik. Bundan sonra da YPG ve YPJ’yi güçlendirmek için çalışacağız.”

TÜRK TEHDİDİNİN FARKINDAYIZ

Ciwana, YPG ve YPJ’yi güçlendirmenin, bugün de devrim sürecindeki kadar zorunlu olduğuna dikkat çekiyor. "Kanımızla, canımızla kazandıklarımız, ortak ve özgür yaşamımız üzerine büyük tehditler var" diyerek, son Türk devlet saldırısına işaret ediyor. Türk devletinin artık açıktan saldırmaya başladığını kaydeden Ciwana, şunları söylüyor: "Ben bir anneyim ve YPJ üyesiyim. Benim gibi binlerce ana çocuklarını bu devrime verdi. Bizler faşist Erdoğan’a boyun eğmek için bu mücadeleye başlamadık. Şunu bilsin ki; Kürt kadınları, anaları, aileleri olarak hepimiz YPG’yiz ve YPJ’yiz. Çocuklarımızı yurtseverlik ve direniş duygularıyla yetiştiriyoruz. Her türlü saldırısına karşı 7’den 70’e direneceğiz. Her gün daha fazla büyüyor ve güçleniyoruz.”